Araba yavaşladığında bir sahilin önündeydik ve neredeyse üzerinde bir şey olmayan kızlar çığlık atarak hazırlıklar yaparken yutkunmamla Justin’in sesini duymuştum.
“Her kız böyle değil, endişelenme” onaylayarak arabadan inmemle kızların Justin’i görüp gülüşme sesleri canımı sıkmışlardı bir de beni gördüklerindeki surat ifadeleri tanrım sanki hepsi beni burada öldürmek istiyor gibiydiler. Birkaç adım atmamla Justin’in çevresi sarılınca Justin zorla kafasını kalabalıktan uzatıp bana bağırmıştı.
“Nora uzaklaşma ilgileneceğim seninle” gülüşme sesleriyle onu onaylayıp Toms’larımı çıkarıp elime alıp kumlara bastığımda ve esen rüzgarla gözlerimi kapatıp gülümsemiştim. Sanırım burası matematik dersinden ve aile yemeğinden daha keyifli geçecekti. Ürkekçe yürümeye devam ederken kumral saçları ıslanmış elinde bir içkiyle gelen çocuk dikkatle bana bakıp gülmüştü.
“Nora?” duraksayıp yüzüne bakarken içkisinden bir yudum daha alıp çarpık bir gülümsemeyle gülmüştü.
“Ben Ryan” havada kalan elini boşta kalan elimle sıkıp gülümsemiştim.
“Korkma adını Justin söyledi sana eşlik etmemi istedi sanırım yeni taşınmışsınız” onaylayarak yürürken elimdeki ayakkabılarımı alıp yandaki duvarın oraya fırlatıp gülmüştü.
“Bırak gerekirse çıplak ayaklarla evlere koşarız” istemsizce gülerken onu onaylamıştım.
“İster misin?” elindeki içkiye bakıp birkaç saniye düşünmüştüm ama hayır bu kadar ileri gitmeyecektim.
“Teşekkürler” önüme dönüp kumlar üzerinde yürürken elini şortunun cebine sokmuştu.
“Jack Bilchand. Çok yakın arkadaşımdı kendisi fakat ailesi batınca buralardan gitmek durumunda kaldılar. Bir bakıma senin de buralara gelmene sebep olmuş” anlamamıştım neyden bahsediyordu?
“Şuanda oturduğunuz ev onlarındı. Babası varını yoğunu kumarda kaybedince gitmek zorunda kaldılar” kafamı sallayarak yürümeye devam ederken denize bakıp sırıtmıştı.
“Denize girmek ister misin?” elimle ona hayır dercesine sallarken bir an duraksamıştı daha sonrasında ise karşı gelmek yerine beni dinlemişti. Tanrım burası çok sıcak! Üzerindeki t-shirt çıkarken istemsizce karın kaslarına bakıp gülümsemiştim işte bu iyi olmamıştı. Elindeki içkiyi alıp aniden kafama dikmemle gülmeye başlaması bir olmuştu. İçkiyi ona geri verirken gülemeye devam ediyordu.
“İçecek bir kıza benzemiyordun” omuzlarımı silkip gülerken duraksamıştı.
“Sarhoş falan olmadın öyle değil mi?” gülerek kafamı iki yana sallarken samimi bir gülüşle önüne dönmüştü ve Justin ile karşılaşmıştık. Elindeki içki bardağını bana uzatmıştı.
“Gece uzun Nora” gülerek bardağı elinden alıp havaya kaldırdığı bardakla tokuştururken Ryan’da bize katılınca gülmeye başlamıştık ki Justin’in belini kavrayan eller ve birkaç saniye sonra görünen sarışın kız. Bir mankeni andırsa da Justin ile yakışıyorlardı yani bence. Sevgililer miydi? Ah neden olmasın? Kafamı sallayarak içkiden bir yudum daha alırken kız beni dikkatle süzmüştü.
“Hey Jack’in evine taşınan yeni kız?” sorgularcasına bana bakarken Ryan gülerek onay vermişti.
“Burası Jack gibi bir yakışıklı kaybetti ama” Ryan benden önce atlamıştı.
“Nora” gülerek tatmin olmuştu.
“Nora gibi de bir güzel kazandık” saçlarını geriye atıp Justin’in boynuna bir öpücük kondururken kafamı Ryan’a çevirmiştim bu görüntüyü görmek istemiyordum daha fazla. Kız Justin’in kulağına bir şeyler fısıldarken Justin’in gözleri yaramaz bir çocuk gibi parlamıştı.