The Sound Of Love - Keep Me Alive
Halil Sezai & Tuğçe - Seni Çektim İçime🌹
Merhaba :)
Devam bölümü sizlerle. Medyadaki şarkıyı mutlaka dinlemelisiniz. Çok özel şarkılardan. Bu şarkının kendi kadar klibi de muazzam. Yani benim için öyle ve genelde bu şarkıları kimseyle paylaşmak istemem ama siz de benim için en az o şarkılar kadar özel olduğunuz için sizlerle paylaşıyorum.
Yani demem o ki; kıymetinizi bilin. ;)
Ve çok yakında özel bir bölümde, sizlere çok özel bir sesi hediye edeceğim..
Her zaman ki gibi bol bol yorum yapmayı unutmayın. :)
İnanın bana en büyük ilham kaynağım sizlerin yorumları.
Sakın sadece iyi yorum yapın diyorum sanmayın. Eleştiriye açığım. Hakeret edilmediği müddetçe. Hatta özellikle istediğim şey eleştirileriniz. Eleştirin ki; kendimi geliştirebileyim.
Çenem düştü galiba. :) Ben susayım, siz de bölümü okuyun. Keyifli okumalar..
Instagram - eebruuu_altun
Takip etmelisiniz bence. ;) Bana buradan ulaşabilirsiniz.
🌹
Kapanmak için direnen gözlerime karşı koyamamış ve kapanmalarına izin vermiştim. Arkamı dönüp, yüzüne bakacak cesareti kendimde bulamıyordum. Bu benden asla beklenmeyecek bir davranıştı. Çünkü; ben kimseden çekinmezdim, hem de hiçbir zaman.
Çakmak sesi duyduğumda, göremesemde sigarasını yaktığını anlamıştım. Bu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. O da mı kendini zehirlemekten keyif alanlardandı?
Hala duvarın üstünde duran elimi, iyice duvara bastırdım. Öyle ki; biraz daha bastırırsam elim her an duvarın içine girebilecekmiş gibi bir baskı uyguluyordum.
"Cevap vermeyecek misin?" diye tekrar bir soru yöneltti, o kadife yumuşaklığına sahip sesiyle.
Bir insanın sesi bu kadar etkileyici olabilir miydi? Halbuki şu an sadece konuşuyordu. Ya şarkı söyleseydi?.. Hayal bile edemiyordum. O kadar muazzam bir etkiye sahipti ki sesi, mümkün olsa kimsenin onun sesini duymasını istemezdim. Bu delilikti ve şu durumda ben bir deliydim.
Gözlerimin perdelerini yavaşça aralayarak duvardaki çizimi aldım odağına ve o an çok küçük bir ayrıntısı dikkatimi çekti. Çizilmiş olan kaldırımın kenarında imza gibi duran Giray yazısı vardı.
Sahip çıkamadığım kelimeler dudaklarımdan dökülerek havaya karıştı.
"Bunu.." Duraksadım kısa bir an için. Belki de dökülmek için çabalayan kelimeleri bir hizaya sokabilmek için. Yoksa kekeleyeceğimi hissetmiştim. "Siz mi çizdiniz?"
Hala ona sırtım dönük duruyordum. Yüzünü görmek istiyor ama ona dönecek cesareti kendimde bulamıyordum. Bu.. çok saçmaydı.
"Yüzünü görmeme izin verirsen sorunu cevaplayabilirim belki." Göremiyor olsam da şu an sırtını duvara yaslamış, sigarasını içerken beni, yani gözlerini sırtıma dikmiş, sırtımı izlediğine emindim. Zaten bakışlarının ağırlığını hissetmemek mümkün değildi. "Bir haftadır hasret kaldığım cennetimi göremeyecek miyim?" diye yeni bir soru yöneltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMRÜNE VURGUN
Romance"Gitme." Dizlerinin üstüne çöktü. Duyabileceğim bir ses tonuyla konuşmasına devam etti. "Yalvarırım gitme. Biraz daha izin ver seni görmeme." Sesindeki acıyı anlamayacak tek bir varlık yoktu eminim. Ama bu şekilde olmazdı. Hasta olacaktı böyle durm...