Medya tüm ciddiyetimi bozuyor fjsdksj
*
Sevgi adına neleri göze alabiliriz?
Peki göze aldıklarımız umduğumuz o güzel anlara kavuşmamızı sağlayabilir mi her zaman?
Bir şeyi göze alabilmek cesaret ister. Fakat göze aldığın o şey tüm tabularını yıkabilecek kadar doğana aykırı bir şeyse, bu cesaretten çok daha farklıdır.
Kız çocuğunun ilk aşkı babasıdır derler. Gözünü ilk açtığında gördüğü ilk erkek babasıdır çünkü. Düştüğünde kaldıran, ağladığında güldüren, bir şeyi çok istediğinde o isteğine kavuşmasını sağlayan kişi babasıdır çünkü. Korktuğunda arkasına sığınabileceği bir dağdır kız çocuğu için babası.
Ben ise bunların hiçbirini yaşayamayan, o, kaderin ailesinden yana bile gülümsemediği bahtsızlardandım.
Bu duygunun ne kadar acı verici olduğunu bilmeyenler, belki de bu kadar abartılacak neyin olduğunu anlayamayabilir. Ama herkesin bilmediği en önemli şey de, o gözünüzde kahramanınız yaptığınız adamın yaptığı iğrençliğin her şeyi alt üst edebilecek kadar sarsıcı oluşudur. Ve o sarsılmaya şahit olup bir de o yıkımın altında kaldığınızda, minik kalbiniz çok sevgili kahramanınızın ayakları altında ezilir.
Olmazsa olmaz güven duygunuz ise böylece sömürülüp gider. Çırılçıplak kalırsınız. Attığınız her adımda, başladığınız her işte rahat bir başlangıç yapamazsınız. Korkarsınız çünkü, ya bir kez daha güvenim boşa çıkarsa ya bir daha o yıkımın altında kalırsam ve bu kez bir önceki gibi kurtulamazsam, diye.
Yaşanan olayların üzerinden ne kadar zamanda geçsede, güven duygunuzda ki o izi geçmeyi başaramamış olan yaranız hala daha kanamaya devam eder. Kapatamazsınız da o yarayı tek başınıza. Tabi eğer hayat size gülümseyip karşınıza birini çıkartmazsa. O kişi öyle biridir ki, sizin yaralarınızı saracak biri olmadığını bilsenizde, sırf ona ait olabilmek için kendi yaralarınızı kendiniz sarar ve karşısına öyle çıkarsınız.
Yinede amaçladığınız ve inanılmaz ihtiyaç duyduğunuz o sevgiye ve güvene karşılık bulamazsanız,,, bu kez her şey biter.
Çünkü ikinci bir yıkımın altından çıkamayacak kadar yorgun ve savunmasız kalırsın.
*
"...bana aşık olmamalısın."
İlk defa dilim böylesine tutulmuştu. İlk defa bir cevaba nasıl karşılık vereceğimi bilememiştim. Içimde binlerce umut ve hevesle, sırf onu görebilmek için saçma sapan şeyler uydurduğumu kabullendiğim ve bir şeyler olmasının hayaliyle geldiğim bu kafede tüm güzel duygularım emilmiş, bedenimden çekilmişti.
İyi olan herkesi, her şeyi severdim. En minik şeylere bile sevgi besleyerek mutluluğumu cömertçe paylaşırdım. Ama hiçbir şeyi böylesine sevmemiştim. Annemden sonra kimseye bu kadar bollukla yansıtmadığım duygularımı yavaş yavaş vermekte olduğum adam, her şeyi tersine çevirip beni alt üst ediyor oluşunu umursamadan tek bir cümlesiyle acı verici boşluğa itmişti beni.
Tüm sonuçları, ihtimalleri göz önüne almamak ve aptal gibi birkaç günde bağlanmak kesinlikle benim hatamdı. Hiçbir şeyini bilmediğim, tanımadığım birini sevmek benim problemimdi. Onu sevmenin hata olduğunu kabullenmek zorunda kalmak bile benim için ızdırap olsa da pişman değildim.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordum titremesini zorda olsa önlediğim, güçsüz çıkan sesimle.
Anlamıştım. Ne demek istediğini gayet net bir şekilde anlamıştım. Ama anlamak istememiştim. Bana böylesine ağır gelen bu durumu kabullenmek istemedim. Ve o da bunu bilebilecek kadar zeki biriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.