Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez.
Tabi m...
Hareketli geçen iki günün ardından ailesi ile yeni bir haftaya başlayan genç kadın, bu kısacık sürede çocuklarla aralarında gelişen uyuma hayret etmekten kendisini alamadı. Çocuk odasının gelmesiyle başta heyecanlanan, Asaf'ın önünde arkasında dolanırken, 'Buu, buu...' diye kendisinin olduğunu teyit ettirmeye çalışan Kerem'in hayali gözünün önünden gitmedi. Bir an evvel yerini benimsemesi için ortamı düzenlemeleriyle rahatlamış görünen küçük adamın, eski çekingenliğini de üzerinden attığını düşündü. Oğlunun hassas doğasına karşı sabır ve merhametle yaklaşan genç adamın, dünyadan bihaber etrafına gülücükler atan Damla'ya karşı sevecen tutumundan en az kendisi kadar mutlu olduğunu düşündü. Daha şimdiden hareketlerini bebeklerine göre ayarlayan bir çift olarak, kocasının desteğini görmezden gelemedi.
'Tıpkı bizimkiler gibi... Annem yemek yaparken, babamın çocuklarıyla ilgileneceğini hayal dahi edemiyorum. En ufak şikayette iki tane çakar, söylemediğini de bırakmazdın. Sanki gökten zembille inmişiz gibi... Anca çocuk yapmayı biliyordun değil mi baba, gerisi seni hiç alakadar etmiyordu. Karınlarını doyuracak kadar ihtiyaçlarını giderdin mi olay orada bitiyordu. Ya anne baba sevgisi veya duygusal ihtiyaçlarımız umurunda mıydı? Yorgun er, akşamdan akşama dinlenecek onu da gürültümüzle rezil mi edeceğiz. Haşa, öyle bir günahtan Allah'a sığınmalıyız, ne de olsa güç unsuru olarak gördüğün bir nevi malınız.'
Yemekleri çocuklar uyurken yaparım dediği halde, 'O zaman dinlenirsin güzelim, nasıl olsa ben evdeyim, ilgilenirim.' diyen genç adama duyduğu hayranlıkla gülümsedi. Her anlamda kendisine destek olan, yorulmaması için elinden geleni yapan kocasına minnettar olduğunu hissetti. Sevginin sadece lafla değil, paylaşmayla, emek vermeyle, buna atıf yaptığın kişiye karşı duyduğun merhametle alakalı olduğunu düşündü. Vicdan sahibi bir insan tarafından değer verilmenin, sevgisine nail olmanın ne kadar değerli olduğunu öğreten Asaf'ını bir kere daha aşkla andı.
Bir yandan düşünürken Kerem için hazırladığı sebze çorbasını kontrol edip, piştiğine kanaat getirince içeriye geçmeden altını kapatarak ocaktan aldı. Salona döneceği sırada mutfak kapısından gelen tıkırtıya bakışları çevirmesiyle, otuz iki dişini göstererek sırıtan Pınar'la göz göze geldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Pınar!"
"Aaaşşçç..."
"Ha!.." Ne dediği anlaşılmayan kadına, "Dur geliyorum." diye seslenerek kapıya yöneldi. Kolu çevirmesiyle heyecanla atılan dostuna bakarak, tanımayan birisini şoka sokacağını içinden geçirerek sırıttı.
"Gülizar'ım... Canım benim, Gül'üm, kusura bakma daha fazla dayanamadım. Aaayy çok mutluyum, kendime hakim olamıyorum. Hain Çınar, dün iki saat yalvardım Nuh dedi peygamber demedi."
Bir yandan konuşurken fırtına gibi içeri dalan, üzerine atılıp öpen kadının tanıdık heyecanı karşısında zorlukla araya girerek, "Neye?" diye anca sorabildi. Çevresindekileri neşeye davet eden pozitif karakterinin bulaşıcı olduğunu düşünürken, kendisinin de enerjiyle dolduğunu hissetti.
