❄2.5 Suç

351 44 39
                                    


 

Bazı sorunlar ve bu sene girecek olduğum önemli sınav yüzünden bir türlü yazmaya fırsat bulamadığım bölümü sonunda yazabildim^^
Bir önceki bölüme göz gezdirip öyle okumanızı tavsiye ederim.
Ayrıca birkaç bölüme final yapmayı düşünüyorum.
Oy ve yorumlarınızı da bekliyorum ^^





—————-






  "Jenn. Oyumu Jung Jenn'den yana kullanmak istiyorum."

Duyduklarımın ardından kapıyı açmak üzere olan elim, kapının kolunda kalmıştı.

Ben... Şimdi şirketin sahibi olmayı başarmış mıydım...?

Kalbim tarif edemediğim bir duyguyla sıkışırken buna eşlik ederek gözlerimde dolmuştu.

Şu an ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Fakat tek yapabildiğim, başarabilmiş olmamın mutluluğu ve rahatlığıyla derin bir nefes vermek olmuştu.

Kapı kolunu sıkıca kavramış olan elim yavaş yavaş gevşeyip düştü. Gözyaşlarım bu kez mutluluktan akıyordu ve ben bu mutluluğu o kadar uzun zamandır arıyordum ki gözyaşlarıma engel olmadım.

"Bu da ne demek!"

Öfkeyle kükreyen büyükannemin ardından oğlu da ona katılarak bağırdı.

"Nasıl olur bu?! Burada ben varken nasıl onun gibi bu konuda hiçbir bilgisi olmayan birini seçersiniz?!"

Onların sözlerine bile aldırmayacak kadar mutluydum. Yüzüme yerleşen belli belirsiz gülümsememin genişlemesini ise baş sekreterin son sözü sağlamıştı.

"Jenn hanım, şirketin yeni sahibi olarak imzalamanız gereken belgeler var."

Mutlulukla kıvrılı olan dudaklarımı birbirine bastırdım ve yüzüm hala daha kapıya dönük olmasına rağmen basımı tamam anlamında sallayıp kısık ses tonumla konuştum.

"Daha sonra halledelim."

Sonrasında ise yavaşça olduğum yerde onlara doğru döndüm ve beni nefret dolu bakışlarıyla boğmaya çalışan büyükanneme bakarak ekledim.

"Şimdi gidip galibiyetimi kutlayacağım."

Sinirle ağzından çıkan koca 'hah'lamaya aldırış etmedim ve kapıyı hızla açıp odadan çıktım.

Kapıyı ardımdan kapatıp Jin ve Jimin'in ortasında hiçbir tepki vermeden durdum.

"Noona..?"

Gözyaşlarıyla dolup taşan gözlerim, Jimin'in tedirgin seslenişiyle yerden ayrılıp ona döndüğünde yüzüme yerleşen koca gülümsememle ellerimi Jimin'in boynuna dolayarak sıkıca sarıldım.

"Başardık!"

Sarılışımı bozmadan mutlulukla bağırdığımda Jimin'de ellerini belime dolayarak attığım çığlığı umursamadan beni etrafında birkaç tur döndürdü. Gözyaşlarım ardı ardına akmaya devam etsede bende gülmeye devam ediyordum. Bu kezde Jimin'den ayrılıp Jin'e koştum ve onada sıkıca sarıldım.

"Hepinize çok minnettarım. Siz olmasaydınız bunu asla başaramazdım."

Jin'de sarılışıma karşılık verip konuştu.

"Bizim için gerçekten değerlisin. Bunu senin için değil de kimin için yapacaktık."

Minnettarlığım sözleriyle daha da artıyordu ve ben diğer çocuklara da teşekkür etmem gerektiğini farkındaydım. Jin'den de samimi bir gülüş ile ayrılıp diğerlerini görmek için alt kata indim.

Revenge | myg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin