"Umarım iyi anlaşabiliriz. İlk gününüzü tebrik ederim."
Başkan Jung'un gür sesi bulundukları lobide yankılanırken, onun önünde yan yana dizilmiş olan Bangtan ses çıkarmadan Başkanı dinliyorlardı.
"Sizler benim sağ kolum olacaksınız. Yeriniz tahmin ettiğinizden bile o kadar büyük ki, bu büyüklüğün getireceği sorumlulukları da kaldırmaya hazır olun."
Gösterdikleri tek yaşam belirtisi nefes alıp vermek olan çocuklar gözlerini bile kırpmadan dinlemeye devam ediyorlardı.
"İki kişi çatıda bekleyecek. Olacak herhangi bir kötü durumda ilk tedbiri koyabilmeliler. İki kişi şirketin lobisinde, iki kişi odamın önünde bekleyecek. Bir kişi ise her an olmasada, toplantı gibi durumlarda yanımda olacak. Yani odamda. Hanginizde ne tür beceriler var pek bilmediğim için, hangi konumda olmak istediğinize kendi aranızda karar kılın."
Çocuklar aynı anda eğilerek selam verdiklerinde başkan olduğu yerde uyuşuk hareketlerle dönüp aynı uyuşuklukla asansöre ilerledi. Çok geçmeden gözden kaybolduğunda kendilerinden başka kimsenin olmadığı lobide az önce ki resmi pozisyonlarını bozarak normal hallerine döndüler ve birbirlerine bakmaya başladılar. Kimsenin olmayışından faydalanarak rahatlıkla konuşabiliyorlardı.
"Ee yer meselelerini ne yapacağız?" diye atıldı Jin.
"Hoseok hyungla beraber lobide durmak istiyorum." dedi Taehyung heyecanla.
Hoseok az önceki ciddi tavrından tamamiyle kurtulup çocuksu bir hale bürünerek kıkırdaya kıkırdaya Taehyung'ın yanına geçti.
"Pekala o zaman bende Jungkook'la birlikte çatıda bekleyeyim." diyerek kendi fikrini sundu NamJoon.
Şimdilik yer konusunda bir sıkıntı olmamış ve herkes ortaya atılan eşleşmeleri beğenmişti. Geriye üç kişi kalmışlardı ki Suga oluşan kısa sessizliği de bozdu.
"Ben başkanın odasında olurum."
Diğerlerinin bakışları Suga'nın üzerine döndüğünde hiç istifini bozmadan gözlerini diktiği noktadan ayırmamıştı.
"O zaman Jimin'le de ben odanın önünde bekliyoruz." dedi Jin bu işe bir nokta koymak isteyerek.
Hepsi onaylarcasına mırıldandıklarında Suga, sabah Taehyung'ın ona zorla takdırdığı kravatı ani gelen bir sinirle çözüp yere fırlattı. Diğerleri şaşkınlık ve sessizlikle ona bakarken Suga hiçbirini umursamadan derin bir nefes verdi.
"Ben başkanın odasına gidiyorum."
Az önce ki ani siniri tekrar çıkışı gibi aniden inerek dinmişti.
"Tamam. Bizde yerlerimize dağılalım." diyerek bu gergin havayı bozmak isteyen NamJoon elini Jungkook'un sırtına koydu. "Haydi."
*
Suga, Jin ve Jimin beraber başkanın olduğu kata gelip odaya doğru ilerlediler. Suga içeriye gireceği sırada Jin onu omzundan tutarak durdurdu. Suga ne olduğunu anlamak istercesine Jin'e döndüğünde Jin konuşmak yerine cebinden çıkardığı bilye küçüklüğünde ki kamerayı Suga'ya uzattı.
"Dikkatli ol."
Suga, Jin'in bu uyarısına karşılık başını sallamakla yetindi. Elinde ki kamerayı alıp tekrar kapıya döndüğünde tereddüt etmeden açtı ve içeri girdi. Başkanın yalnız olacağını düşünmüştü fakat içeri girişiyle sekreter olduğu belli olan kadının masadan hızla kalkışı bir olmuştu. Başkan yapmacık bir öksürükle boğazını temizlerken kadın da yukarı kıvrılan eteğini aşağı çekerek başkanla Suga arasında gidip gelen bakışları eşliğinde konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge | myg
FanfictionO yüzden şimdi ağla, ama daha sonrasında hep gül,,, hep." - Bu kitap Jonghyun'a ithaf edildi.