Medya; Bu şarkı benim favori şarkılarımdan biridir*-* O yüzden ilerki bölümlerde sıkça kullanacağım B)Keyifli okumalar~
Gökyüzünde milyonlarca yıldız vardır. Kimi ışıl ışıl, kimi ürkek, kimi de yalnız,, diğeri ise benim yanımda.
Kendimi hayatımın en karanlık anlarından birinde hissediyordum. Öyle ki o yapayalnız kaldığım karanlıkta sanki mümkünmüş gibi daha da dibi boylayacağımı ve oradan asla çıkamayacağımı sanıyordum. Ta ki, hayatıma tüm gücüyle parlayan ve bu ışığından kendinin bile haberi olmayan bir yıldız girene kadar.
Aslında bilmiyorum, her şey bir şans mıydı, tesadüf müydü? Belki kaderimle tanıştım belki de çektiğim onca acıdan sonra Tanrı bana acıdı ve hayatıma o mükemmelliği soktu.
Tam olarak tanımıyordum bile onu. Elimde ki tek tük bilgilerin aksine gerçekte nelerden hoşlandığını, neler yaşadığını, hayallerinin neler olduğunu, ne tür amaçları olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim içinde tıpkı benimki gibi büyük yaraların olduğuydu,
Tıpkı benim gibi acı çekmesiydi,
Çevresi kalabalık olsa da, içinde yapayalnız hissetmesi,,, tıpkı benim gibi.
Ve tıpkı benim gibi birine aşık olmaktan korkması.
Tıpkı, tıpkı ve tıpkı.
Belkide asıl olan budur. Tesadüf, şans. Belkide bunların hiç biri değildir. Belkide ben sadece ruh eşimi bulmuştum.
Başka bir açıklaması olamazdı; onu görür görmez dünyanın durduğunu hissetmemin. Bedeni soğuk da olsa ona dokunduğumda içinde ki sıcaklığı hissetmemin, onu öptüğümde tüm her şeyin tersine dönmüş gibi olmasının.
Onu görmem kilometrelerce koşmaktan daha fazla nefesimi kesiyordu. Yağmurun vücudumla kavuşmasından çok onunla kavuşan dudaklarım ürpermeme neden oluyordu.
Ben,,,, oyum.
O ise ben.
Min Yoon Gi, sen , sadece , benim gördüğüm en güçlü insan değilsin. Sen benim ilk aşkımsın. Ve sen bensin.
-
Nefes nefese bir halde dudaklarımızı ayırsak da, hala daha birbirine yaslı olan alınlarımız aramızda ki yakınlığı koruyordu. Havaya aksi şekilde sıcacık olan nefeslerimiz birbiriyle karışırken hala kapalı olan gözlerimden aldığım cesaretle burnumu onunkine sürttüm. Ve yine nereden geldiğini anlayamadığım ama şu anda umursamadığım cesaretimle fısıldadım.
"Seni seviyorum Yoon Gi."
-
Az önce omuzlarıma bırakılmış olan ince örtüyü kenarlarından kavrayıp önümü örttüğüm sırada elime tutuşturulan sıcak kahveyle başımı kahveyi veren elin sahibine çevirdim. Fakat benim aksime yüzüme bile bakmayan Yoon Gi benimkini verip elinde ki kendi kahvesinden bir yudum alarak yavaş adımlarla Hoseok'un yanına ilerledi ve kahveyi dökmemeye dikkat ederek kendini koltuğa bıraktı.
Çocuklar sabahki adamları halledip eve dönmüşler ve uyumak yerine geç saate kadar bizi beklemişlerdi. Biz ise o saatte Yoon Gi'nin çekilen arabasını alma gibi bir ihtimalimiz olmadığından dolayı bir taksiyle eve dönmüştük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.