Her kes kaybeder..

Sevgililer gunu

Ne sevgililer gunu mu ? Aman tanrim, her seyi en sona birakan karakterim icin cok zor olucak bu. Cagirdim paposu, dedim bak kizim: calistir o saksi kafani, benim taloya cok guzel bir surpriz yapmam lazim, aklina gelmiyecek bir surpriz olsun, basit seylerden kacinalim lutfen, cok sevecegi bir sey olmali, tabii her zamanki gibi papos bana binlerce sacma sapan sey saydi, hatta sunu bile dedi : aaaa naaap biliyomusun? 

- hadi hadi soyle ne yapayim hi? soyleeee

- op onuuu, op.

- salak zaten surekli opuyorum. Salaksin iste salak, oldum olasi boylesin.

- ikikikikiki 

- buldummmmmm, dansoz..... ha ha haa.

- nasil yani ne dansozu ? ay inanmiyorum dansoz mu olacaksin ?

ben arkadasimin eve dansoz mu getireceksin demesini bekliyordum oysa ki, yok gorusmeyeli baya ilerlemis. - evet canim dansoz kiyafeti, bulurmuyuz ki, bulamayiz, nerden bulacaz, hem cok pahalidir dimi.

-buluruz beebgim, buluruz.

-iyi de kizim param kalmadi, evdekilerin durumunu biliyorsun, kuaferlere dagittim paralari, taloya bile ne alacagimi bilmiyorum, param yeter mi ki ?

- ben veririm. (dediyse inanmayin, verecektise bile borcunu verecek yani, yani arkadasim biliyorum okuyorsun ama yalan mi ha yalan mi ?)

sora sora magazayi bulduk anammm sikir sikir nede guzel dansoz kiyafetleri varmis, tabi fiyatlari pahali, ama alacaz artik, kafaya koyduk bir kere. Basladim denemeye, talo mavi sever, yok yesil de sever, ehh sonunda yesili almaya karar verdim, ama magazanin muduru hintli adami razi edene kadar resmen canim cikti, karaoglan israr etti ama sonunda pes etti. Elbiseyi aldigim gibi firladim, hediyelik seylere bakiyorum hepsi de cok bonel, gereksiz ivir zivir, ona uygun bir sey bulamiyorum, aman tanrim ne yapacagim, en sonunda konyak almaya karar verdim baktim, denedim, adam ne kadar satmaya calistiysa da alkolun tesirinden herhalde almadim. Bugunluk yeter yaa, eve gideyim artik.

Ertesi gun paposu alip yine ciktim, cakmak almaya karar verdik, uygun bir magazadan beyendiyim bir cakmagi aldim. Fiyatini cikartmaya calisirken kutuyu yirttim, tamir etmeye calisirkene de kutuyu mahv ettim artik cakma cakmagim kutusuz bir halde, magdurummmmm. Indim hediyelik magazalara -pardon sizde kutu var mi ? en sonunda parlak bir kutu buldum, cakmakla kutunun alakasi yok ama neyse-  aammaaaannnn ne yapayim yani, o kadar da sey yapmasin artik dimi yaa, surda zaten bir gun kalmis.Artik hazirim, evde mumlarda var, her sey cok guzel olucak.  Aksam yemeyi rezervasyonumuzu da yaptik. Normalde kuafere gitmem gerekirken gidemedim, en cok da ona uzuldum ama taloya belli etmedim, elimdeki son paralari da kuafere yatiracak degildim, kendi imkanlarimca bir sey yapmaya karar verdim, galiba olmustum. Saat 9 da gitmemiz gerekirken saat 10 da anca gidebildik, hem talo hem ben ya biz neden bu kadar tembel insanlariz bilmiyorum, aslinda o ustune alinmiyor ama benim de onu kapida beklemisliyim vardir yani, onlari da unutmadim. Oranj elbisem, mavi gozlerim ve siyah goz makyajim, allik, pudra, ruj, parfum her seyimi olabildiyince guzel kombin etmeye calistim, basarip basarmadigimi restorana gidince anlayacaktim. Arabadan indik ve ust kata ciktik. Herhalde en gec biz gelmisiz, baksana millet dans ediyor, yeyip iciyor. Salona ayagimi attigim an her kesin uzerime kilitlendiyini farkettim, bazen abartiyormusum gibime geliyor, ama ben ustumdeki butun gozleri tek tek ala biliyorum ve o an kendime guvenim tam yerine oturdu, salina salina yerimize gectik. Oturur oturmaz etrafa bir bakis attim,  insanlarin gozlerini geri cekme cabalarini gordum. Normalde de bu hep boyledir. Bir mekana giderim ve orada kendi farkima varirim, kendime guvenir gibi gozukur ama asla guvenmem.

Talo bana galiba hediye almamis, olsun canim ne yapalim, cocuk o kadar elbiseler aldi, bilmem iste benim icin o kadar seyler yapiyor, bir de ustune ustluk hediye de mi alacak, zaten burasi cok pahali bir mekan, alsin yani ne olcak, en azindan kucuk bir sey alsin, yok kucuk sey almasin, ya nasil almaz ya? insan hic olmazsa bir cicek alir de mi ? yok insan bir cicek almaz, cicek alir ve ve ustune de pahali bir hediye alir, ya da hediye alir, almamis yok, hic bir sey gozukmuyor. Tamam ya sorun degil. Kesinlikle sacmaliyorsun kizim, hediye de mi istiyorsun ustelik ? ama o hediye benim hakkim, neyse ya kafam karisti.

oturduk ve canli muzik dinliyoruz, her sey cok guzel giderken, anam, babam, sualalem tek tek beni aramaya basladi, lan bugunu mu buldunuz arayacak, 1 saat once neden aramiyordunuz haaa?! asagi inip hepsiyle tek tek konustum. Martini bianco ve red wine iciyoruz. Kesinlikle buradaki en tatli cift biziz. Ama topuklularla benim boyum talodan 4 sm kadar uzun, ben rahatsiz degilim ama talo bundan cok rahatsiz. Tabi simdiye kadar bogle bir sorun yasamamis ve kendini kizlarin yaninda hep daha yakisikli, hep daha ustun olarak gormus bilmiyorum belki de alakasi yoktur ama cok rahatsiz oluyor bundan, kisa topuk sevmiyorum dedikce ustume geliyor, ya istemiyorum be adam benim de farkim bu zaten, neden kabul etmek istemiyorsunnnn, cattik yaaa.

Ben masada asil asil otururken garson elinde bir tepsi icinde kirmizi guller ne oldugunu anlamadan talo tepsiden bir kutuyu aldi, aman tanrimmmm, aaaaaa- dye bir ses cikti benden cok sasirdim bu sahneyi hep televizyonda gormustum, hic bir zaman yasamadim ve suan kendi dileyimi yasiyorum, gercekten icindekinin ne oldugunu bilmiyorum o kadar onemli de degil , sus be nasil onemli olmaz! ama bu sahne cok farkliymis. Her kes bize bakiyordu, kutuyu bana uzatti, acmaya basladim, cok heyecanliydim. Kolye, benim tarzimi iyi anlamis olmali, sectigi kolye tamamen benim tarzim.

-Takmak istiyorum.

-Tak tabiki de.

Elime aldigim gibi boynuma astim, gercekten cok guzel duruyordu.

- Bu cok guzel, cok tesekkur ederim, seni seviyorum.

- Inan bana, bu hic bir sey , ama ustunde bu kadar guzel duracagini dusunmemistim.

Elimi optu ve uzun uzun bir birimizin gozunun icine baktik.

Baska bir dunyadan gelmis gibiydi, sanki her seyini unutmus ve yeniden baslamis gibi, mutluydu, onca dusunuyordu ama suan gercekten mutluydu ve gozlerinde ask vardi. Iliskimizin basindan beri gormek istedigim iste buydu, bu bakisi gormek istiyordum, bunu hissetmek, yasamak istiyordum, cok farkliydi, daha oncekilerden cok farkli, emin kiliyordu beni, hic bir suphe birakmiyordu sanki, ellerimi klavyeye birakirken bile onunla bakisiyorum ve bu kadar hissederek yazabiliyorsam, ben gercekten onu seviyorum.

Kucuk seyleri buyutmemeliyim, ona doyamadan yurtdisina gidecegim ve onu kirdigim her an icin cok pisman olacagim, onu uzmemeliyim ve bu mutlu gunlerimin kiymetini bilmeliyim. Kafam o kadar guzel, o kadar keyfim yerinde ki, sadece asigim ve seviyorum, tum haraketlerim tum konustuklarim bugun hepsi asktan kaynaklaniyor. gunun bu kadar guzel gectiginin sen de farkinda degildin ogle degil mi ? - Eve geldigimizde uyumamiz gerekiyordu sabah bir suru isimiz vardi, dansoz elbisesi olayi yatti, basarisiz sex ve icten gelmeyen kusluk sonrasinda uyuduk, ama umurumda degil. Seviyorum..............