❄0.3 Huysuz Ama Yakışıklı

629 59 22
                                    


"Sen..." dedim emin olamayıp gözlerimi kısarak. "...az önce içeride değil miydin?"

Ellerini pantolonunun cebine sokup omuzlarını silkti.

"Her ne haltsa." dedi yanımdan ayrılmak amaçlı, kalabalık caddenin olduğu yöne doğru yürürken.

Bebeksi görüntüsünün aksine oldukça kabaydı.

"Öyle diyorsan..." dedim bende tıpkı onun gibi omuzlarımı silkip.

Az önce yaşadığımız boğuşmaya benzer olayın ardından dağıldığını düşündüğüm üstümü düzeltip peşinden ilerledim. Ona yetiştiğimde yüzüne bakarak konuştum.

"Beni kurtardığın için teşekkür ederim."

Cevap vermek veya yüzüme bakmak gibi bir zahmette bulunmayıp uyuşuk adımlarını sürdürürken konuşmaya kendi kendime devam ettim.

"Pekala." Surat hatlarının her birini inceleyen bakışlarımı ondan ayırmadan oldukça yaratıcı olan sorumu yönelttim. "Adın ne?"

'Tıs'layarak güldüğünde neye güldüğüne anlam verememiştim ki, sonunda konuşmayı denedi.

"Seni ilgilendirmez."

Verdiği tok cevapla birkaç saniye bir şey söyleyemeden kalsam da daha sonrasında başımı onaylarcasına sallayıp bakışlarımı önüme çevirdim. "Güzel isimmiş."

Hala sessizce yürümeye devam ettiğinde neden hala onu takip ettiğimi bilmiyordum ama yine de onunla birlikte yürümeye devam ettim.

"O zaman ben kendimi tanıta-"

"Duymak istemiyorum." dedi sözümü keserek.

Ağzımdan alayla 'hah' çıktığında yürümeyi kesip olduğum yerde durdum. Yürüdüğümüz sokakta hala bizden başka birileri yoktu ve o beni yalnız bırakmayı umursamadan yürümeye devam ediyordu. Sinirlerim bozulmaya başladığında dayanamayarak arkasından bağırdım.

"Gerçekten sinir bozucusun!"

Umursamayarak yürümeye devam ediyordu.

"Ayrıca huysuzsunda!"

Evet huysuzdu. Huysuz ama yakışıklı.

Tekrar bağırmama rağmen yinede bir tepki vermeyince iyice yükselen sesimle son kez bağırdım.

"Bücür şey!"

Bingo! İşe yaramıştı. Adımları tamamen durduğunda yavaşça arkasına döndü ve inanamayarak bana baktı.

"Ne dedin sen?"

Oldukça soğuk çıkan sesiyle, ona seslenme şeklimden hiç hoşlanmadığını fark edebilmiştim.

Ben bir şey söylemeyince bu sefer bana doğru yaklaşan kendisi olmuştu. Elleri hala ceplerindeydi ve çıkarmaya hiç niyetli değil gibiydi. 

İyice yaklaştığında yapay bir öksürükle boğazımı temizledim. Fakat duracak gibi gözükmüyordu. Dibime girecek kadar yaklaştığında istemsiz olarak bir adım geriledim. Ama hala durmuyordu. O yaklaştıkça ben geriye gidiyordum. Ta ki sırtım duvara çarpana kadar. Duvarın aniden çıkmış olması şaşkınlıkla sıçramama neden olmuştu, fakat ismini bilmediğim huysuz hala üzerime geliyordu.

Duvar yüzünden daha fazla kaçamıyordum ki o da bunu fırsat bilip aramızda santimlik boşluk kalacak kadar yaklaşmıştı. Elleri hala ceplerindeyken rahatlığını hiç bozmadan bu sefer de suratını benimkine yaklaştırdı.

Revenge | myg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin