Geri dönüşü olmayan bir şeyi kaybettin mi?
Daha haberin bile yokken birini sevdin mi ?
Dışarıda bir ateş var ve hala yanmaya devam ediyor.
Ve kimsenin umrunda değil, orada kimse yok.Nefes olmak zor geldi mi ?
Zar zor görecek kadar çok ağladın mı ?
Karanlıkta tamamen yapayalnızsın
Ve kimsenin umrunda değil, orada kimse yok
Ama gökyüzündeki parıltıları gördün mü ?
Işıklar tarafından kör edildin mi ?
Gözlerindeki buğuyu hissettin mi ?
Yaşadın mı ? Yaşadın mı ?
Umutla dolu kıvılcımları gördün mü ? Yalnız değilsin.
Çünkü orada biri var, sana bu işaretleri yollayan.Şu anda tam olarak iki seçim arasındaydım. İncecik bir çizginin ayırdığı, birbirinden tamamen zıt iki seçeneğin arasında. Bir taraf hafif bir denge bozuntumda kavuşacağım büyük boşluğa teslim olmaktı, diğer seçenek ise çoktan beni yıpratmayı başaran bu hayata tutunup devam etmemdi.
Yoon Gi'yle daha önceden beraber gelmiş olduğumuz bu güzel manzaralı boş binanın çatı katında şimdi öncekinin aksine yapayalnızdım. Fakat bu durumdan hiç memnun değildim. Hayran kalmış olduğum manzarayı bile görmüyordu gözüm. Ağlamaktan buğulaşan gözlerim etrafı görmemi istemiyor gibiydi, bende bunu kabullenerek gözlerimi yumdum ve sadece his duyuma sığındım. Buz gibi soğuk havanın ürpertici soğuğu az öncelerde çıkarıp atmış olduğum ceketim sayesinde üzerimde ki tek şey olan örgü kazağımın deliklerinden tenime işliyor ve acıyla üşümeme neden oluyordu. Gözyaşlarım yanaklarımı sırılsıklam etmişti, esen rüzgar ise yanaklarımı da yalayıp geçerek nasibini aldığında yüzümün yavaş yavaş uyuşmaya başladığını hissetmiştim.
Ağlamaktan artık her ne kadar bıksam da, elimden gelen başka bir şey yoktu.
Yoruldum çünkü.
Hayatın bu iğrenç karmaşasının hep beni bulmasından, sevdiklerimi kaybetmekten, dilediğim gibi mutlu bir hayat yaşayamamaktan, sürekli acı çekmekten... Boşuna kürek çekiyor olmaktan yoruldum.
Sevgi dolu aile ortamında şımartılarak büyütülmüş, sonrasında ise ailesinin her daim arkasında destek olarak durduğunu bilerek yaşamına devam eden kız çocuklarına imrenmiştim. Sevdiği insanla hiçbir sıkıntı yaşamadan beraber olabilenlere de.
Fakat ben,,, sanki dünyada ki acı çekme yükünü hafifletmek için doğmuş gibiydim. Sevgisine doyamadan annemi kaybetmiştim, bana hiçbir zaman sırtımı güvenle yaslayabileceğim biri olmayan bir babaya sahiptim, şimdi ise sevdiğim adamı kaybetmek üzereydim.
Hiçbir şekilde kurtuluş yolu bulamıyordum.
Kapana sıkışmış bir fare gibiydim. Kurtulup rahat bir nefes alma gibi imkanlarım yoktu. Sağa sola kaçıp duruyordum fakat yüksek duvarlara toslayarak acıyla geri yerime oturuyordum. Boğuluyordum, çığlık atmak istesem de sesimi duyuramayacağımı bildiğimden susuyordum.
Yalnızdım. Yapayalnızdım.
Koca kalabalığın içinde tek başımaydım.
Tek bir kimsem vardı, ona da ulaşamıyordum.
Onun iyiliği için denediğim her şey, onun kötü sonuna açılıyordu. Ne yapmam gerektiğini bile bilemeyecek kadar çaresizdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.