Elimdeki sandviçten bir ısırık daha aldığımda, şu ana kadar ki her ısırığımda çıkardığım hayranlık dolu sesimi tekrar çıkardım ve karşımda oturan Shin Hae'ye baktım. Lokmamı yanağıma sıkıştırıp anlaşılır olmasına özen göstererek konuştum.
''Woah! Enfes!''
Shin Hae kıkırdayarak kendi sandviçini yemeğe devam etti.
''Mmm!'' Tekrar yeni bir ısırık aldığımda bu tat şölenim, titreyen telefonumla yarıda kesildi.
Sandviçimi tabağa bırakıp, tabağın yanına koymuş olduğum telefonumu elime aldım. Bildirim paneline girip mesajı açtığımda, mesajın Seo Ha'dan gelmiş olduğunu gördüm.
'Başkan Jung'un yapacağı görüşme Kore'nin en başarılı koruma grubu olan Bangtan ile gerçekleşecekmiş. Şu sıralar başka şirketlerle büyük ve önemli bir anlaşmanın içerisinde olacakmış. Ve şirketlerden birinden tehdit almış. Bu yüzden kendine koruma tutacakmış. Yer ise şirketin Gangnam'da ki binasında.'
Tek kaşım havada, gelen mesaja bakarken Shin Hae'nin sesiyle irkildim.
"Ne oldu?"
Telefonu kapatıp masanın üzerine koydum.
"Başkan bir koruma grubuyla görüşecekmiş. Tehdit almış. Ödlek herif."
Sözlerimden sonra Shin Hae'nin şüphe dolu bakışlarıyla karşılaşmam çok da uzun sürmemişti.
"Bu tehditin seninle bir alakası yok değil mi?" diye sordu gözlerini kısarak.
Evet. Onu öldürmek istiyorum. Evet tehditte etmiştim. Ve evet intikamımı almaktan da vazgeçmeyeceğimi biliyor. Ama henüz benim tehditimden korumasını sağlayacak türden şeyler yapmamıştım.
Shin Hae'nin sorusuna karşı kafamı iki yana salladığımda sandviçimden bir ısırık daha alıp sandalyeden kalktım. Shin Hae merakla bana bakıyordu. "Nereye?"
"Giyineceğim."
"Neden?"
Sorusu üzerine gülümseyip masada ki telefonumu aldım ve odama gitmeden önce konuştum. "Katılmam gereken bir görüşme var."
***
Şirketin Gangnam'da ki binasının önüne gelmiştim. Inmemi bekleyen taksiciye dönüp biraz daha bekleyeceğimizi belirttim. Çantamdan telefonumu çıkarıp Seo Ha'nın numarasını tuşladım. Neyse ki sadık ajanım birkaç çalışta açmıştı.
"Hallettin mi?"
"Evet. Birkaç dakikaya çıkmış olur."
Yaptığımız plan sorunsuz bir şekilde gerçekleşiyordu. Tek yaptığımız ana binada ki yangın alarmlarını çalıştırmak ve başkanın şirkette yangın çıktığını düşünmesini sağlamaktı. Ve ben şu an taksiciyi korkutmamak için kötücül kahkahalarımı zor da olsa tutmaya çalışıyordum. Telefonu kapatıp çantama geri koyduğum sırada, şirketten koşar adımlarla çıkan başkan ve adamlarını görmem pek sürmedi. Hızla arabalarına binip uzaklaştıkları sırada ben de taksiden indim.
Başkanın görüştüğü adamları şirketten çıkmadan önce yakalabilmek için büyük adımlarımla binanın giriş kapısına ilerledim. Kapıda ki güvenlikler içeri gireceğim sırada kollarıyla beni engellediklerinde garipseyerek onlara baktım. Sanırım JJ şirkette yenilerdi.
"Kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?"
Sesli bir nefes verdim. "Neden? Yoksa bana mı asılıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.