MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)

Part 28

Bu bölüm:

KartaliceTutku,

bradfordbadgirl2000,

pinkmarshmellow,

-LittleBlackStar-,

quennofmilkshake,

elifnur2013,

CansuMalik7,

jbmine

Ve

miavel'e

İthaftır.

İyi Okumalar Fuckiers..

***

Sahte lens? Ve evet o Jonat!

"Nerede kaldın, hayatım?" Zayn'in sesi üzerine lensi çöpe atıp hızla dışarıya çıktım. Derin bir nefes aldım ve Zayn'in arabayı açmasını bekledim.

"Sen iyisin değil mi? Doktora gidebiliriz." Başımı olumsuz anlamda salladım. Jonat'la nasıl başa çıkabilirdim ki? Bana çok çabuk sahip olurdu. O'nun altında olma fikri dahi midemi bulandırıyordu.

Zayn'e ihanet etmiş olurdum. Ama zorla. 

Arabayı açtığında hızla içine oturup kapıyı kapattım. İyi miydim? Kesinlikle değildim. Ne oluyordu bana? Korku mu hissettiğim? 

Yoksa Zayn'in bu olanları duyduktan sonra bana ve Jonat'a yapacakları mı?

"Neler olduğunu anlatacak mısın artık?" Kendimi sakinleştirdikten sonra Zay'ne döndüm ve gülümsedim.

"Bir şeyim yok. Sanırım biraz yediklerim dokundu." Ya da yediğim kazıklar mı demeliyim?

"Sen neredeyse hiç bir şey yemedin Elena!" Sinirle bağırdığın da korkuyla bulunduğum koltuğa çakıldım. Neye sinirlenmişti ki bu kadar. Hem bir şeyim yoktu benim.

Cevap vermeyeceğimi anladığında arabayı çalıştırdı. Beynimi boşaltmak istiyordum ve bunun en iyi yolu müzik dinlemekti. Zayn'e hiç bir şey demeden radyonun önündeki kulaklığı aldım. Zayn'in telefonuna kulaklığı bağlayıp uçlarını kulağıma taktım.

Evet, Zayn'in telefonundan şarkı dinleyecektim. Canım öyle istiyordu. Müzik listesine girip şarkıları kurcalamaya başladım. 

 Ihve seen peace. I have seen pain, 

(Huzuru gördüm Ben acıyı gördüm,)

Resting on the shoulders of your name. 

(Adımın omuzlarına dayanmak )

Do you see the truth through all their lies? 

(Onların yalanlarında doğru görebiliyor musun? )

Do you see the world through troubled eyes? 

(Dünyayı üzgün gözlerde görebiliyor musun? )

And if you want to talk about it anymore, 

(Ve eğer artık onun hakkında konuşmak istiyorsan )

Lie here on the floor and cry on my shoulder, 

(Yere uzan ve omuzlarımda ağla )

I'm a friend.