7 ~ NEFESİ BOĞAN HİS

2.3K 235 38
                                    

Bölüm Şarkısı: Chanyeol ft. Punch Stay With Me ⬆

İYİ OKUMALAR!

İki günlük yaşanılan olaylardan sonra hafta sonu bitmiş okullar tekrar öğrencileri için kapısını açmıştı.

Dolu elle gittiğim öğretmenler odasından boş ellerle dönerken ruh halim labirentte çıkmaz yola giren ve daha dönemeyen bir aciz insan gibiydi.

Öylesine boş ve anlamsız bakıyordum ki koridordan geçerken, tanıdık arkadaşlar bile o bağırıp saçmalayan Sıla'yı görmemenin şaşkınlığındaydı.

Bir şeyler değişmiş gibiydi. O cuma günü Görkem'in sırtında iken okuldan ayrılan Sıla ile o kadar farklıydım ki! Belki de tek fark kalbimin ve aklımın başka birinde kalmasıydı. Bilmiyordum.

Dün saatlerce boş arazide ağlamış içimdeki tüm acıyı bağırarak dışarı vurmuştum. O seslerin tekrar ağaçlara çarpıp bana dönmeleri de acıların katlanması için neden olmuştu.

Kimsenin görmediği bir yerde ağlamak nasıl iyiydi bilmiyordum ama ben de o kadar iyiydim işte.

Yürüyerek katettiğim yolların ardından bir kırtasiyeye gitmiş performans ödevim için ihtiyaçlarımı almıştım. Sonrası ise, acıyı unutmak için gecelere kadar uğraştığım ödevdi.

Finalim ise kimse duymasın diye kafamı yastığa gömüp sessizce çığlık çığlığa ağlamaktı.

Bu baş ağrım da bu yüzdendi belki.

Neden ağladığımı bile bilmeden geceyi çığlıklarımda boğmuştum.

Bir hırsız için bu kadar ağlamak saçmaydı belki de. Ama üzülmüştüm işte. En çok da 'Git!' diye bağırırken ki gözlerindeki o aşağılama.

"Ben 20 alacağımdan bile şüpheliyim ama bizim Sultan, 50'den yukarı almazsan eve adımını atma dedi. Az alsam,ikinci sünnetimi yapar, yemin ediyorum." dedi Samet. Anlaşılan Sultan Teyze yine yükseklerde uçuyordu. Samet dersi bile dinlemezdi. Ona verdiğimiz kopyalarla parçayı sıyırıyordu, sınıfta kalmaktan.

"Benim babam, 90 alsam yine şikayet ediyor. Hep iyisini istiyor, yapınca da beğenmiyor." dedi Merve.

Bizim ebeveynlerimiz fazla derslere önem veriyordu. Yeliz anne benimle uğraşmasa da babam sınav haftası kafamı teste gömerdi. Geçen hafta Sınav İdam Masası'ndan kurtulmuştuk. Ama açıklanmayan bazı sınavlarımız daha vardı.

"Einstein ne demiş biliyor musun? 'Her insan zekidir. Fakat balığı tutup ağaca tırmanabilmesine göre yargılarsanız tüm hayatı kendini aptal olduğunu hissederek geçirecektir." dedi Kadir arkadan. Anlaşılan sınav haftasından kalan bilgileri hatırlıyordu. Ben hep unuturdum. İlk gün çalışır, ikinci gün hiç hatırlamadan sınava girerdim.

"Görkem, kaysana! Ben de oturacağım." dedim sıraya yaklaşıp. Merve, Görkem'in oturduğu sıranın masasına kurulmuştu. Bağdaş kurmuş, dizine dirseğini yaslamış çenesini elleri arasına almıştı.

Kadir ve Samet ise sıranın yanında, zemine oturmuşlardı. Sınav konularını tartışıyorlardı Merve ile.

Görkem telefonundan kafasını kaldırmayıp bacaklarını kendine çekti ve bana yer açtı. Kalorifer tarafını sevdiğimi biliyordu.

Merve'nin ve Görkem'in arasından geçip yerime kuruldum. Soğuk havalarda daha bir cazip geliyordu kalorifer yanı. Sıcağı severdim. Tıpkı Görkem'in omzuna kafamı koyup, gözlerimi kapatmak gibi!

Bu sefer çenemi omzuna dayadım ve telefonun ekranına yoğunlaştım. Siyah kulaklığından, son ses verdiği müzik dışarıdan bile duyuluyordu.

KİLİT - ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin