Anlayabilirseniz

11 1 0
                                    


    Değişir kadınlar efendim. Hem de sürekli bir değişim barındırır bünyeleri. Kalpleri, gözleri, bakışları, elleri, saçları... Bir bakışta değişir bazen, huzurlu bir kokuda küçük kız çocuğu olur anne kucağındaymışçasına. Kırmızı pabuçlarıyla gelir tutarlar ellerinizi. O çimlerde özgürce koştukları nadir özgür hissettikleri anılarıyla gelirler size. Babalarının aldığı ilk aşk dolu öpücüklerini aldıkları o kırmızı pabuçların geldiği saflıkla aşkla gelirler. Huzurla aşkla atlarlar kucağınıza, taşıyabilirseniz. Saf ve temiz gözlerle bakarlar gözlerinize, görebilirseniz. O kalplerine geçirdikleri taştan zırhı çıkarıp girerler kalbinize, girmesine izin verirseniz. Velhasıl değişip gelirler size, sevebilirseniz. Sevdikçe daha çok değişirler. Kırıldıkça da değişir bir kadın. Siz dallarını kestikçe o dikenlerini uzatır size, dayanabilirseniz.Gözyaşlarında boğarlar sizi, yüzemezseniz. Velhasıl değişip giderler sizden, katlanabilirseniz.

Olgunlaştırırlar kadını, taşlaştırırlar. Yanisi... Değişirler işte, kadın sonuçta. Değişmek zorunda kalırlar. Hep giderler kadından. Seviyorum der giderler, gitmem der giderler, bir şey söylemeden çeker giderler, boş bedenlerini bırakıp kadına ruhlarını alır giderler. Giderler ve değiştirirler kadını. Yarım kadınlar dolar dünya. Giderken kadının yarısını da götürürler çünkü. Yarım kalbiyle sevmeye yaşamaya devam eder kadın. Yarım dudaklı, eksik gülüşlü, yaşama sevinci çalınmış kadınlar değişmeye devam ederler. Seviyorum diyen adamın gözündeki, unutamadığı o yarım kadını görüp sevmeye devam eder. Yarım bıraktığı ama sevmeye devam ettiği diğer kadını bilerek yarım kalbiyle sevmeye devam eder; sevişmeye, kaybolmaya, taşlaşmaya, kanamaya devam eder. Değişir kadınlar. Eh! Kadın işte değişir her kadın biraz. Eksik kalır her kadın biraz. Sigara dumanının arasından çıkar yarım suratı. Eğilip rakı bardağına uzanır kadın. Bir yudum alıp oradan adamın dudaklarına akar. Ama hep yarımdır bir kadın. Yarım öpüşüyle dağılmış kırmızı rujlu dudakları, rimelleri akmış mor gözleri, belki sarı belki siyah belki olmayan saçlarında uyutur adamı ama hep eksiktir saçları kadının.

Değişir kadın ne var ki saklar hep kırmızı pabuçlarını kalbinde. Annesinin saçlarından koparıp saçlarına taç yaptığı papatyalarını hep saklar bir kadın. Gözyaşlarını sakladığı yağmurları unutmaz kadın. Hikayelerini hep saklar. Yarım kalmış hikayeler, pis yağmurlar, rengi solmak bilmeyen kırmızı pabuçlar, kurumuş papatyalar, yarım bir dudak, kırık bir kalp... Belki korkak, belki yorgun ama kesinlikle yarım kalan kadınlar...

Ah kadın! Kaybettikçe, kazandıkça değişen kadın! Sevse de kaybetse de yaş atladıkça adına bir "Orospu!" daha eklenen kadın! Sevse de sevilse de, uğruna ölse de ölünse de adı hep ama hep fahişe kalacak olan kadın! Kadınlar! Orospu çocuklarının, piçlerin namussuz anneleri orospu fahişe kadınlar! Kalbi, bedeni bembeyaz olsa da sevmek dedikleri şeye fahişelik diyen adam olmayan adamların lekelediği kadınlar! Değişen kadınlar...

Değişir kadınlar. Her gece, her sabah, her sarhoşlukta, her sigarada belki de her acıda azar azar değişir kadınlar. Hayal kurar değişir, bir baba öpücüğüyle değişir, belki de bir babanın yok oluşuyla değişir, annesinin her gözyaşında değişir, aşık olur değişir, sevilmez değişir, ondan giderler değişir, gerçek aşkının kucağına ilk verildiği anda anne olmanın sarhoşluğuyla değişir. Onu sigara başlatan nedenler arasında kaybolurken değişir, her sarhoşluğunda bir miktar değişir, sever değişir, sevilir değişir, ölüme koşarken değişir. Ama mutlaka değişir. Belki iyi gelir bu değişim belki de kötülükler arasında kaybolur değişirken ama mutlaka değişir ve genelde iyileştirmezler kadını. Kadın kaybolur adam sandığımız adamlar da çeker gider. Velhasıl anlayabilirseniz eğer kadınlar değişir.

Papatyalar Ölünce KokarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin