❄0.5 Gözyaşı Yağmuru

622 57 35
                                    


"Ciddi olamazsın!"

Anlattıklarımdan sonra hayretle bana bakan Shin Hae'ye omuz silktim. "Ciddiyim."

Hala ağzı açıktı. Benden böyle bir performansı kesinlikle beklemiyordu. Ben bile kendimden böyle şeyler beklemiyordum zaten.

Kahvemden bir yudum daha alıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Havaların soğuk olmasına rağmen yine de dışarı da bir sürü insan vardı. Daha doğrusu çiftler. Ve benim bitmek bilmeyen koca yalnızlığım tekrar suratıma çarpmıştı. Derin bir nefes alıp bakışlarımı çiftlerden ayırarak kahve bardağıma çevirdim.

"Peki ya hisselerden vazgeçmezse ne olacak?"

Shin Hae'nin beyin yakan sorularından biri daha geldiğinde yanağımı elime yaslayarak sanki çok doğal bir şey söylüyormuş gibi konuştum.

"Öldüreceğim."

Shin Hae'nin gözleri de verdiğim cevapla beraber korkuyla büyürken gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Sen kesinlikle kafayı yemişsin." dedi inanamayarak.

Elimi yanağımdan çekerek dik durdum ve gözlerimle etrafta ki masalarda oturan sevgilileri göstererek konuştum. "Evet. Baksana şunlara. Bunlar yüzünden kesinlikle kafayı yedim."

Shin Hae işaret ettiğim yerlere bakınca alayla nefes verdi ve bana döndü.

"Daha birkaç gün önce adamın kafasında içki şişesi patlattın. Hatırlıyorsun değil mi?"

Kafamı yana eğerek sordum. "Gerçekten beni o herife mi layık gördün?"

"Layık görmekten değil. Sadece erkeklerle aran iyi değil gibi."

Shin Hae'nin sözü üzerine kıkırdadım ve dirseklerimi masaya koyarak karşımda oturan Shin Hae'ye daha fazla yaklaşıp fısıldadım. "Erkeklerden hoşlandığımı kim söyledi?"

Shin Hae'nin gözleri kocaman olduğunda hızla masadan geri çekilip arkasına yaslandı ve şüpheli bakışlarıyla beni süzdü.

"Şaka yapıyorsun, değil mi?"

Daha fazla tutamadığım kahkaham patladığında etrafta bana dönen gözlerle gülüşümü azaltarak cevap verdim.

"Shin Hae, bu kadar saf olmamalısın."

Shin Hae şaka yaptığımı anladığında derin bir nefes verip rahatladığını belli etti ama çok geçmeden ona komik gelmeyen şakam yüzünden ellerini göğsünde birleştirip bana bakmayı sürdürdü. "Korkuttun beni zilli!"

Sevimli olmasını umduğum bir gülümseme gönderirken cebimdeki titreyen telefonumla bu pek uzun sürmedi. Telefonu alıp gelen mesaja baktığımda derin bir nefes aldım.

~JJ Şirket~

Bildirim paneline gelip mesaji açtım.

'Yarın akşam başkan Jung'un bir güvenlik şirketiyle görüşmesi olacak.'

Anlam veremediğim bu mesajı okuduktan sonra aklıma gelen bir fikirle telefonu kapatıp masanın üzerine koydum ve Shin Hae'ye döndüm.

"Hey. Senin bizim şirkette çalışan bir arkadaşın vardı, değil mi?"

Shin Hae aniden yönelttiğim sorum üzerine birkaç saniye duraksadıktan sonra başını sallayarak onayladı. "Evet de ne oldu?"

"Bana onun numarası lazım."


***

Shin Hae'nin işi olduğu için kafede ayrılmıştık ve ben eve tek dönmüştüm. Şimdi ise yapmam gereken şeyler için lazım olan adam stoğuna başlamalıydım. Bu yüzden kafede ondan aldığım numarayı tuşlayıp arama simgesine bastım ve telefonu kulağıma götürdüm. Telefon 4. çalışta açıldığında duyduğum erkek sesiyle sevinçle parmaklarımı şıklattım.

Revenge | myg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin