∞ Bu bölüm tüm okuyucularıma ithaftır. ∞
Zayn başını olumsuz anlamda sallayıp bakışlarını bana diktiğinde sertçe yutkundum.
"Ben söyliyim mi neden yanımda olduğunu? Neden beni bırakmadığını? Ve en önemlisi de neden geri geldiğini?" Ayağa kalkıp o'na doğru yürümeye başladım.
"İntikam içindi, öyle değil mi?" Başımı olumsuz anlamda salladım. Önüne kadar gittiğim de gözlerinin dolu olduğunu fark ettim.
"Zayn, yapma..." Adice sırıttığında konferans salonunda oturanlardan çoğu salonu terk etmişti bile.
"Tek amacın intikamdı. Ne yapmayı düşünüyordun?" Gözünden bir damla yaş akmıştı. Elimi kaldırıp akan yaşı silmeye çalışınca bir adım geri gitti. "Beni terk mi edecektin?" Gözümden yaşlar tekrardan süzülmeye başladığında Zayn hala gülüyordu.
"Yoksa benim sana yaptığım gibi ailemi mi öldürecektin?" O'na yaklaşıp elimle ağzını kapattığım da elimi geri çekti. Eğer devam ederse biz bitecektik. Bizi bitirecekti.
"Beni mi öldürecektin, Elena?" Başımı hızla olumsuz anlamda salladım. O'nu öldürmeyi hiç düşünmemiştim, düşünmezdim de.
"Ne yapacaktın o zaman?" Hiç bir şey yapmayacaktım. Yapamazdım da. O'nu bu kadar severken intikam alamazdım. İntikamı unutmuştum bile ben.
"Lütfen, kes şunu artık." Önüme kadar yürüdü. Sinirlenmişti. Bunu kararan gözlerinden ve kasılan çenesinden anlayabiliyordum.
"Asıl sen kes, Elena! Beni önemsiyormuş gibi davranmayı kes! Bana aşıkmış gibi bakmayı kes! Bana yalan söylemekten vazgeç artık!" Dolan gözlerimi kırpıştırdım ve bir damla yaşın boynuma kadar inmesine izin verdim. O'na yalan söylememiştim. Şu ana kadar söylediğim her şey doğruydu. Zayn'i seviyordum, aşıktım o'na. Ne değişmişti ki sabahtan şimdiye?
"Sana yalan söylemiyorum..." Geri çekildiğin de kendini sakinleştirmek istercesine bir kaç saniye tavana bakındı. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu ama ben duyamıyordum.
"Sana inanmıştım. Beni sevdiğine inanmıştım, Elena. Gerçekten bana değer verdiğini sanmıştım. Tek amacın intikam mıydı?" Geri adımlayıp başımı yeniden olumsuz anlamda salladım.
"İntikam almayacaktım, Zayn. Sus artık!" Tekrardan kahkaha patlattığın da pantolonundan bir silah çıkarttı ve bana doğru uzattı.
"Zayn?" Sesim kısık çıkıyordu. Zayn'in elinde ki silahı gören kişiler salondan uzaklaşıyorlardı. Ve sanırım şu an salonda sadece ben ve Zayn vardık.
"İntikam almak istemiyor muydun? Al işte." Silahı elime tutuşturduğunda tam olarak önüme geçmişti. "Vur beni!"
Ne saçmalıyor bu çocuk? Ben o'nu öldüremem ki. Ben sevdiğim adamı öldüremem. İntikam dediğim lanet olasıca şey bu kadar ağır değildi. İntikamımın bu kadar ağır olmaması gerekirdi.
"Yapamam." Elimde ki silahı yan tarafıma doğru fırlattığım da kendi kendine ateşlenmişti ve silahtan çıkan kurşun duvarı delmişti.
"Neden!? Daha farklı bir şekilde mi intikam alacaktın? Buradayım işte. Ne istiyorsan yap bana." Sinirle ayağımı yere vurduğum da Zayn'in çatık olan kaşları daha da çatılmıştı.
"Hiç bir şey yapmayacağım Zayn sana!" Önüne doğru yürümeye başladım. "Hala seni seviyorum. Sana aşığım! Anlamıyor musun? Bunu göremeyecek kadar kör müsün, Zayn?" Önüne geldiğim de dudaklarımı sertçe dudaklarına bastırdım ve karşılık beklemeden o'nu öpmeye başladım.
İntikam birini öldürmek değildir. İntikam, birinin canını yakmaktır. Zayn'in de benim de canım yanmıştı zaten. Daha en fazla ne kadar intikam alabilirdim ki? Eğer intikam alırsam ikimiz de zarar görürdük. Düşündüğümden daha fazla zarar görürdük. Canımız yanardı. Hiç olmadığı kadar çok.
Omuzlarımdan kavrayarak beni dudaklarından geri çekti.
"Yapma, Zayn. Böyle davranarak bizi bitiriyorsun." Sertçe beni geri ittiğin de sendeleyerek ayakta kalmayı başardım. Nesi vardı bunun böyle!?
"Sen ve ben, hiç bir zaman biz olamayacağız!" Başımı umutla olumsuz anlamda salladım.
"Sen ve ben her zaman bizdik, Zayn. Öyle kalacağız." Arkasını dönüp tekrardan silaha doğru yürüdü. Kendini falan mı öldürecek yani?
"Hiç bir zaman biz olamadık! Olamamıştık zaten! Olamayız da!" Silahı eline aldığında hareketlerinden ne yapacağını kestirmeye çalışıyordum. "Anlamıyor musun, Elena? Bir ilişki de sadece benim sevgim yetmez."
"Sadece senin sevgin değil ki, Zayn. Ben de varım. Seni ilk gün ki gibi seviyorum." Piçimsi bir şekilde sırıttığın da bana doğru dönmüştü.
"Seni okulda ilk gördüğüm gün seni herkesin için de küçük düşürdüğüm için benden nefret ediyordun! Beni ilk gün ki gibi sevmiyorsun! Benden ilk gün ki gibi nefret ediyorsun!" Silahı ayaklarımın önüne fırlattığın da yeniden kendiliğinden ateş alma ihtimalini göz önün de bulundurarak hafifçe kenara çekildim. "Al işte intikamını, ne duruyorsun?!"
"İntikam almak istemiyorum, Zayn." Gözlerini bir kaç santim arkamda ki boş duvardan çekip bıkkınlıkla gözlerime baktı.
"Ne istiyorsun o zaman?" Önüne kadar yürüdüğüm de kaşları havaya kalkmıştı bile.
"Seninle birlikte olmak istiyorum ama kısıtlamalar olmadan. Senin yanında özgür olmak istiyorum." Kollarımı boynuna doladığım da başını olumsuz anlamda sallayıp bir kaç adım geri çıktı. O'nun geri gitmesi ile birlikte benim kollarım da eski yerini almıştı.
"Git o zaman." Eliyle konferans salonunun kapısını göstererek konuştu. "Artık özgürsün."
Bazı sözcükler vardır, her şeyi bitiren. Bazı kelimeler vardır, hayatı bitiren. Ama en önemlisi de bazı kişiler vardır, o olmadan yapamayacağınız. Onsuz olamayacağınız. Her zaman aklınızda olan ve daima orada olacak insanlar. Siz sadece o'nu düşünürken o'nun başkalarını düşündüğü insanlar.
Bir insan nereye giderse gitsin, ne kadar kaçarsa kaçsın; geçmişi daima o'nu takip eder. Geçmişinden kaçamazsın. Sen neredeysen peşinden gelir. Kurtulmak istersin, o'ndan. Fakat o en olmadık yer de karşına çıkar.
Yalnız bir şeyi unutmayın; İnsan geçmişi varsa vardır. Geçmişi olmadan bir insan tam olarak insan değildir.
Genç kız, son kez defterine baktıktan sonra kalemini masasına bıraktı. Herşey buraya kadardı. Hikaye bitmişti. Mutlu son değildi ama sondu. Her güzel şeyin bir sonu yok muydu zaten? Hayat o'nlar için yeni başlıyordu. Hikayesinin kahramanları için daha hiç bir şey bitmemişti. Ne zaman kitabını açarsa kahramanları hareket etmeye başlayacaktı.
Genç kız, odasından çıkarken aklında sadece bir cümle vardı;
Her son, bir başlangıçtır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)
Fanfiction►"Mutlu sona inanır mısın?" ►"Sonun olduğu yerde mutluluk olmaz ki." © Tüm Hakları Saklıdır.