Bir koku beni rahatsız ediyordu.Bu bu ölü kokusu!Dışarı koşarak çıktığımda onları gördüm.LANET OLSUN!Biri Jack diğeri ise Dick birbirlerini....Olamaz! Yanlarına gittim ve nabızlarına baktım.Bu bana büyük bir şakaydı galiba.Onlar... ölmüştü...Tuhaf bir ses kulağımı tırmalıyordu.Bu ses çalar saatin sesi değilmiydi.
Hafifçe kıpırdandım ve saatin sesini kapatmak için elimi saatin tepesine vurup duruyordum.O sırada içeri Jesica girdi ve "Yine kalkamadın mı?"dedi."Eğer gördüğüm rüyayı sen görseydin devamını izlemek için tekrar tekrar uyurdun."dedim.Bana soran gözlerle bakarak"Ne gördün ki?"dedi."O da bana kalsın."dedim ve hızla ayağa kalkıp "Eeee ne yapıyoruz?"dedim enerjik bir şekilde.Kendimi çok enerjik hissediyordum.
"Bugün savaş için kullanılacak silahlar belirlenecek.Yani mesela sen ok ve kılıcı seçtin onları kullanmayı öğreneceksin."dedi.Bugün çok işimiz olacak görünüşe göre."Evet ne giyiyorum?"dedim ve Jesica dolaba koşup dolabı karıştırmaya başladı."Bu...bunu giy."dedi ve yüzüme bir tulum fırlattı.
"Bu çok güzelmiş!"dedim ve hemen üstüme geçirdim."Şimdi büyük alana git orada seni bekliyordur JACK."dedi ben anlamıştım zaten bu işte bir iş olduğunu ve hemen atağa geçtim"Jesi-" "hadi bye bye!"dedi ve beni dışarı çıkarıp kapıyı kapattı.Bende zaman kaybetmeden büyük alana gittim.Koşarak kahverengi saraydan çıktım.Köşeyi döndüm ve büyük alana ilerledim.Orada bekliyordu.
Çok yakışıklıydı kabul ediyordum ama savaşta belkide o ölecekti hatta onu benim bile öldürmem gerekebilirdi.İşte bundan nefret ediyordum.Yapmak istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalmak.Ben bunları düşünürken Jack bana dönüp gel gel hareketi yaptı.Bende düşünmekten vazgeçip hemen yanına gittim."naber Jack!"dedim."iyi hadi başlayalım." "tamam." "şimdi istediğin silahları seç kullanmasını öğreticem bende."dedi."Evet önce kılıç sonra ok çalışalım."dedim.
Tek kaşını kaldırıp yüzünü gıcık bir hale getirdikten sonra"yalnız uyarıyorum ok yorar ama kılıç bildiğin yorgunluktan öldürür.Biraz fazla değil mi?"dedi."Savaşın ne zaman olacağı belli değil bu yüzden fazla çalışmalıyız."dedim.O da bana"haklısın tahminlerimize göre savaş yarından bile yakın olabilir."dedi."Hadi o zaman ne bekliyoruz başlayalım dedim ve Jack elime bir kılıç verdi.
***
"Öldüm bittim ben haklıymışsın Jack bittim ben."dedim nefes nefese."Hadi git dinlen unutma yarından da yakın."dedi ve göz kırptı.Bende ona kırpıp kahverengi saraya koştum toprak altın karışımı merdivenlerden odama çıktım.Kapıdan içeri girer girmez yatağa bıraktım kendimi.O sırada bir ışık kümesi belirdi ve içinden babam çıktı.
Bana gelip "Merhaba genç bayan size birşeyler anlatmaya geldim."dedi."Buraya gelmemeliydin ya biri seni görseydi."dedim ve kapıya koşup kapıyı kilitledim. "Bak kızım savaşta burada olan arkadaşlarının ölümlerini görebilir ve hatta onları öldürmek zorunda kalabilirsin.Buna hazır mısın?"dedi sakince.
Buna hazır mıydım ben Jack'e aşıktım evet bu zamana kadar kendime söyleyemediğim şeyi söylemiştim işte.Hele Jesica onu o kadar sevdim ki arkadaştan da öte kardeş gibi Sally'de aynı.Hayır hazır felan değildim."Baba ilacı ver." "Hazır olmadığını biliyordum al.Bir de al bu da senin sana uğur getirir."dedi babam ve bana o güzel lafı bile az kalacak olan kılıcı verdi.(multimedia daki kılıç).
"Baba bunu alamam sakarımdır." "Sen beni kandırmaya mı çalışıyorsun o çocukla çalışmanı gördüm harikaydın!"dedi.Yanaklarımın kızardığını hissettim ve hemen ciddileştim."Tamam.İlacı şimdi mi içicem baba."dedim ilacı göstererek."Hayır kızım yarın şimşekler çaktırdığımda içeceksin."dedi."Ama baba bunun anlamı 'SAVAŞ'."
Artık zamanı geldi artık zaman SAVAŞ zamanı.Yeni bölüm 15 vote olmadan gelmez!Sizleri seviyorum.Yeni bölümü yazmak istiyorum hadi herkes votelesin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ (TAMAMLANDI)
Fantasy18.Yaş Günü, Gizemli biyolojik bir anne ve baba, Düşmanlar, Dostluklar, Kan ve Ölüm....