Yaşı ve görünüşü itibariyle, karşısındaki kadının bahsi sık sık geçen Hafize abla olduğunu tahmin etti. Gözünde canlandırdığının aksine ufak tefek, anaç görünümlü ve sevimli bir doğası olduğunu düşünürken, otoriter bir sesle, 'Asaf, Gülizar'ın abisi bu mu?' demesiyle yanıldığını anlayıp toparlandı.
"Evet teyze!"
"Tüüüüüü, utanmaz seni. Allah cezanı versin, ölene kadar ahım üzerinde olacak."
"Ben!.. Hanım teyze..."
"Hiç vicdanın sızlamadı mı? Sen nasıl insansın, nasıl kıydın küçücük kıza?"
"Bunları..."
"Teyze!"
Mahmut'un cevap vermesine müsaade etmeden araya girerken, yaşlı kadının samimi tepkisine hak vermekle birlikte olası bir tatsızlığı engellemek için uyarmaya çalıştı. Ortamdaki en kısa boylu kişi olmasına rağmen büyük bir özgüvenle adamın suratına tükürmesindeki cesarete hayret etti. Dimdik duruşundaki azamete ve Mahmut'a yönelttiği saldırgan tutumuna bakarak, izin verseler üzerine atlayacakmış gibi görünen tavrı karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
"Lütfen sakin olur musun?"
"Tamam oğlum, biliyorum. Kadına kalkan eller kırılsın, söylemeseydim içimde kalırdı."
Acı bir tebessümle onay veren genç adam, gözleri ateş saçan kadından bakışlarını alarak Gülizar'ı aradı. Önünde birleştirdiği elleriyle salon kapısının yanında dikilen kızın, katatonik bir halde kıpırdamadan durduğunu görmesiyle içi buruldu. Solgun yüzünde sakin kalmak için harcadığı direnci, sabit bakışlarındaki acı ve hüznü damarlarında hissetti. İradesiyle savaş vererek yerinde kalırken, içinden birbiri ardına küfürleri sıralayarak bulunduğu duruma lanet etti. Kardeşini alıcı gözle süzen adamın bir şeyden rahatsız olmuş gibi yerinde kıpırdanmasının ardından, çevresini kolaçan edip tekrar kıza dönmesini izledi.
"Gülizar!"
Mahmut'un konuşmaya girmesi üzerine bütün bedeni uyarılırken, dövüş pozisyonu alan kasları ve eşlik eden duyuların atağa geçmesine engel olamadı. Hayvani bir içgüdüyle aralanan dudaklarından hırlama arzusu duymasını kendisi bile yadırgarken, sakinleşmek için derin nefesler almaya başladı. En ufak bir hatasında saldırmaya hazır, dişisini kollayan bir açı belirleyerek gardını aldı. Gülizar dışında bütün dünyaya kapanan algıları, endişeyle kendisini izleyen dostlarından bihaber hedefine odaklandı.
"İyi görünüyorsun!"
'Asaf! Asaaaff...'
"Eee!.."
'Başını eğme Gülizar, seni yıkamaz!.. Sana ihtiyacım var Asaf, sıcaklığına, bana sarılmana. Korkuyorum, lütfen yanına gelmek istiyorum.'
"Abine hoş geldin demeyecek misin?"
'Hoş geldin!.. Cehennemin dibine git! Hoş geldinmiş, şeytan görsün yüzünü. Allah'ım, sen yardım et, güç ver, ondan hala deli gibi korktuğumu anlamasın. Asaf'a söz verdin Gülizar, sakın ağlayıp her şeyi berbat etme. Güçlü olmak zorundasın. Bakma, Asaf'a bakma.'
"Sana, eee... Sana söylüyorum Gülizar! Nasılsın?"
Ses tonundaki uyarıyı yakalayan genç kız, tatsızlık çıkmaması için bakışlarını odaklandığı duvar süsünden alıp ilk defa abisine çevirdi. Alçıya alınmış koluyla, ağzı burnu dağılmış haline karşılık, şaşkınlığını belli etmemek için kendisini tutmak zorunda kaldı. Dayak yediği her halinden anlaşılan adamın nasıl bu hale geldiğini merak ederken, göz ucuyla Asaf'ının kavgaya hazırlanan horoz gibi kabardığını görünce istemsizce ağzı açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül'e Ait (TAMAMLANDI)
RomanceDuygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi m...