MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)

Part 32

Bu bölüm;

bradfordsbadgirl2000,

elifnur2013,

pinkmarshmellow,

spnfreakgirl,

KartaliceTutku,

quennauthor,

CansuMalik7

Ve

quennofmilkshake'e 

İthaftır.

İyi Okumalar...

***

Zayn'in aniden bize dönmesiyle durdum.

"Ne? Neresi burası?" Şimdi boku yedik Ash! Ne amaçla bizi buraya getiriyor ki?

"Zayn... Şey... Elena'nın fikriydi!" Ne! Ne saçmalıyor bu! Ben hiç bir şey demedim ki o'na! Haberim bile yoktu.

Bir anda Zayn'iin kızgın gözleri beni bulunca kızgın değil de ateş saçtığını gördüm.

"Ne sikime müzik bölümünü seçiyorsun, Elena!!" Üzerime kükrediğinde koridorda ki tüm gözler bize döndü.

"B-Ben bilmiyordum bile."  Kolumu hızla tutup hiç kimseye aldırmadan kızlar lavobosuna girdik. 

"Çıkın dışarı!" Diğer kızlara doğru bağırdığın da kızlar hiç bir şeylerini almadan dışarıya çıktılar. Hepsi çıkar çıkmaz bana döndü.

Şimdi sıçtın Elena!

İç sesime sessiz bir küfür savurup gözlerimi etrafta gezdiremeye başladım. Zayn hariç her yere bakıyordum.

Gözlerine bakmaya korkuyorum. 

Ashley'de neden bana atıyorsa suçu.

Ben demedim ki o'na bizi müzik'e yaz diye. 

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Başımı kaldırmadım. Ne diyecektim ki? 

"Ben üzgünüm Zayn.. B-ben bu bölümü okumak istedim ve s-sende gelmek istedin." Yutar ha? Ne dersiniz? Gayet iyi bir açıklama bence. Ben bile inanırım buna.

"Bana söylemeliydin!" Önüme kadar yürüyüp çenemi tuttu ve başımı kaldırdı. Gözlerim gözleri ile buluşunca eskisi kadar sinirli olmadığını farkettim.

"Müziği sevmediğimi biliyorsun. Neden bana bunu söylemedin?!" Sesi de eskisine göre daha sakindi. Bu iyi bir şey sanırım. Çünkü; o sinirli olunca gerçekten korkuyorum.

"Sormadın, Zayn." İçimde ki sürtüğün kahkaha seslerini duyabiliyordum ama ben gülmiycektim. Zayn'in sinirlerini yeniden çıkartmak istemiyordum.

"Peki. öyle olsun. Ama yarın bölümünü değiştiriyorsun. Yani bölümümüzü." Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Bunu yapamam. Çoktan sınıflar ayarlandı Zayn. Ben çok üzgünüm."  Aslında müdürle konuşup bir şekil de hallederdim ama Zayn'in sesini öğretmenlerin duymasını istiyordum. Çünkü; Zayn'in sesi özeldi. Bir eşine daha rastlanmazdı. Tanrı o'nu özenerek yaratmıştı. 

Beni mi? Sanırım acele ile bir şeyler yapmış olmalı. 

Tanrı Aşkına! Şu anda dalga geçtiğin kişinin senin hayatını yönetiyor olduğunu biliyorsun değil mi? 

Doğruları söylüyorum ben. Dalga falan geçmiyorum. Zayn'in her şeyi mükemmel yaratılırken ben...

Bu hiç adil değil!

 "Sormam mı gerekiyordu?" Hiç bir şey demeden dudaklarımı dudakları ile birleştirdim. Amacım o'nu tahrik etmek falan değili. Sadece bu bir an önce bitsin istiyorum. Bahsettiğim şey tartışmamızdı.

 Yavaşça benden ayrıldı.

"Bu şekil de bundan kaçamazsın." Umutsuzlukla başımı eğdim ve bir adım geri çıktım.

"Sınıfa gitsek iyi olacak." Bana karşılık vermemişti öpüşürken. Bana. karşılık. vermemişti.

Ama görecek o. Ben de o'na karşılık vermiycem o beni öptüğün de.

"Tamam. Hadi gidelim." Elimi tutmaya yeltendiğin de elimi geri çektim ve sınıfa geri yürümeye başladım.

Neye atarlandın şimdi sen? 

Bana karşılık vermedi. Öpüşürken bana karşılık vermedi. Tabii, sen hiç öpüşmediğinden bunun ne demek olduğunu bilemezsin, sürtük.

Elena! Kendine gel! Ben, senim! Ve senin öpüştüğün herkesle öpüştüm! Sen de az sürtük değilsin.

İç sesime gözlerimi devirip sınıfta ki en arka sıraya oturdum. Şu andan itibaren burayı kendi sıram ilan ediyorum. Hem önüm de Ash'la Damon var hem en arka sıra hem de yanım da pencere var.

Daha ne isteyebilirim ki?

Zayn'in yanın da oturmasını isteyebilirsin bence. Ya da kapıdan giren çocuğa ne dersin? Zayn'den daha iyi gözüküyor.

İç sesime içimden bildiğim tüm küfürleri saydıktan sonra yavaşça kapıya döndüm. Tanrı Aşkına! Başka bir çocuk bulamaz mısın yani? O benden daha büyük gibi gözüküyor ve ayrıyetten gerçekten yakışıklı.

"Gözlerinle şu çocuğu soymayı bırakıp aynısını bana yapabilisin." Zayn'in sesiyle yerimden sıçrayıp zorla yutkundum. 

"Beni korkuttun." Başımı Zayn'e çevirip gözlerimi kıstım. "Neden burada oturuyorsun?" 

"Çünkü, sevgilimim yeri burası. Ve ben de o'nun yanın da oturmalıyım." Başımı tekrardan önüme çevirdim. "Umarım öğretmeniniz kızdır."

Kaşlarımı çattım. Ne bok yemeye kız öğretmen istiyordu ki? Gözleriyle mi becerecek? Gözüne ne gerekk var ki aslında. O penisiyle de siker. Ben olsam da olmasam da. Kimin umurundayım ki zaten.

"Bu konuları neden benim yanımda konuşuyorsun ki!?" Zayn'in bakışları sürekli vucüdum da geziyordu. Elini boynumun bir tarafına koydu.

"Bunu kim yaptı, Elena!?"  Kaşlarımı daha çok çatıp elimi elinin üstüne koydum.

"Neyi?"  Elimi elinin üstünden itip patmağını boynum da gezdirdi. 

"Bunu! Bu izi! Kim emdi boynunu!" Sertçe yutkunup gözlerimi gözlerine kilitledim. Ne diyecektim? Jonat mı? Y ada -J mi yaptı diyeceğim?

"Cevap versene!" 

"Sen yapmıştın. Dün gece. Hatırlamıyor musun?" Başını olumsuz anlam da salladı.

"Hatırlamıyorum, nedense." Cevap vereceğim sırada telefonuma mesaj geldi. Hızlı bir şekil de telefonumu çıakrtıp tuş kilidini girdim.

'Aynı okuldayız ha? Ah, Elena. Güzel Elena. Artık birilerinden vazgeçme zamanın gelmedi mi? -J'

Bir gün geç koydum, farkındayım ama başka bir hikaye daha yazıyordum. O yüzden gecikti. 25 vote'yi geçin lütfen.

*Ve bir de 'Dark House' adlı yeni FanFiction'uma da göz atmayı unutmayın!