Hayat, hiç hafife alınamayacak kadar büyük ve karmaşık bir yerdir.Tesadüf ise en az hayat kadar ürkütücüdür. Tesadüflerin hep güzel olacağını düşünürdüm. Ama yanılmışım. Tesadüfler bazen, o kadar zorluklarla ettiğimiz mücadelerimizin ardından sonunda güzel günlere kavuşabildim dememize bile izin vermeden hayatımızı bir çukura itmeye ve kötü sonun gelip bizi bulmasına sebep olabilir.
Bizimkide öyle oldu işte.
Hayatımı uğruna adadığım amacımı, tüm güçlüklere rağmen sonunda başarabilmiştim ve ben buna bile sevinemeden tüm acılar koca bir dağın tepesinden yuvarlanarak çığ haline gelip beni ezmeyi başarmıştı.
Ben sevdiğim adamla bile birlikte olamayacak kadar çaresiz biriydim.
Kaderin bir oyunu muydu bilmiyorum ama, sanırım bu kez oyunda kaybeden bizler olacaktık.
Neden böyle olduğuna anlam veremiyordum. Neden benimde diğer insanlar gibi normal, sıradan, sıkıcı bir hayatım olmuyordu, bilmiyorum.
Gözlerimde ki yaşlar duyduğum sözlerle daha fazla oldukları yerde kalamayıp çoktan akmışlardı bile.
Aklımda ise tek bir soru vardı. Neden?
Neden?
Bu soruyu, Yoon Gi'nin ağzından çıkan tüm cümlelere soruyordum.
Neden..?
"Jenn..."
Seslice yutkunuşunun ardından nemli gözlerini silerek devam etti. "...ben onu öldürdüm."
Bedenimde şok etkisi yaratan ve şiddetli bir şekilde titrememe sebep olan sözlerle öylece kalmıştım. Şu an düşünme yetim bir bıçakla kesilmiş gibi anında kaybolmuştu, kelimeler ise iradem dışı çıkıyordu dudaklarımdan.
"Kimi?"
Mırıltıya yakın sorumla Yoon Gi koca beyaz ellerini yüzüne kapatıp yüzünü ovuşturdu. Derin ve titrek nefesini verip ellerini yüzünden çekti ve devam etti.
"Babanı Jenn. O şerefsizi öldürdüm."
Bir anda az önceki transa geçmiş halinden çıkarak tekrar öfkelenmeye başlayan sesiyle konuştu.
Benim ise yaşadığım tek şey birini atlatamadan diğerinin üstüne binen şoklardı.
"O şerefsiz piçi öldürdüm!"
Nefesim kesilmişti. O adamı sevmiyordum, hatta ondan nefret ediyordum. Ama o şerefsizin annemi öldürmesi yetmediği gibi şimdi de sevdiğim adamı katil yapmıştı.
"Ne...neden?"
Güçlükle konuşabiliyordum. Tek kelimelik sorularım bile zoraki çıkıyordu.
Yoon Gi sorduğum soruyla beraber hızla oturduğu banktan kalktı ve sakin olmaya çalışırcasına ellerini saçlarının arasına daldırdı. Ama sakinlik konusunda başarılı olamadığı için sinirini saçlarından çıkarmaya çalışarak elleriyle saçlarını karıştırdı ve hışımla bana dönüp bağırdı.
"Çünkü almam gereken bir intikam vardı!"
Ne dediğini kesinlikle anlamıyordum. Konuşuyordu, ama ne anlatıyordu bilmiyordum. Bende onun ardından ayağa kalktım ve sahilde deli gibi bir oraya bir buraya tur atarak kendini sakinleştirmeye çalışan Yoon Gi'ye başka bir soru yönelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.