Part 2

5.1K 266 22
                                    

"Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır."

- P. Coelho

Gözlerim Zayn'in dudaklarına kaydı. Dudaklarını diliyle ıslattığında karnımda bir şeylerin hareketlendiğini farkettim. Hayır, ona aşık olamam değil mi? O eskide kalmıştı öyle değil mi? Ha-ha ona aşık olmam çok saçma.

"Elena? Güzelim iyi misin?" David'e dönmeden başımla onayladım.

"İ-iyiyim." Kekelemiş miydim ben? Lanet olsun!

Zayn'in dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı. Tekrardan lanet olsun!

"Sabah ararsın bebeğim" Zayn'in çenesi kasılırken başımı olumlu anlamda salladım.

Sinirlendiğini anlamıştım. Başımı kaldırıp gözlerimi gözlerine diktim. Ela gözleri koyulaşmıştı. 

"Kim di o?" Kaşlarını havaya kaldırdı. Benden cevap bekliyordu.

"Arkadaşım, sadece arkadaşım" Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıp fısıldadı.

"Umarım öyledir."  Dudakları dudaklarıma değerken kesinlikle mantıklı düşünemezdim. Öyle değil mi?

Arkadan gelen kız Zayn'le beni görünce kaşlarını çattı. Bu sefer benim dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. 

Kesin sevgilisidir, diye düşündüm. 

"Zayn!?" 

"Evet bebeğim?"

Yanağına öpücük kondurdum.

"Sevgilinle vakit geçirsen iyi olacak."

Hızla başını kaldırıp arkasını döndüğünde fırsattan yararlanarak kendimi yan tarafa attım. Üstümü silkeleyip çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. 

"Seni Sürtük!"

O kızın sesini duyduğumda gözlerim dolmuştu. Sürtük!? Ben mi? Ah, tamam belki biraz!

Durdum, yüzüme sahte alaycı bir gülüş yerleştirip arkamı döndüm. Zayn kıza bağırıyordu. Ben dönünce ikiside bana döndüler.

"Sürtük mü dedin sen bana? Yoksa ben mi yanlış duydum?"  

"Doğru duymuşsun!" Gülümsedim ve önüne kadar yürüdüm. Yan taraftaki adamın elinden viskisini aldım. Viski'den bir yudum alıp yuttum. 

"Bence bundan sonra kime 'sürtük' dediğine dikkat et seni fahişe" Viskiyi yüzüne çarptığımda tiz bir çığlık attı. 

Zayn'de dahil bütün bar bizi izliyordu.

"Sen bittin!" sesi barda yankı yaptığında kahkaha attım.

"Ne yapabilirsin ki?!"

Bir iki adım geri adım attım. Korktuğumu düşünmeyin. Korkmak mı? Ben mi? O kızdan mı? Asla!

Kız bana doğru koşmaya başladığında hareketsizce dibime gelmesini bekledim. Tam bana yumruğunu geçirecekti ki bir adım yana adım attım ve kız duvara çarpıp yere düştü. Gülüp yanına adımladım. Yere eğilip saçlarından suratını bana yaklaştırdım.

"Kime bulaşılmayacağını anlamışsındır artık." saçını geriye bıraktım.

"S-seni... g-geberteceğim." Zorla konuşuyordu.

"Hı-hı. Kesin yaparsın" Mırıldanıp çıkış kapısından dışarı çıktım.  Ilık Bradford havasını içime çektim. Ceketimi düzeltip yürümeye başladım. Bir iki adım atmıştım ki arkamda ki kükremesiyle durdum.

"Elena !! "

Koşup önüme geldi.

"Ne oldu?"

Çenesi kasılmıştı. 

"İçeri girip özür dile."

Ha? Ne!? Özür dilemek mi? Ne için?

"Ne için?"

Yanıma daha çok yaklaştı.

"Onu kaybetmek istemiyorum, kaybetmek acı bir şey"

Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.

"Kaybedecek daha önemli şeylerin olduğunu düşün. Annen gibi. Baban gibi. Kardeşin gibi. Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta. Onları kaybetmeden,kaybetmek nedir bilemezsin."

Gözümden bir kaç damla yaşın aktığını farkettiğimde arkamı dönüp yürümeye başladım.

Ne demek istediğimi anlamıştı.

Annem.. Babam... Kardeşim...

Onları öldüren ve o acıyı bana yaşatan kendisiydi.

Ve şimdi bana acının ne demek olduğunu bildiğini mi söylüyor ? 

Ve ikinci bölüm :) Umarım beğenirsiniz. 20 vote olunca yeni bölüm gelecek. Bu arada en uzun yoruma ithaf yapıcam ;)

MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin