Gözlerimi Ryan, Justin ve Nancy üçgeninden ayırıp yere bakmıştım. Derin bir nefes vermiştim içinden ne geliyorsa onu yap Nora!
“Söyleyemem” Justin tek kaşını kaldırıp gergin olduğunu belli eden tarzda bakarken Nancy gözlerini elinin tersiyle silmişti. Ryan bana bir adım atmasıyla geriye doğru bir adım atmıştım.
“Hayır hayır. Kesinlikle kötü bir şey değil sadece sürpriz” Nancy bir anda gülmeye başlarken bu sefer ben iyi hissetmiyordum. Yalan söylemiştim peki neden? Ryan’ı kendime ayarlamak için mi? Yoksa Justin’in Nancy’le mutlu olduğunu düşündüğüm için mi? Ya bencildim ya da Justin’in üzülmesini istemiyordum ah şuan ne kadar önemli ki yalan atmıştım ve Nancy gülümserken dudaklarını hafifçe oynatmıştı sanırım teşekkür ediyordu. Justin ise o gerginliği suratından atıp hafifçe gülümseyip omuzlarını silkmişti.
“O zaman sürpriz sürpriz olarak kalmalı” Ryan kafasıyla onaylarken Nancy tekrar bana bakmıştı.
“Hey Ryan biraz konuşalım mı?” Ryan anlamamış gibi ona bakarken bende Justin’e kilitlenmiştim. Yalan söylemiştim. Ben doğru düzgün yalan bile söylemezdim ki.
“Tamam” Ryan hafifçe kafasını sallayıp bizden uzaklaşırken Nancy hararetle bir şeyler anlatıyordu. Gülüyordu arada. Göz ucuyla onlara bakmayı kesip Justin’e döndüğümde beni izlediğini görmüştüm.
“Peki sürpriz ne Nora?” fısıltıyla bana bakarken gözlerim irice açılmıştı.
“Adı üstünde sürpriz” gözlerimi devirip yere bakarken boğazını temizlemişti.
“Justin Nancy’yi gerçekten seviyor musun?” elini çenesine götürüp düşünüyormuş havası vermişti.
“Bir düşünelim. Altıncı sınıftan beri onunla sevgiliyiz ve sanırım… Seviyorum galiba. Ya da alıştım artık ona” kafamı hafifçe onaylamıştım. Sanırım doğru bir şey yapmıştım. Mutluydu ve onu mutsuz edemezdim. Ayrıca Nancy eminim bir daha onu aldatmazdı bu korku ona yetmişti.
Birkaç dakika sonra Nancy ile Ryan gülerek bize doğru gelirken hafifçe tebessümle karışık onlara bakmıştım.
“Justin hadi beni eve bırak” Nancy onun koluna girerken Justin bana bakmıştı.
“Peki Nora?” Nancy gözlerini kısıp gülmeye devam etmişti.
“Ryan bırakır onu değil mi Ryan?” Ryan’a baktığında ise Ryan onu kafasıyla onaylamıştı.
“Pekala” Justin kolunu Nancy’ye atıp arabaya doğru yürürken Ryan önden yürümemi ister gibi yana çekilmişti. Arabaya bakıp gözlerimi düşürmüştüm.
“Aslına bakarsan Ryan, sanırım ben yürüyeceğim” kaşlarını çatıp havaya baktıktan sonra tekrar bana bakmıştı.
“Aslına bakarsan Nora, sanırım bende seninle yürüyeceğim” gülerek karşılık verirken ağır adımlarla caddede yürürken konuşmuyorduk ikimizde.
“Bana söylemek istediğin bir şey var mı Nora?” kafamı yerden kaldırmayıp yürümeye devam ediyordum.
“Ne gibi?” mırıltı tarzında çıkan sesim onun şüphelerini doğrular cinstendi.
“Sana sordum işte” kafamı kaldırmamla burnuma düşen su damlası ile hafifçe gülümsemiştim.
“Nancy sana ne söyledi” omuzlarını silkip yürümeye devam ederken gülüyordu.
“Aslında hiçbir şey” durup ona alayla bakarken ellerini saçlarına götürüp sırıtmıştı.
“Tamam itiraf ediyorum benim bile göremediğim şeyleri gösterdi” yağmurun biranda hızlanmasıyla birlikte dalgalanmış saçlarım iyice karışırken Ryan gökyüzüne bakıp sırıtmıştı.