Sia - Freeze You Out
🌹Sakin olmalıydım.
Sakin ol Liya.
Sakin.
Sakin..
Şu an ki önceliğin Ayşenur. Bu konuyu daha sonra saatlerce düşünebilirsin. Nefes al,ver. Al, ver. Sakinim. Sakin.
Apartmanın kapısını açıp, hızlı adımlarla içeriye girdim. Aynı hızla merdivenleri tırmandım. Sırtımı duvara yaslayarak, vücuduma yayılan rahatlamayla birlikte rahat bir nefes aldım.
Buradaydı.
Sağlam bir şekilde hala buradaydı. Çok şükür. Yavaş adımlarla yanına gittim. Merdivenlerde oturmuş, başını duvara yaslamış bir şekilde uyuyordu. Tabi her ne kadar aslında sızmış olsa da. İlk iş olarak hemen evin kapısını açtım. Yanına gidip, onunla aynı hizada olabilmek için hafifçe eğildim.
Yüzüne düşen bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırırken yavaş bir şekilde "Ayşenur." deyip hafifçe sarstım onu. "Hadi, içeri geçelim. Ben geldim bak."
Anlamsız bir kaç mırıltı şeklinde bir şeyler mırıldandı. Tekrar seslendim. "Ayşenur. Hadi." Kan çanağına dönmüş gözlerini araladı. Bu görüntüyle içimin acıdığını hissettim.
Seni, kesinlikle öldüreceğim Soner.
Bir kaç kere gözlerini kırpıştırdı. Olduğu durumu algılamaya çalıştığı belliydi. Pürüzlü bir sesle "Liya?" dedi sorarcasına.
"Evet, buradayım. Gel içeri girelim, konuşuruz. Hava soğuk. Buz gibi olmuşsun zaten. Hasta olacaksın."
Kalkması için ona destek oldum. Aldığı alkol hala damarlarında dolaştığını belli etmek istercesine hafifçe sendelemesine neden oldu. Neyseki düşmeden dengeleyebilmiştim onu. Eli bir an ağzına gitti. Mesaj açıktı. Kusacaktı.
"Tamam. Biraz dayan."
Biraz daha hızlı adımlarla hemen lavaboya girdik. Ve girdiğimiz gibi Ayşenur klozetin üstüne eğildi. Ben açık olan saçlarını toparlarken, o da midesinde ki her şeyi çıkartmaya çalıştı.
💫
"Hadi iç kahveni. Kendine gelirsin."
Eliyle alnını ovuşturarak "Off ama ya." diye sızlanarak ağır ağır kahvesini yudumlamaya başladı.
Kahvesini bitirene kadar sessiz bir şekilde onu izledim. Kapıda bulduğum halinden kat ve kat daha iyi gözüküyordu şu an. Aralarında geçen şeyi bir an önce öğrenmek istiyordum ki Soner'e haber verebileyim. Emindim ki; merakla ona edeceğim telefonu, ya da doğrusunu söylemek gerekirse 'Gelebilirsin.' dememi bekliyordu. Bazı davranışları her ne kadar bana ters geliyor olsa da, tabi bana yaptığı uyuzlukları da es geçmemek gerek, Ayşenur'a olan sevgisini görebiliyordum. Ve bundan ötürü, bu tür şeylerde ona karşı biraz daha ılımlı davranmaya çalışıyordum.
"Sen neredeydin Liya?" demesiyle düşüncelerimin girdabından kurtulup Ayşenur'a baktım.
"Tolga'yla beraberdim. Yeni aldığımız projeyle ilgili sorunlar vardı." dedim kısaca.
Giray Bey'den bahsetmek istememiştim. Aslında anlatmak istemedim değilde, hazır hissetmiyordum kendimi. Ayşenur, en ince ayrıntısına kadar her şeyi soracaktı. Ve olmayan şeyleri olduracaktı. Ben ise buna hazır değildim. Ki hazır olsam bile anlatılacak bir şey yoktu. Düşündükçe yine sinirlenmeye başlamıştım. Bakışlarımı Ayşenur'a çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMRÜNE VURGUN
Romance"Gitme." Dizlerinin üstüne çöktü. Duyabileceğim bir ses tonuyla konuşmasına devam etti. "Yalvarırım gitme. Biraz daha izin ver seni görmeme." Sesindeki acıyı anlamayacak tek bir varlık yoktu eminim. Ama bu şekilde olmazdı. Hasta olacaktı böyle durm...