Multimedia da Hera var.
"Maria kapıyı aç ne uykucusun beklemeyi sevmem.Aç şu kapıyı yemeğe geç kalacağız."kafam şişti yahu yaklaşık yarım saattir kapıyı çalıyorlar.Ben de en sonunda bakıp kapıyı açtım. "Oh be sonunda!"dedi yakışıklı bir adam. Sanırım benim yaşımda. Sonra pek soğuk bir adam" Sabahki halin gözümü kamaştırdı güzellik."dedi sırıtarak. Üstüme baktım. Kara büyücü gibiyim.Rimelim akmis. Pijama felan harikaydı.
Hemen kapıyı yarıya kadar kapadım ve " Bana sadece 5 dk verin hemen geliyorum. Sadece 5 dk " dedim. Adriana "Sadece 5 dk" dedi gülümsedim. Hemen içeri girip 2 dk makyajımı silip dudağıma parlatici gözüme kalem çektim. Oh mis! Geri kalan 3 dkda da tulumumu giyip aşşağı indim.
O sırada güleç yüzlü yakışıklı bir adam "Harbi 5 dk da geldi. Bu arada ben Max Hermes'in oğlu.Seni zaten biliyorum." dedi."Tanıştığımıza sevindim Max."dedim sonra akşam çarptığım kütük "Ben Dick.Hadesin oğlu." Dedi onun sesini taklit ederek "Bon Moria" dedim herkes güldü kütük hariç.
Sonra biri " Ben Sarah Hera'nın kızı" dedi."Memnun oldum." dedim ardından bir oğlan " Ben Poseidon'un oğlu Alex memnun oldum aramıza hoşgeldin! " dedi buradaki herkes yakışıklı ve güzel be bi ben çirkinim. Gerçekten dışlanmış hissediyordum. Midem bulunmaya başlamıştı. Büyük ihtimal kusacaktım. Ama kendimi tuttum.Son olarak sarı saçlı bir kız " Ben Hillary Artemis in kızıyım" dedi.
"Bir şey sorabilir miyim Hillary?"dedim tek düze bir sesle. Masmavi gözleri sarı saçları ve kusursuz yüz hatları ile gülerek kafa salladı.
"Artemis bekaret yemini etmemiş miydi?" Dedim. Sanki bu soruyu sürekli ona soruluyormuş gibi ofladı. Sonra tekrar gülümsedi.
"Annem hala bakire." Dedi. Anlamdıramayarak ona baktım. Nasıl oluyordu?
"Insanların Meryem Ana'sı gibi düşünürsen anlamdıracaksın Maria." Dedi ve koluma dokundu. Meryem Ana gibi mi? Doğru ya onlar da birer Tanrıydı. İstedikleri her şey olabilirdi.
Sonra Adriana " Offf sıkıldım. Hadi yemeğe!?" diyerek kurtardı beni bu sorgu sualden. Yemekhaneye vardığımızda herkes sustu ve bana baktı sonra uğultu gene koptu."Yeni kız""Ne kadar güzel""Bence çirkin" onları duyabiliyordum. Sessiz konuştuklarını mı sanıyorlardı. Elimdeki tabağa baktım. Değişik yemeklerdi.
Birden Adriana "Kapatın çenenizi. 50 şınav isteyen var mı veya başka bir ceza?"
Sonra yemeğe oturduk. O sırada Poseidon'un oğlu Alex "Bu senin kardeşin Kate. " dedi iyi birine benzemiyor ama olsun. Kate'e selam verip tekrar tabağıma bakmaya başladım.Tam Alex birini daha tanıtacak iken içeri hışımla biri girdi ve Alex'in üstüne yürüdü. "Napıyorsun sen Alex?"dedi."Ne yapabilirim kahvaltı ediyorum." dedi sakince. Başka bir dilde konuşmaya basladilar. Bakışlar biraz olsun benden ayrılınca ben de bu gergin havanın içinden çıkıp kendimi dışarı attım toprak ve hava en sevdiğimdi. Bakışlarımı gökyüzüne çevirince aklıma Zeus geldi ona daha söyleyeceğim çok şey vardı. Nasıl olurda bana bağırır. Bana yalancı ailem bile bağırmadı. Annem neredeydi? Babamı anladım da annem buna nasıl göz yumar. Ben neden bir bilinmezlikte yaşıyordum?Kimin kızıydım? Yıllardır buyudun insanlar ailem degil miydi simdiSonra birden bir ışık kümesi belirdi. İçinden bir kadın çıktı.
Bu....Bu...Bu Hera'ydı. Işık kümesi gözden kayboldu. Her yanıma yaklaştı. Büyüleyici derece de güzeldi.
"Ne istiyorsun? "dedim kabaca. Kahkaha attı.
"Seni saygısız üvey annen ile neden böyle konuşuyorsun? " dedi sinirimi zorluyor bu kadın. Yok yalancıktan bir anne,yok biyolojik anne yok cici anne,daha var mıydı? Bu neydi ya?
"Seni cezalandırmaya geldim tatlım. Bilirsin ben Zeus'un benden başka olan çocuklarına heleki
Melez olanlara hep ceza veririm. Böyle bir gelenek benim için. Hoşuma gidiyor. Bazen kör ediyorum,bazen duygularını onlardan alıyorum bazen dillerini..."dedi sonra ekledi.'Ve sıra sende küçük yaratık." Etrafımda döndü. Benden biraz uzaklaştı.
Beni bir kubbenin içine aldı. Elleriyle birkaç hareket yaptı. Gözlerini kapattı.
Sonra "Anne dur!" dedi biri. Bu Sarah'ydı. Kızıl saçları,yeşil gözleri...Annesine gerçekten çok benziyordu.
"Anne lütfen dur artık! Sen bu değilsin!" Dedi Sarah kubbenin ve Hera'nın arasına geçerken.
"Sarah git buradan yoksa.."sözünü kesen Adriana'ydı.
"Bir şey yapamazsın Hera git buradan." dedi sinirli ses tonu ile. Ortamdan rahatsız olmuştum.
"Küçük Athena'ya bak sen. Boyundan büyük işlere kalkışırmış. Sen nesin? Onun kölesi falan mı? Kendini ona feda etmeye hazır mısın? Peki seni de bir böcek gibi ezerim."Dedi Hera. Sesindeki kin beni bile rahatsız etmişti. Athena'dan nefret ediyordu. Ve onun çocuklarından haz etmediği belliydi. Birden tekrar bir ışık kümesi oluştu ve içinden Athena çıktı. Bu kümeler sürpriz yumurta gibiydi
Athena Adriana'nın yanına geçti. "Yeter Hera haddini aşıyorsun. Kızıma ve babamın Melezine dokunursan sonuçlarına katlanırsın."dedi tehditkar ses tonu ile.
"Anne git artık." Dedi Sarah. Hera bir ona bir de kubbedeki bana baktı. Athena Hera'ya doğru bir adım attı. Hera bir adım geriledi.
Hıh işte benim kadınım yürü be! Hera biraz kızdı sonra bir hamle yapacakken Zeus geldi. Hadi canım noluyo yahu? Tüm tanrılar benim için sıraya diziliyordu.
"Hera seni gözüm görmesin" dedi ve Hera kayboldu. Onun gitmesi ile benim kubbem yok oldu ben de Adriana'ya sarıldım. Derin bir oh çektim.
Sonra Athena ve diğerlerine teşekkür ettim. Athena ve Adriana duygusuz "Sorun yok" dediler. Zeus' a da "Teşekkürler"deyip kulübeme geldim fakat kulübemde yalnız değildim. Yeter ama! Lanet olsun! !!
Slm arkadaşlar emeğe saygı oylamayı unutmayın umarım Beğendiniz bu bölüm de bulunan piano sizi rahatlatır umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ (TAMAMLANDI)
Fantasy18.Yaş Günü, Gizemli biyolojik bir anne ve baba, Düşmanlar, Dostluklar, Kan ve Ölüm....