Merhaba, kuzular! Yeni bölümde bonkör davranarak neredeyse 3000 kelime yazdım.
Multimedya; kitabımızın tatlı karakteri, Sıla. Ve Görkem
Aşağıdaki Kadir'im. Kızı görünce çok şaşırdım. Kadirime ikiz buldum yaaaa...
"Burası çok soğuk. Şu soğukta bizden başka kimse yok dışarıda!" dedim sitemle. Kar yağmıştı ve gecenin bir yarısı Serra için sokağa düşmüştük Samet ile. Samet, Serra'yı çok seviyordu. Herkesin kıskanacağı bir aşkı taşıyordu kalbinde. Evlenecek kadar çok seviyordu. Saf sevgiyle.Saatime baktım. Saat kaçtı sahi? Gece 2, 3? Serra'nın babası her baba gibi kıskanç olduğu için bir erkekle görüşmesine karşıydı. Bu yüzden gecenin bir vakti buradaydık.
"Az sabret, kızım. Serra'yı göreyim. Gideceğiz." dedi duvarın arkasından onların evini gözetlerken. O kız beni sevmiyordu. Neden bilmiyordum ama beni hep iğneleyecek cümleler kullanırdı. Nedensizce kin güdüyordu bana karşı. Samet'le kardeş gibi olduğumuz içindi belki. Belki de sadece oyalancak birilerini arıyordu.
Görkem'e döndüm. "Üşüdüm ama ben. Her hafta şu kızı görmeye geliyoruz gecenin yarısı. Beni sevse, iyi anlaşsak neyse de... Beni sevmiyor bile."
Gerçek anlamda üşümüştüm. Bugün öğleye doğru kar yağmıştı. Çoğu insanlar dışarı dökülse de ben sınıfta kalmış, her zamanki kaloriferin yanında uyumuştum. Ben karı sevmezdim ki! Üşürdüm. Ama be yazık ki bunu şu 5 aptala anlatamıyordum. Eve doğru yürürken, Kadir ve Merve beni kara gömmüşlerdi. Kalkmamam içinse üstüme yığılmışlardı.
Komik değildi! Ama çocuk ruhlu kardeşlerim bunu anlamıyordu. Üzerimde bir ton karla eve gitmiştim. Yüzüm kızarmış, hasta olmuştum.
Tıpkı şimdiki gibi! Burnum kıpkırmızı olmuş, ağzımdan nefes verdikçe duman çıkıyordu.
''Gel buraya." dedi Görkem ve beni kolları arasına aldı. İtiraz etmeden, ellerimi montunun altından beline sarıldım. Sıcaktı. Bu soğuk havaya rağmen sıcaktı.
Sarmaladığı kollarıyla birazcık da olsa ısınmaya başlamıştım. Yüzümü göğsüne gömdüm. Sıcaktı.
Demir kapının açılma sesi duyuldu. Muhtemelen Serra geliyordu. Yine bir bahane bulup, bir yalan uydurup dışarı çıkmıştı sanırım. Babası izliyor muydu acaba? Aslında bunu umursamıyordum da. Ben sadece Samet için burdaydım.
Elinde poşetle bulunduğumuz duvar arkasına geldi. Elindeki çöpü konteynıra attı önce, sonra ellerine birbirine çırptı. Gece gece çöp dökmeye çıkması ironiydi. Babası şüphelenmez miydi? Hadi ama! Film mi çekiyoruz burada?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLİT - ZEMHERİ
Humor-WATTYS 2017 KAZANANI- Başrolde ben olan bir film düşledim önce. Kitaplarda olduğundan daha gerçek, filmlerde olduğundan daha hayal! Zaman tüm renkleri silip süpürürken bir çocuk yetiştirdim zihnimin ıssız odalarında. Her yer siyaha özenip cansızl...