26. BÖLÜM SON KISIM ;
“Yeter Jack! Sen karışma bu işe. Ve Justin sen neden bir kere de kendi kıçını kendin korusan nasıl olur? Ha küçük sürtük sevgilin vardı doğru ya nasıl” bakışlarımız buluştuğunda kız şaşkınlıktan suratı kasılmıştı ve yutkunarak bana bakarken ilk önce Jack kızın baktığı yere bakıp ikimizi görmesiyle gözleri irice açılırken sonunda Justin bana dönmüştü. Yerimden kalkıp yutkunarak onlara bakarken Justin’in bakışlarında garip bir şey vardı.
“Nora… Burada ne işin var?”
27. BÖLÜM
Gözlerimi tekrar sarışın kıza çevirdiğimde saçlarını geriye savurup derin bir nefes almıştı.
“Nora demek ha?” Jack aniden masadan kalkıp kızın koluna yapışmıştı.
“Summer gidiyoruz” kolundan çekerek kızı sürüklerken Eva’nın hıçkırığı ile kendime gelmiştim.
“Jack. O kızla mı gidiyorsun?” kafamı çevirdiğimde Eva göremediğim bir çaresizlikle Jack’e bakıyordu. Bakışlarımı tekrar Jack’e çevirdiğimde derin bir nefes almıştım.
“Eva seninle bunu sonra konuşacağız ama şimdi gitmem gerek. Yürü” kızı kolundan sürükleyerek kafeden çıkarken Justin’e sonunda çevirebilmiştim gözlerimi.
“Bak Nora. Açıklayabilirim” evet şuan hayır Justin. Açıklayamazsın defol demem gerek ama iç sesim bunu yapmak istemiyordu.
“Açıklayacaksın zaten. Önce Eva’yı eve bırakmalıyız ama” kafamı çevirdiğimde Eva yanımdan çekip gitmişti.
“Sakın gelmeyin. Yalnız kalmak istiyorum” kapıyı açıp kafeden çıktığında gözlerim tekrar Justin’e dönmüştü.
“Evet. Seni dinliyorum. Bana neden yalan söyledin Justin?” gözlerini yerden ayırıp bana dikmişti.
“Sende bana yalan söyledin Nora” sertçe yutkunup ona bakmıştım.
“Mantıklı bir sebebi vardı” bilmişlikle ellerini göğsünde birleştirmişti.
“Benimde öyle” omuzlarımı düşürüp derin bir nefes vermiştim.
“Peki kız neden sana kıçını kurtarmaktan bahsetti?” tereddütle bana bakmıştı. Alt dudağını ısırıp derin bir nefes almıştı.
“Bu olay tamamen Jack’le ilgili” kaşlarımı çatıp ona dikkatle bakmıştım. Bakmaktan çok şuan onu inceliyordum.
“Jack gerçekten onu aldattı yani?” gözlerini yere devirip zorlukla başını sallamıştı.
“Lanet olsun” fısıldayarak çıkan sesimle Justin’e sıkıca sarılmıştım.
“Senin aldattığını sandım Justin, yemin ederim öyle bir şey olsaydı…” elini saçlarımda gezdirip beni sakinleştirmişti.
“Ssh böyle bir şey yok” onu onaylayıp derin bir nefes almıştım.
“Eva’yı bulmalıyız” beni durdurmuştu.
“Biraz yalnız kalmalı Nora” haklı mıydı? Kafamı hafifçe sallamıştım.
“Eve gitmek istiyorum. Annemi özledim” alayla bakıp gülmüştü.
“Tamam hadi” önünden yürürken daha fazla konuşmamıştık.
*
Okulun bahçesine girdiğimde derin bir nefes almıştım. Tamam, bu sabah farklı olacaktı. Gözlerimi kalabalık bahçede gezdirip derin bir nefes almıştım.