11 ~ MUTSUZ DÜŞÜNCELER DENİZİ

2.1K 122 85
                                    

Hüseyin Cebişci: Gidenlerin Ardından (Bu şarkı beni anlatıyor sanki. Benim için yazılmış gibi. Medyaya eklerim.)

-°•-°•-°•-°•-°•-°•-°•-°•-°•-°•-

Ayağımı kaloriferin üstüne yerleştirip uzandığım yerde biraz daha yayıldım. Görkem benim için olabildiğince sıcağa ayarlamıştı. Fazla sıcak olabilirdi fakat pencereye vuran rüzgarın uğultusunu duydukça ürperiyordum.

  "Boyalarım akıyor, Görkem." diye nazlandı Merve. "Ben bile dayanamıyorum, artık. Eriyip halıyla bütün olacağım." dedi ardından. Bense umursamadan koltukta miyavlayan kediye seslendim.

  "Zagor'um. Gel annene." dedim. 'Pisi pisi' demek bir an saçma gelmişti. Dilimiz Türkçe'sinde bile yoktu böyle kelime. Kedi nasıl anlasındı? 

  "Ben abur cuburlarımı da alıp gidiyorum, mutfağa. Yoksa, buharlaşıp krakerlerime karışacağım." dedi Kadir. Umursamadım yine.

  Kedim, gözlerini bile açmadı. Bir tepki vermedi, öylece uykusuna devam etti koltukta Görkem'in yanında.

  Görkem, her ne kadar sıcaktan şikayetçi olduğunu bilsem de, hicbir şey demeden telefonuna gömüldü.

  Beynim, kelebek olup bir mideme konmuştu. Tek düşündüğüm açıktığımdı. "Acıktım!" diye inledim.

  "Hanımefendi, acıkmış. Biz uşaklar, hemen önüne sofraları serelim." diye çemkirdi Merve.

  Kadir ise abur cuburlarını alıp kaçtı odadan. Bu nasıl bir yemek aşkıydı. Benden, kardeşinden saklıyordu abur cuburlarını.

  "Ne çemkirdin ama, Merve." diye kızdım ona. "Tamam, ben gidip sıcaklığı azaltayım." diye de ekledim.

   Merve boyalarını çöpe atarken, ben de gidip sıcaklığı azalttım. Kabul! Ben de terlemeye başlamıştım bir yerden sonra. Ama bu hala soğuktan nefret ettiğim anlamına gelmiyordu. Sevmiyordum soğuğu.

  "İstemiyorsan sıcaklığı arttırabilirsin." diye konuşan Görkem'in sesini duydum arkamdan. "Ayın bu günlerinde hep hassas oluyorsun. Merve'yi ya da Kadir'i önemseme."

  Doğru söylüyordu. Ayın bu vakitlerinde fazla soğukta kalınca karnım ağrırdı. Özel günlerim hem psikolojik hem de fiziksel anlamda çok hassas geçerdi. Görkem ise küçüklüğümden beri beni bırakmadığı için herşeyimi bilirdi.

  İlk regl olduğumda anneme söylemeye utanmış, gizlice ona söylemiş ağlamıştım. Bir ara kanser olacağımı düşünmüş, tüm internet sitelerini talan etmiştim.

  "Ben biraz abartmış olabilirim. Kaldı ki bu sıcağa çöldeki develer dayanmaz." dedim gülerek. Yüzünde bir gülümseme görünce yanaklarını sıkmaya başladım.

  Aslında yüzüne dokunulmasını sevmezdi ama konu ben ya da diğer aptallar olunca bir şey demiyordu.

  "Acıktın mı?" diye sordu. Başımla onaylayınca odadan çıktı. Muhtemelen yemek yapacaktı.

  Kombi, Görkem'in odasındaydı. Odasına baktığımda ıvır zıvırlardan yerin görünmediğini gördüm. Resmen ikinci bir zemin gibiydi. Kıyafetleri her bir taraftaydı. Gitar duvarın bı yerinde boylu boyunca yatmıştı. Prizin olduğu duvarda iki farklı şarj aleti vardı ve duvarın hemen dibinde dağınık bir şekilde bir sürü A3 kağıt vardı. Muhtemelen Merve koyacak yer bulamamıştı. Zaten, yatak gelişi güzel toplanmıştı.

KİLİT - ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin