Birisi tarafından delice sevilmek size güç verir, birini delice sevmek ise cesaret.
-Lao Tzu
Yavaş adımlarla yürümeye devam ettim. O da onun sürtük sevgilisi de umurumda değiller.
Tamam, kendisi umurumda.
Ailem ölmeden önce yaşadığımız eve gitmek istemiyordum. Orada çok fazla anı var, gereğinden fazla. Damon'un yanına gidecekken son anda karar değiştirip ailemin mezarlığına doğru yürümeye başladım. Ziyaret etmeyeli uzun zaman oldu.
-Zayn'in Anlatımıyla Devam-
Elena'nın söylediği her kelime beyinmde yankı yapıyordu. Haklıydı. Çok haklıydı hemde.
Kendine zarar verebilme ihtimalini düşünerek peşinden gitmeye başladım. Mezarlık olarak bildiğim fakat daha önce hiç gelmediğim yere gelmişti. Üç kişinin yan yana olan mezarlığını görünce ağzından bir hıçkırık kaçtı.Nedensiz yere kalbim acımıştı. Mezarliğin yanına oturup konuşmaya başladı. Duymak için biraz daha yaklaştım.
"Baba? Ne zaman geri döneceksiniz? Sizi gerçekten çok özledim. Eğer geri dönerseniz size beni bıarktığınız için hiç kızmıycam. Eğer geri gelirseniz bana istediğiniz kadar bağırabilirsiniz. Tüm cezaları verebilirsiniz. 1 ay oda cezası da olur. "
"Anne? Lütfen. Yalvarıyorum, geri gelin. Söz veriyorum bundan sonra tüm akşam yemeklerine katılıcam. Gece yarısı evden de kaçmıycam. İtiraz etmeden evi de temizliycem. Hatta çöpü de ben atıcam. Akşamları ekmek almaya da ben giderim. Geri gelmeyecek misiniz?"
"Zoe? Bebeğim?Sen neden bıarktın beni? Sen neden gittin ki? Geri gelirsen gece yanıma geldiğinde homurdanmıycam. Söz veriyorum. Abla sözü."
'Abla sözü' derken işaret parmağını orta parmağının üstüne koymuştu. Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.
"İnsanlar kötü, çok kötü baba. Ne zaman geri geliceksin?"
Ayağa kalkıp en küçük mezarlığın yanına geldi. Mezarlığın toprağını okşamaya başladı.
"En çok ta seni özledim Zoe. ben ağlarken bana sarılmanı, arkamdan iş çevirmeni, makyaj malzemelerimle oynamanı, parfümlerimi bitirmeni, kıyafetlerimi çalmanı çok özledim. Ama sen söz vermiştin. Bırakmıycaktın beni. Neden gittin peki? Geri gel ve bana Zayn'in iyi biri olduğunu, beni sevdiğini söyle. Yine. Eskisi gibi."
Yavaşça ayağa kalktı. Ayakları titriyordu.
"Ve lütfen geri gelin, sizi çok özledim."
Arkasını dönüp mezarlıktan dışarı adımladı. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Ve elime damlayan göz yaşımı.
Ben ağlıyordum !?
Zayn Malik ağlıyordu !?
Tarihe geçmeli !
Kesinlikle!
Hızlı adımlarla grup evine doğru adımlamaya başladım. Birine anlatmalıydım. Olanları. Bana olanları. Kesinlikle iyi şeyler değil.
Grup evinin önüne geldiğimde kapıya sert bir yumruk attım. Kapıyı Harry açtığında beni görüp şaşırdı.
"Dostum, sen ağlıyor musun?" Hızlıca içeri girip koltuğa oturdum.
"Zayn ne oldu?" Niall'a bakamdan sorusuna cevap aramaya başladım. Ne olmamıştı ki?
"Elena. Geri gelmiş." Hepsi bana tuhaf, tuhaf bakıyordu.
"Evet, sevinmen gerek miyor mu?" Onlara olanları anlatmadım. Ailesini benim öldürdüğümü bilmiyorlar.
"Olamam. Mutlu olamam." Hepsi bana şaşkınca bakıyordular.
"Niye?" Derin bir nefes aldım.
"Çünkü.. Ben onun ailesini öldürdüm. Hepsini... Tek tek vurdum."
Merhabalar... Ben geldim :) Bölüm geç geldiği için üzgünüm. Ama biraz uzun oldu sanki? Tamam yine kısa oldu yüzüme vurmayın :) AS:DF:GH 20 vote yaparsanız yeni bölüm gelir. Sizi Seviyorum. İlginiz İçin Hepinize Minnettarım :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MotherFucker (ZaynMalikFanFiction)
Fanfiction►"Mutlu sona inanır mısın?" ►"Sonun olduğu yerde mutluluk olmaz ki." © Tüm Hakları Saklıdır.