"Hayııııırrr... gidemezsiiiiin aaaaarrrggghhh siktir... Kahretsin, beyinsiz herif... Allah'ın cezası, söz vermiştim... aarrrgghhh... haaa ooohhh..."
Gözlerini açmasıyla yine kabus gördüğünü anlayan genç adam, baş ucundaki gece lambasının düğmesine basarak gayri ihtiyari ellerine baktı. Silkinerek derin nefesler eşliğinde doğrulurken, ter içinde kalan alnını sıvazlayarak yatağın kenarına oturdu. Komodinin üzerinde duran saatin dörde yaklaştığını görünce, elini çıkmaya başlayan sakallarına sürterek açılmaya, vücudundaki kan basıncının normal düzeyine düşmesi için beklemeye başladı. Sakinleşmeye başladığı anda daha fazla uyuyamayacağının bilinciyle, dinlenmenin haram olduğu odadan uzaklaşma arzusu duyarak banyonun yolunu tuttu. İhtiyacını gidermesinin ardından lavabonun başına, her kabustan sonra nefret ettiği adamın elini yüzünü yıkamaya, artık rutin hale gelen öz bakımını otomatiğe bağlanmış hareketlerle yerine getirmeye girişti.
Tıraş malzemelerini yerlerine kaldırırken bakışlarını aynaya çevirince, "Zafer bizim olacakmış, boookk..." diye fısıldayarak karşısındaki adamı bir süre izledi.
Aldığı eğitimin getirisi olan disiplini sayesinde düşüncelerini öteleyerek, "Sen de siktir..." derken bir sonraki adımını gerçekleştirmek üzere koridor ışığının aydınlattığı arka odaya yöneldi. İçeri girmeden kapıya monte ettiği barfiks aletine tutunurken, kol gücüyle bedenini çekmeye, nefes kontrolü dışında ses duyulmayan evde efor sarf ettikçe kendisine gelmeye başladı. Uzun zamandır saymayı bile bıraktığı, vücudunun isyan ettiği noktaya kadar devam ettiği aktiviteyle, bedenini kontrol etmeye odaklandı. Hemen akabinde yere yatarak şınav çekme işini tamamlayıp, odanın ortasında asılı duran kum torbasına doğru ilerledi. Ellerine geçirdiği boks eldivenleriyle başta yavaş, ısındıkça ritmini arttırarak bacaklarında dahil olduğu kickboks çalışmasına geçti. Derin uyuduğu her seferde bedenini ele geçiren hatıralara saldırırken, zayıflığına lanet ederek, şeytanlarıyla savaşını ara vermeden sürdürdü.
"Beyinsiz herif, senin yüzünden geldiğimiz noktaya bak... Sana... sana dönme demiştim. İnatçı pislik, al sana zafer..."
Düzenli olarak yaptığı etkinliği formunu korumaktan ziyade, yenilenmek, kendisine işkence eden enerji fazlasından kurtulma amacıyla, hırsla, azimle yinelemeye, yeterli olduğuna kanaat getirene kadar devam etti. Ter içinde kalan bedenini arındırmak için bir sonraki adımına, banyoya yönelerek, üstündeki tek kıyafet olan iç çamaşırını sepete, kendisini suyun rahatlatıcı etkisine bıraktı.
Uykusuzluğun yan etkilerini üzerinden silebilmek, dinç kalabilmek için programının son aşaması olan kuvvetli beslenmeyi tamamlamaya hazır, seri hareketlerle kurulanarak beline sardığı havluyla mutfağın yolunu tuttu. Aynı hızla hazırladığı sandviçi, bahçe ışıklarıyla aydınlanan ağaçlık alanı izlerken ayaküstü mideye indirdiği sırada, sessizliğin boğucu hale geldiğini, ruhunu melankoliye soktuğunu hissederek, uzaklaşma arzusuyla odasına yöneldi.
Mesaisi başlayana kadar kendisine iş edindiği araziyi kontrol görevini yapmak için hazırlanan genç adam, üzerine geçirdiği günlük kıyafetlerle soluğu bahçede aldı. Ağaçların arasından çatısı görünen büyük eve doğru yönelirken, her zamanki gibi kestirme patika yola daldı. Gözlerinin karanlığa alışmasıyla bütün duyularını çevresine açan genç adam, ortamın fazlasıyla sessiz olduğunu, bahçeyi kolaçan eden güvenlikçileri duyamadığını fark edince bulunduğu yerde durarak dikkat kesildi. Kısa bir an Faruk'a haber vermeyi aklından geçirse de ne olduğunu anlamadan uyandırmamaya kararıyla adımlarını hızlandırdı. Eğitiminin verdiği alışkanlıkla ağaçların arasından gölge gibi ilerlerken, ana kapının önünde toplandıklarını, hareketlerinden bir problem olduğunu tahmin etti. Zaten istim üzerinde olan adamların ani bir tepki vermesini engellemek için en yakınındakilerden birisinin adını seslenerek izlediği ağacın arkasından çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül'e Ait (TAMAMLANDI)
Storie d'amoreDuygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi m...