12 ~ NEFRETLE DOLAN GÖZLER

2.2K 117 8
                                    

Saat gecenin bir yarısına gelirken uzandığım yatakta tepinip yorganı üzerimden attım. Beynimde bir kaç kelime bir araya gelip bana pusu kuruyordu sanki. 'Hadi uyu.' deyip gözlerimi kapattığım anda bir anda savaş çanları çalıyor, beynimde Meydan Muharebesi oluyordu. Beynim acıyordu.

"Yok kızım sana, rahat uyku yok bu gece." diye kızdım kendi kendime. Bir ara uyuyamıyorum diye dizimi dövecektim mahalle kadınları gibi. Sonra yedi yaşında olmadığım, Yeliz annemin beni rencide edeceği aklıma geldi. Bundan da vazgeçtim.

"Umarım sen değilsindir. Hayatıma tekrar yüzsüzce girecek kadar düşmemişsindir, umarım." dedim kendi kendime. Sözlerimin birer bulut olup sırayla bana kendisini Korhan diyerek tanıtan hırsız çocuğun başına üşüşmesini istedim o an. Rüyasında beni görmesini, dediklerimi rüyasında görsün istedim. Çok şey değildi.

Yere düşen yorgana yandan bir bakış atıp ayağı kalktım. Sonra dayanamayıp yatağa geri koydum. Onunla uyuyordum sonuçta. Beni soğuktan koruyordu. Hakkını yememek lazımdı.

Aşağı sessiz adımlarla indim. Merdivenlerde bir an tırabzandan 'tak' diye geldi de korkudan duvar tarafından indim. Sonra her zamanki acil yardım kutusundan ilacımı alıp suyla bir dikişte mideme indirdim.

"Yarın Sherlock'un işini devralacağım. Bu Çömez Holmes, iyi bir uyku çekmeli ki yarın iyi araştırma yapsın." dedim kendi kendime. Sanırım kafayı yavaştan kaybettiğimin anlamıydı bunlar. Kendi kendime konuşuyordum.

"Akıl hastanesi, benim gibi bir zırdeliyi kaldıramaz." dedim gülerek. "Bir kere Görkem'im beni orada bırakmaz."

Bir an akıl hastanesine girdiğimi düşündüm. Beni bir odaya kapattıklarını... Bizim çete hücum ederdi bir gece yarısı hastaneyi. Belki de önüne geleni boyardı Grafiti tasarımcıları gibi Merve. Kadir zombi gibi görevlilerin beynini yerdi. Aç obur! Samet'i düşünemiyordum bile. Bize kas gösterisi yapmaya çalışıp muhtemelen bir yerlerini yaralardı. Görkem'i ise hiç mi hiç düşünemiyordum. Kara Murat misali tek yumrukla üç kişiyi üç metre öteye şutlardı. Yapardı benim aslanım!

İlacı yerine bırakıp gülerek yukarı odama çıktım. Benim aptal kardeşlerim neyse de, ablama ne olacaktı? Bir hırsız ile sevgili olma ihtimalini düşünemiyordum. Gerçekten o mu diye düşünmekten devrelerim yanmış, kulaklarımdan alevler çıkıyordu bu gece yarısında. Yarın ki buluşmalarında onları izleyecektim. Başka yolu yoktu.

"Göz bebeklerim, siz niye inat ediyorsunuz? Çabuk haber salın beynime! İyi bir uyku şart bize." diye kendimce gözlerimle konuştum. Ortalık yine sessiz, ben ise korkmuştum. Işıkları kapatınca daha bir korkutucu oluyordu etraf. Kocaman ev, nasıl korkmayayım?

Odama girip kapıyı ardımdan kapattım. Küçük bir uğraştan sonra gözlerim de yenilgiye uğramış bana itaat etmeye başlamıştı. Kendimi yarın için hazırlıyordum bu uykuyla.

_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°_-•°

"Hadi kıvırcıklarına mandal takdığım, hadi." dedim odamdaki puflardan birine oturup. "Kırma bu kışın ortasında kardeşini." Ne alakaysa?

"Depresyona bile girmeme izin vermiyorsunuz. Kızım anlamıyor musun? Ayrıldık kızla. Biraz öleceğim kenarda. Bulaşma bana."

"Depresyona girdiysen çikolata ye. Gel beraber iki tane çikolatalı pasta yiyelim. Hadi Samet'im. Hadi Yiğidim." dedi, yalaka yalaka bir de iki saat başını şişirdim. Sonunda dayanamayıp telefonu kapattı. Sanırım geliyordu. Ya da gelmiyor muydu?

Ben birbirine benzeyen dört şıktan birini seçmeye çalışan inek öğrenci gibi telefona aval aval bakarken mesaj geldi.

Damat(:

KİLİT - ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin