Bu bölüm;
elifzayn2000,
KartaliceTutku,
pinkmarshmellow,
jbmine,
-LittleBlackStar-,
Louis'inHavucu342,
xxxDreamerGirlxxx,
Guvvce,
elifnur2013,
GknurZM,
kremsantisever,
CansuMalik7,
quennofmilkshake
Ve
b_nisa21786'ya
İthaftır.
İyi Okumalar ...
***
Ben mi özür dileyecektim? Neden? Jonat'la konuşmaya gittim diye mi? Asıl o'nun özür dilemesi lazım. Bugüne kadar yaptığı her şey için!
"Ne konuştunuz?! Neden o Kadar yakındınız?! Giderken neden bana hic bir sey demedin!?" Üstüme doğru kükrediğin de gözlerim dolmuştu.
Neden iki çift gibi kavga edemiyoruz biz? Neden sadece o bana bağırıyor!
"Sadece konuştuk." Gözlerimi yerden kaldırıp koyulaşan gözlerine diktim.
"El ele mi konuşuyorsunuz siz?" O'nu da nereden görmüştü ki? Hem o elimi tutmuştu. Ben de geri çekilmiştim. O Kadar.
"Beni mi takip ettin sen?" Bu sefer ben üstteydim. Eger ki beni izlediyse benden büyük bir azartı çekecekti.
"Seni adamlarim takip ediyor, Elena! Her adımını biliyorum!" Tekrardan üzerime doğru kükrediğinde geri sendeledim. Yapacak ya da diyecek hiç bir şeyim yoktu. Özür dilemeli miydim?
Daha fazla kavga etmeyin. Dile işte özür. Olsun bitsin.
İç sesime sessiz bir küfür savurup odama çıktım. Sanki özür dileseydim her şey bitecekti. Bu sefer fazla kızmıştı sanırım. Ama yine de şansımı deneyecektim.
Kapının açılma sesiyle irkildim.Kapıya arkam dönüktü kızgın mı oldugunu göremiyordum. Ama büyük ihtimalle beni öldürecekti. Sertçe kapıyı çarpıp arkama kadar geldi.
"Ne işin Vardi o'nunla?" Yutkunup o'na doğru döndüm.
"Konuştuk Zayn sadece." Sakinleşmek istercesine derin bir nefes aldı.
"Ne yapmamı Istiyorsun, Elena? Seni çok üzüyorum diye iyi davranmaya çalışıyorum. Daha ne yapiyim?" Başımı kaldırıp koyu gözlerine gözlerimi diktim.
"Ama Zayn kavaltı da dediklerin canımı yaktı." Dibime kadar gelip kollarını belime doladı.
"Seni üzmek istemiyorum. Ama sen gittikten sonra asla eski ben olamadım, Elena. Herkesin canını yaktım. Senin bile. Hayatımda değer verdigim tek kişiyi kaybetmiştim ben. Senin gittiğin günden sonra kimse beni senin öptüğün gibi öpmedi. Kimse bana senin dediğin kelimeleri söylemedi . Kimse bana 'Sen zaten güçlüsün, Kimseye zarar vermen gerekmiyor.' demedi. Hiç kimsenin saçlarımla oynamasına izin vermedim ben. " Bu Konuşma Zayn için bıraz fazla uzun olmamış mıydı?
Etkilenmiş miydim konuşmadan? Sanırım evet.
"Ben gitmedim Zayn. Şen ailemi öldürdükten sonra yanina gelemezdim. Bana da zarar verirdin. Korktum. Kimseye güvenemedim. Çünkü tek güvendiğim kişi benden ailemi almıştı." Kollarımı boynuna dolayıp kokusunu içime çektim. Sanki bir veda konuşmasıydı. Ama olamazdı degil mi? Veda konuşmaları iki tarafta da aşk bitince yapılırdı ki ben Zayn'e ilk gün ki gibi aşıktım.
"Seni seviyorum, Zayn." Yine eskisi gibi bana baş belam demeyecekti biliyorum. Hatta karsilik olarak 'Bende' kelimesini dahisöylemeyecekti ama yine bir umut işte.
Yavaşça Zayn'den ayrıldım. Gözlerine baktığım da koyulaşan gözleri eski ela rengini almıştı. Bence çok çabuk sinirleniyor Zayn. Zaten ara sıra da sinir krizleri geçiriyor. Aynısı eskiden de olurdu.
Hatta Bir keresin de onlarda kaldığımda Yani Zayn'in ailesinin yanında. Gece kaçamak olarak Zayn'in odasına gitmiştim. Sabah olduğunda lavaboya girmiştim eve geri döndüm zanedip o'dasını dağıtmıştı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? O odayi beraber topladık. Tabii Trisha teyzenin onca azarını göz Ardi etmemek gerek.
"Ne konuştunuz o'nunla?" Eskisine kıyasla daha sakin çıkan sesiyle kendime geldim. O'na söylemeli miydim? Tabii ki de hayır! Söylersem Jonat'ı yaşatmazdı. Her hangi bir yalan bulmalıyım.
"Jonat Ihm .. Ashley'i seviyormuş. Ve Ihm .. Bana da Ashley'i ona ayarlamam için yalvarıyordu." Yine Ashley beni kurtarmıştı. İnanır mıydı ki?
Bir kaç dakika yüzümü inceledikten sonra gözlerime gözlerini kısarak baktı.
"Sana inanmalı mıyım?" Bu nasıl soru böyle? Ben ne bileyim bana inanmalı mısın?
Ben de o'na onun bana yaptığı sekilde gözlerimi kısarak baktım.
"Bana güvenmiyor musun?" Başını geri atıp onayladığına karşı bir kaç homurtu çıkarttı. Bu işi de halletmiştim.
Yavaşça kollarından ayrılıp yatağıma doğru yürüdüm. Yatağın üstünden çantamı hırkamı alip gardırobuma koydum.
"Bu Gün gezmek ister misin?" Gezmek? Zayn ve ben? Rüya mı bu?
"Ciddi misin sen?" Başımı çevirdiğim de gayet ciddi duruyordu. Beni baştan aşağıya süzüp dolabıma ilerledi.
"Bu halde gidemeyiz." Ben de üzerime baktığım da aslında çok açık giyinmemiştim ama şortum kısaydı. Bana doğru dönüp elineki siyah dar paçayı uzattı. Sesimi çıkartmadan alıp dışarıya çıkmasını bekledim.
"Giyin Elena." Demekki dışarı çıkmayacaktı. Altımda ki şortu yavaşça çıkartıp üstüme pantolonumu giyindim.
"Arabada seni bekliyorum." Başımla onu onayladım. Sert adımlarla dışarıya çıktı. Çıkarttığım şortu alıp banyoya yöneldim. Kirli sepetine atıp banyoda ki dünden kalma çamaşırlarımı da kirli sepetine attım.
Yatak odasına geçeceğim sırada yerdeki kağıt dikkatimi çekti. Büyük ihtimalle pantolonumun cebinden düşmüştü. Yere eğilip kağıdı elime aldım ve içini açtım.
'Tatlı çiftimiz kavga mı etmiş? Kavganızı izlemek isterdim ama daha önemli işlerim var güzelim. Her adımın da bana daha da çok yaklaşıyorsun.
Arkanı kolla Elly. Her an her şey olabilir. -J'
Benim odama nasıl koydu bu kağıdı? Zayn görmeden yok etsem iyi olacak.
Banyodan çıkacakken aklıma Jonat'ın bana söylediği sözler geldi ve yerime çakılı kaldım.
'Sonra görüşürüz, Elly."
Jonat bu isimle bana kafeden çıkarken hitap etmişti.
Ve şimdi bu notta -J'nin yazdıkları.
Tanrı'm neler oluyor böyle!?
Kızlar ^^ Seveceğinizi sanmadığım bir bölüm daha. Ben çok emek harcayıp yazdım. Umarım uzun yorum görebilirim.
Unutmayın: Ne kadar uzun yorum o kadar uzun ve erken gelen yeni bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)
Fanfiction►"Mutlu sona inanır mısın?" ►"Sonun olduğu yerde mutluluk olmaz ki." © Tüm Hakları Saklıdır.