1 Yıl Sonra
Seth’in Gözünden;
“Nora finaller?” gülerek ona baktığımda elindeki notları katlayarak bana dönmüştü ve muzip bir bakış atmıştı.
“Sanırım geçtim” alt dudağını ısırmasıyla içimdeki garip mutluluk yeşermişti ve gülerek ona doğru gitmiştim. Ellerini boynuma dolayarak sarılırken derin bir nefes vermişti.
“Ve bir yılı doldurduk. Justin olmadan bir yılı doldurduk” hızlıca inip kalkan göğsünü hissedebiliyordum ve düzensizleşen ritimleri.
Bir yıl geçmişti. Sahiden bir yıl geçmişti. Üniversite de birlikte okuyacakları hayalini kuran Nora şuanda Justin’in hangi üniversitede olduğunu bile bilmiyordu. Ne okuduğunu ya da. Nora ve ben mi? Yale Üniversitesi bu konuda sanırım bizi ağırlamaktan büyük onur duyuyordu.
Ağır eğitim bir dönemi sonunda yeniden yaz tatiline kucak açarak eve geri dönüş yapacak olmak ikimizi içten içe heyecanlandırsa da bir şeylerin tersliğini hissedebiliyorduk. Kaçtığımız gerçeklerle yüzleşeceğimizi kavrayabiliyorduk.
Fakat Nora ilk üç ay yaşadığı o ağır travmadan kurtulmuştu ve artık eski haline dönmüş gibiydi. Zorla çıkarttığım yemeklere sanırım borçluyduk bunu. Ya da zorla tanıştırdığım ve flört ettiğim haftalık çocuklara bilmiyorum ama işe yaramış gibiydi. Nora eskisi gibi olmasa da gülebiliyordu, konuşuyordu ve benimle eğlendiğini söylüyordu. Sanırım bu bile benim için yeterliydi. Tek endişem o mektupta gerçekleri öğrendiğinde yapacağı şeydi.
Aldatanın o olmasıyla birlikte gideninde o olması öğrendiğinde canını yakacaktı bunu az çok kestirebiliyordum ama hayır. Bunu kaldıramayacaktı. Yanında olmak zorundaydım. Çünkü Justin gittiğinden beri…
Nora kırılmaya hazır bir cam biblo gibiydi. Kalbi yok ama narindi.
“Justin yine ne planladın? Yalanını saklamayacağımı söyledim sana” sıkıntıyla birlikte elleriyle yüzünü kapatmıştı.
“Onu paramparça ederim ve benden nefret eder” alayla ona bakmaya devam ederken sessizliğimden rahatsız olmuşçasına yüzüme bakmıştı.
“Ne? Onu zaten o kızla aldatarak paramparça ettin” aniden ayağa kalkmasıyla beni susturmaya çalışmıştı. Duymasından korkuyordu. Delicesine.
“Üzgünüm ama Justin bugün her şeyi öğrenecek” başını iki yana sallarken beni sinirlendirmek için uğraştığını düşünmeye başlamıştım.
“Anlaşma yapalım Seth. Yalvarırım bunu söyleyemeyeceğim” gözlerini yavaşça kırpıştırarak benden tepki beklemişti. Başımı hafifçe salladığımda ellerini birbirine geçirerek bana bakmıştı.
“Gideceğim. Hayatından çıkıp gideceğim. Benden iki türlü de nefret edecek ama en azından adi bir piç olarak düşünmemeli” gözlerinin dolmasıyla kafasını anında çevirmişti.
“Onu bırakıp gidersen de seni adi bir piç olarak hatırlayacak Justin” başını hırsla iki yana sallamıştı.
“Hayır. Gideceğim. Ve ona destek olacaksın tamam mı? Anlaşma bu. Ona hiçbir şey söylemeyeceksin ben bir şekilde ona gerçeği söyleyeceğim. Bir yıl sonra ya da daha önce her neyse” başını hızla geriye atarak derin bir nefes almıştı.
“Şimdi. Nora’yı uyandırmaya gidiyorum Seth. Anlaşmamız bu. Tamam mı?”
Yaptığım tek şey ise başımı sallamak olmuştu.