Irregular Boy - Tanıtım "I know I'm different"

1.5K 40 19
                                    

Odamın kapısının çalınmasıyla birlikte açılması bir olmuştu. Grace elindeki deftere göz atıp bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

“Günaydın” demesiyle elimle gözümü ovuşturarak mırıldanıp yatağa geri yatmıştım. Deftere son kez bakıp yeniden iğnelercesine bana bakmaya devam etmişti.

“24 Haziran yani bu demek oluyor ki tam bir hafta oldu Bayan Ludeswood. Şuanda saat…” kolundaki saate bakıp kafasını iki yana sallamıştı.

“Saat 8.48 bu da demek oluyor ki kahvaltı saatini 18 dakika geciktirdiniz. Saat 9.30’da piyano dersiniz var Bay Boldthaft ile. 11.30’da bitecek dersten sonra şanslıyız kendimize zaman ayırabileceğiz. Yani saat 2’ye kadar bir ders görünmüyor. Hay aksi” elini saçına götürüp bir şeyler gevelerken kolumdaki saatle oynamaya devam ediyordum.

“Saat 12.10 için randevu alacağım spa üzerine. Sanırım dinlenmeniz iyi olacaktır. Saat 2’de ise Fransızca dersiniz var Bayan Cashwisk ile. 4.30 da bitecek olan Fransızca dersinden sonra bir ara verilecek yaklaşık olarak 1 saat 15 dakika. Bu aradan sonra yani 5.45’te matematik dersiniz var Bay Grandlast ile ve o da saat 6.50’de bitiyor. Akşam yemeği ise saat tam 7.30’da Bayan Ludeswood” derin bir nefes verip ajandaya son kez bakıp gözlerini bana dikmişti. Daha sonra da bileğine.

“Tanrım! Saat 8.58 Bayan Ludeswood acilen giyinin bende kahvaltınızı temin ettireceğim. Ve en yakın zamanda İspanyolca öğretmeninizin yerini dolduracağım söz veriyorum” yataktan doğrulup sıkıntıyla nefes vermiştim.

“Yeter Grace. Kendini bu kadar yorma. Tatildeyim ama hiç de tatilde gibi değilim” sıkıntıyla yanaklarımı şişirip derin bir nefes verirken saatine tekrar bakıp hızlıca odadan çıkmıştı. Lanet olsun yine uzun bir gün beni bekliyordu.

*

Kahvaltımı yaptıktan sonra saçlarıma son kez bakıp banyodan çıkmıştım. Koridora baktığımda bu yeni eve alışmanın zaman alacağını kabul etmiştim. Üzerime bir şeyler geçirmek üzere koridorda yürürken odamın kapısını aralayıp içeri girmiştim. Saat 9.22 gecikmek üzereydim. Hızlıca üzerime bir şeyler geçirip saçımı toplayıp aşağı koşarak inmiştim. Eski öğretmenlerimle yeni evde ders, kulağa pek de ilginç gelmiyor.

*

Bir piyano dersi, üstüne spa, üstüne Fransızca dersinden sonra pestilimin çıktığına yemin edebilirdim. Bayan Cashwisk gülümseyerek odadan çıkarken kafamı masaya hafifçe vurmuştum tanrım sanırım ölüyordum! Kollarımı iki yana sallayarak kendimi koltuğa attığımda Grace tatmin olmuşçasına bana bakıyordu.

“1 saat 15 dakika bana dokunma. Fazlasıyla yorgunum” kafasını sallayıp odadan çıkarken birkaç dakika sonra portakal suyu getirilmişti. Ah Grace! Portakal suyundan bir yudum alıp kafamı pencereye çevirmiştim. Güneş yavaşça batmaya hazırlanıyordu. Yerimden kalkıp bardaktaki son portakal suyunu kafama dikip dışarı çıkarken biraz olsun farklılık aradığıma yemin edebilirdim.

Bahçede ufak turlar attıktan sonra dış kapıya yaklaşıp yola bakmıştım. Site içerisinde olmasına rağmen fazlasıyla sessizdi. Gözlerimi devirip kapının kilidini çevirmemle büyük kapıyı açmam bir olmuştu. Evin bahçesini terk ederken sanki büyük bir suç işliyormuşçasına hareket ediyordum. Kapıyı yavaşça kapatıp derin bir nefes alacaktım ki yan kapıda bana şüpheyle bakan iki çift gözle karşılaşınca gözlerim irice açılmıştı. Bu da nereden çıkmıştı böyle?

Üzerinde bir ceket vardı ve altında beyaz bir t-shirt. Dar bir t-shirt oluşu muhtemelen vücudunu sergilemek içindi eh beyaz da bu konuda fazla iddialıydı. Altına giydiği dar kotla ise seksi bir popoya sahibim hey dercesine duruyordu. Ama en önemlisi şuan dudaklarına götürdüğü o sigaraydı. Ne sigara mı? Elindeki şeye dikkatle bakarken dudaklarına tekrar götürüp ağzındayken alayla gülümsemişti.

Irregular BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin