23 ~ İÇİMİZDE SAKLI DUYGULAR

744 57 51
                                    

"Ben çıkıyorum, Sümeyra abla." dedim merdivenlerin son iki basamağını atlayarak inerken.

"Kiminle çıkıyorsun, bakayım?" dedi ardından kocaman bir kahkaha patlatıp elindeki hazırladığı meyve tabağından bir çilek aldı. "Bu aralar cidden ruh halim iyi değil."

O tezgaha yaslanıp ağzına çilek atarken ben boş bakışlarımı ona atıyordum. "Yanlış duymuşumdur umarım."

"Neyse, neyse." dedi eliyle geçiştirir gibi yapıp. "Nereye gidiyorsun?"

"Görkem'in evine gidiyorum. Mervelerde orada olacakmış."

"Annem dedi ki; Mervelere izin verme, Merveler kötü kötü!"

Ona 'İğrençsin.' bakışlarımı attıktan sonra arkamı dönüp kazağımı koluma asıp dışarı çıktım. Başka bir şey dersem oracıkta bayılırdım. Böyle şeyleri kimden öğreniyordu gerçekten?

Dede şakalarından nefret ederdim. (Y/N: Ama Jin'i severim jdckdkck)

Acaba oraya gittiğimde Görkem'in yüzüne nasıl bakacaktım? Çok utanıyordum!

_+_+_+_+_+_+_+_+_+_+_+

Elimdeki ıslak pamuğu Samet'in elinde gezdirirken ağırlımı ortaya koyup konuşuyordum onunla. "Hayır, yani. Değer mi böyle kızlara. Mahvetmişsin elini."

"Değer, bir tek ona değer böyle şeyler bu dünyada." Elini çekmeye çalıştı fakat bırakmadım. Parçalanmıştı elini.

"Bırak artık beni." diye sızlandı koltukğun içine kafasını gömmeye çalışırken. Bırakmadım. Vücudunu döndürmüştü zaten. Sadece eli bendeydi.

"Bitmek üzere, sabret." dedim. Ardından bir yara bandını daha yaraya yapıştırıp elini bıraktım.

"B-beni sevmiyor." diye fısıldadı. Odada kimse yoktu. Zor duymuştum sesini. Çok kısıktı sesi.

Koltuğun üzerine çıkıp baş koyma yerine oturdum ve ayağımı bağdaş yaptım.

"Her şey bitti mi şimdi?"

"Hayır! Yarın yine barışırız. Bilirsin asabidir benim meleğim. Bir şeye sinirlenmiştir. Yarına geçer siniri."

Dudağımı büzüp ona baktım. İçindeki kırıkları hissedebiliyordum. O kadar solgun duruyordu. Keşke bölüşebilseydik acısını diye düşünmeden edemiyordum.

Bir kaç saniye sustuktan sonra hıçkırdı. Yine ağlayacak mıydı? "B-başkasını seviyormuş." Ellerindeki yarayı umursamadan yüzünü sakladı ve ağlamaya başladı.

"Böyle mi bitecek yıllardır süren ilişki?"

"Pişman olacak merak etme. Senin aşkının kıymetini belli ki daha anlamamış."

"Yüzüme bile bakmadı giderken. Bir an önce bitsin istiyordu belki de. Kurtulmak istiyordu."

Ayaklarımı çözüp koltukla arasına indim ve ellerini yüzünden çektim. "Senin gibi bir çocuktan nasıl kurtulmak istesin. Sen mükemmel bir çocuksun. Kalbin pırıl pırıl, safsın, hem yakışıklısın."

"Bunları o söylemediği sürece hiçbir anlamı kalmıyor yakışıklılığın saflığın." Bir kez daha hıçkırık derin bir nefes almaya çalıştı. Yanakları sırılsıklam olmuştu. Elimle yanağını silip ona gülümsedim.

"Merak etme, yine yanına gelecek. Senden özür dileyecek."

İçeri Görkem girdiğinde ona dönmüştüm. Samet ise başını eğmiş sessizliğe gömülmüştü.

Normalde herkes onu merak ediyordu fakat herkesin doluşmasını istememiştı Samet buraya.

"İyi misin, kardeşim." dedi Görkem koltuğun önünde oturup ona bakarak. Elini Samet'in omzuna koymuş destek verirmiş gibi hissettiriyordu.

KİLİT - ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin