Şarkının başlamasıyla birlikte bacaklarına hafifçe sürtünmemle birlikte Justin gözlerini kısıp bana bakıyordu. Sırıtmıyordu fakat gözlerimin içine o kadar dikkatli bakıyordu ki bir anda ürpermiştim fakat sonra arkadan gelen seslerle birlikte dans edip onu inletmem gerektiğini anlayınca derin bir nefes verip erkekliğinin üstüne vererek ağır ağır sürtünürken alt dudağını ısırmasıyla sırıtmıştım. Arkadan Jenna’nın sesini duymamla birlikte donup kalmıştım.
“İnletmeden oradan kalkmayacaksın” alayla sırıtırken gözlerimi devirmiştim ve sağ bacağımı sandalyeye dolayıp alnımı Justin’in alnına yaslamıştım.
“O kadar kolay inlemeyeceğim Nora” göz kırpmasıyla birlikte derin bir nefes alıp yüzüne doğru üflemiştim.
“O zaman hazırlansan iyi olur Justin, çünkü seni inleteceğim” işaret parmağımı seksi bir biçimde ağzıma koyup ona sırıtmamla birlikte suratının aldığı şekil görülmeye değerdi doğrusu. Yerimden kalkıp sandalyenin etrafında dönerken elimi yüzüne doğru getirip ufak sürtünmeler yapmamla gözlerini kapatmıştı. Ona sırtı dönük oturarak kalçamı erkekliğine bastırırken kabardığını hissedebiliyordum ve zafer.
Ona doğru dönüp bacaklarıma ona doğru dolayıp erkekliğine yaptığım baskıyı arttırırken ellerimi boynuna dolayıp ufak dil dokunuşları yapıyordum ki boynuna tanrım o da ne?
“Ah” Justin’in hızlı inip kalkan göğsü ve dudaklarının titremesi suratıma yayılan gülümsemenin artmasına sebebiyet vermişti. Yerimden kalkıp yanağına ufak bir öpücük bırakmıştım.
“İnlemeyecektin, değil mi?” arkamı döndüğümde Ryan bana sinirle bakmaya devam ediyordu. Onun yanına doğru giderken yerinden Nancy’de kalkmıştı ve o da en az Ryan kadar gergindi. Biraz sakin olsanız?
Yanına gittiğim gibi Ryan beni kolumdan çekip dışarı sürüklerken arkadan Jack’in sesini duymuştum.
“Ryan! Dostum dur” arkamı döndüğümde Jack’in arkasında gelen bir Justin duruyordu ve suratı gergin görünüyordu.
Dışarı çıktığımızda sinirden kıpkırmızı olduğunu görebiliyordum.
“Sakinleş Ryan” ürkekçe ona doğru adım atmamla geriye doğru adımla benden uzaklaşmıştı ve ona uzattığım elimi indirmişti.
“O da neydi öyle?” kaşlarını çatıp nefes nefese bana bakarken gözlerimi devirmiştim.
“Oyundu” çenemi kavrayıp kendine baktırmıştı.
“Seks mi yapacaktın oyun diye?” kaşlarımı çatıp çenemi ondan kurtarmamla elimi ona doğru savurmuştum.
“Ne saçmalıyorsun sen? Senin eski sevgilin dudağından öptü ama ben ne yaptım? Güveniyorum değil mi? Ama doğru sen erkeksin ben kız benim böyle bir şey demeye hakkım da olmaz. Lanet olsun bana bir daha sakın böyle bir harekette bulunma yoksa Ryan beni kaybedersin” sinirden gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum çünkü karşımda pişman bakışlarla duran Ryan bulanıklaşmıştı.
“Ben…” bana doğru bir adım atmasıyla elimle onu durdurmuştum.
“Ben gidiyorum ve burada kalıyorsun Ryan. Ama merak etme kimse istedi diye onlarla seks yapmayacağım” arkamı döndüğümde Justin bize bakmıyordu bile onlarda Nancy ile tartışıyorlardı. Arkamı döndüğümde Nancy’nin çığlığı bir olmuştu. Başımı çevirip onlara baktığımda Nancy yanağını tutuyordu. Ne? Justin ona vurmuş muydu? Oraya doğru bir adım atacaktım ki Jack bileğimden kavramıştı.
“Sakın Nora. Bak Ryan’ı haklı çıkarma oraya giderek” ona doğru dönüp gözlerimi kısmıştım.
“Ne?” Jack gözlerini devirmişti.