Rebirth of the Thief Who Roamed the World Çeviri

Bölüm 11: Suikast Yetenek Kitabı Part 1

Bölümün yarısı geldi. Düzenlemeyle pek uğraşmadım o yüzden hata görürseniz yazabilirsiniz, böylece düzeltebilirim. Keyifli okumalar :)

--------------------------------

Yao Yao sürekli olarak tehlikeli durumlar içine giriyordu. Nie Yan bunu görünce  hızlıca ona doğru yüzdü.

Yao Yao Nie Yan'ın ona doğru yüzüğünü görünce daha da endişelendi. Arkasından takip eden üç canavar vardı. Belki harika yeteneklerine güvenseydi, onlar ölene kadar canavarların canlarını yavaşça azaltabilirdi. O zaman bile, hayatta kalma olasılığı yüzde onu geçmezdi. Ancak eğer Nie Yan onun bu durumundan yararlanırsa, yaşamak için hiçbir şansı olmazdı.

Üç Su Örümceğinin devamlı olarak kendilerini Yao Yan'a fırlattığını fark edince, Nie Yan hızını arttırdı ve arkadan yaklaştı. Su Örümceklerinden birine yetişti. Hançeri elinde, su yüzeyinden fırladı ve örümceğin sırtını ortasını bıçakladı.

Yao Yao arkasını döndü ve Nie Yan'ın saldırısını Kutsal Smite çağırarak devam ettirdi. Büyü bağlandı ve Su Örümceği'nin vücudunu uçurdu, bu sırada onu öldürdü.

Kurtarıcısına baktı. Nie Yan ona Su Örümceği ile baş etmesinde yardım ettiğinden, Yao Yao onun herhangi bir kötü niyeti olmadığını varsaydı.

Nie Yan dikkatini başka bir Su Örümceğine yöneltti-sadece canının yarısı kalmış olana. Ölümcül Vuruş'u kullanarak örümceği gözünde bıçakladı ve elli-iki hasar verdi.

Göz açıp kapayıncaya kadar, üç örümcekten sadece bir tanesi kalmıştı.

Ne kadar güçlü bir saldırı! Yao Yao şaşkınlıkla Nie Yan'a baktı. Tüm arkadaşları arasında, onun kadar güçlü biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştı. Tekrar bakınca, yabancı görünüyordu.

Nie Yan ikinci Su Örümceği'ni öldürmeyi bitirdikten sonra hemen üçüncüye doğru yüzdü.

İki kişi yalnız bir örümceğe karşı, durum aniden çok daha rahat göründü.

Yao Yao sağ elindeki asayı savurdu ve Kutsal Saldırı çağırdı. Saldırı kalan Su Örümceği'nin vücuduna indi.

"Teşekkür ederim." Üç Su Örümceği'nin tamamen yok olduğunu görünce, Yao Yao Nie Yan ile yüzleşti ve minnettarlığını belirtti. Ancak Nie Yan aniden saldırmaya karar verirse diye hala tetikteydi.

"Kibar olma gerek yok, sadece küçük bir yardımdı. Merhaba, ben Nie Yan (Nirvana Ateşi)." Nie Yan ışıl ışıl gülümsedi ve hatırlamaya başladı, geçmişte Yao Yao çok nazik ve anlayışlı bir kızdı. Çok düşünceli bir insandı. Biraz da dik başlı olsa da-bir kız için, bu kabul etmesi o kadar zor bir eksiklik değildi.

"Benim adım Yao Yao (Kara Gizem)." Açıkça hala oldukça tetikteydi. Nie Yan'la daha önce hiç karşılaşmamıştı, bu yüzden gardını indirmek onun için kolay değildi.

Nie Yan Yao Yao'yu arkadaş eklemek ve burada ne yaptığını öğrenmek istedi. Ancak çok ani gibi görünmemesi için bu uygunsuz soruları hemen sormayacaktı. Nede olsa Yao Yao bir kızdı. Nie Yan, karşısındaki kişinin onunla yüzleşirken hala dikkatli olduğunu anlamasına rağmen, Yao Yao'yu anladığı kadarıyla, tıpkı eskiden olduğu gibi arkadaş olabileceklerine sıkıca inanıyordu.

Geçmişte onunla oyunda tanıştıktan sonra ne zaman depresif ve kızgın hissetse, onu teselli eden ve cesaretlendiren her zaman Yao Yao'ydu. İkisi hala arkadaş kaldılar. Ancak aralarında istemeden belli bir ilişki meydana gelmişti. Ondan sonra ne ayrıldılar ne de birleştiler.

Yao Yao sessizce Nie Yan'ı inceledi. Ona bakınca, çok genç olduğu izlenimini veriyordu ve kötü biri gibi görünmüyordu.

Ardından aralarında hiçbir konuşma geçmedi. Yao Yaonun soğuk doğası iki tarafın da bir şekilde sessiz kalmasına neden olmuştu.