Yaniyordum.
Cehennemde olmamama ragmen yaniyordum.Bu duygunun tanıdık olduğunu iliklerime kadar hissetiyordum.Fakat bu kadar tanıdık olmasından da korkuyordum.Jongin söylediği gibi anlatmıyordu.Ve göstermiyorduda.Jongin hissettiriyorduC.Jongin ruhumun en ücra köşesine kadar hissetmemi sağlıyordu.Ve bunu sadece dudakları dudaklarıma baskı uygulamasına rağmen yapıyordu.Hareket etmiyordu.Alışmak için bekliyordu.Ya da benim alışmam için bekliyordu.Bilmiyordum.Fakat sıcaktı.Çok sıcaktı.Hem benim bedenimden yayılan ısı hem onun bedeninden yayılan ısı birleşmiş gibiydi.Ve biz ikimiz patlamaya hazır bir volkanı oluşturuyorduk.
Dudaklarımı yavaşça araladım.Sıcak dudaklar sanki bunu bekliyormuş gibi yavaşça dudaklarımın üzerinde hareket etmeye başlamıştı.Oldukça sakin ve kendinden emindiler.Ve ben farkında bile olmadan onlara karşılık vermeye başlamıştım.Ona büyük bir şevkle ve büyük bir heyecanla öpüyordum.Ve dudakları dudaklarımın her bir santimetre karesini keşfe çıktığında ben her bir dokunuşu yeniden hatırlıyordum.
Hatırladığım her şey parça parçaydı.Ve Jongin'in dudakları dudaklarımda her hareket ettiğinde aradaki bütün kopukluklar tamamlanıyordu.
Jongin ağlıyordu ve ben ona sarılıyordum.Elleri şuanda belimi kavradığı yerdeydi.Ve biz o gün ilk kez öpüşüyorduk.Dudakları o günde sıcaktı ve o günde bana doğruymuş gibi hissettirmişti.Sanki ona aitmişim gibi ve sonsuza kadar ona ait olacakmışım gibi.
Sonra onun elini kavrıyordum ve onu gizli yerime götürüyordum.İki kişinin sığamayacağı yere sığabiliyorduk ve onu orada tekrar öpüyordum.Bu sefer daha şiddetli ve daha şehvetli bir öpücüğü paylaşıyorduk.Aynı şuanda olduğu gibi.Aynı ilk sevişmemi yaşadığım o anda olduğu gibi.
Jongin yavaşça dudaklarını dudaklarımdan ayırdı.Gözlerim kapalıydı ve ona bakcak gücü kendimde bulamıyordum.Hala o anın etkisindeydim.Hala dudaklarının hatırlattıklarının etkisindeydim.Ve göğsüme çökmeye başlayan ağırlığın etkisini yeni yeni hissediyordum.
Sonra birden o ağırlık boynumda hissettiğim dudaklarla uçup gitmişti.Bir kuş kadar hafiflemiştim.Dokunuşu her şeyi unutturmuştu.Ve dokunuşu bu hayatta hissettiğim en iyi şeydi.
Titrek bir nefes bıraktım ve "Jongin.."dedim.Dudakları boynumdan yavaşça yukarı doğru çıkmış ve çeneme masum bir öpücük kondurmuştu.Masumluk ona göre değildi.Fakat her şey gibi masumlukta ona çok yakışmıştı.
"Hatırladın mı?"dedi.Ve dudaklarını yavaşça yanağıma doğru sürttü.
"Beni hatırladın mı?"
Tekrar "Jongin..."dedim ve bu sefer ellerimi beline dolayıp onu kendime çektim.Ellerim çıplak sırtında dolaşıyordu ve onun tenini hissetmek her detayın hafızamda daha da canlanmasını sağlıyordu.
Onu hatırlıyordum.Sarılmayı sevdiğini,sekste her zaman üstte olacağını ve seviştikten sonra başını boynuma gömüp kokumu doya doya içine çektiğini hatırlıyordum.Onu bırakmayacağıma dair söz verdiğimi hatırlıyordum.Ve o sözü tutmayarak onu ne kadar hayalkırıklığına uğratmış olduğumu düşünmek bile istemiyordum.
"Bunu hatırlıyor musun?"Kulak mememi dudaklarının arasına aldı ve yavaşça emdi.Bütün vücudumun bir arzu dalgasıyla titremesine ve onu daha çok kendime çekmeme engel olamamıştım.Onu bütün benliğimle hissetmek istiyordum.Kokusu vücuduma sinsin istiyordum.Ve şuanda Jongin'in bütün vücudu vücuduma yaslanmışken bunun çokta uzak olmadığını hissediyordum.
"Evet.."dedim inlemeyi andıran sesimle."Evet hatırlıyorum.." Ellerini yavaşça tişörtümün içine kaydırdı ve yavaşça göğüs uçlarımı okşamaya başladı.
"Peki ya bunu?"dedi.Sesine tahrik edici bir ton yerleştirmeye çalıştığını sezebiliyordum.Ve bunda oldukça başarılı olduğunuda görebiliyordum.Çünkü sertleşmiştim.Lanet olası Kim Jongin rekor bir sürede beni sertleştirmeyi başarabilmişti.
"Hatırlıyorum.."dedim."Hatırlıyorum Jongin."Yavaşça gömleğimin ilk düğmesini açtı ve açıkta kalan köprücük kemiklerime bir öpücük kondurdu.Dudaklarımdan ufak bir inleme dökülmesine engel olamamış ve bir anlık cesaret ile Jongin'in belindeki havluya uzanmıştım.Yavaşça ellerimi belinde gezdirip havluyu çekmek için ufak bir hamle yaptığımda ise Jongin sıkıca ellerimi kavramış ve beni hızlı bir şekild duvara iterek tam gözlerimin içine bakmıştı.
"Neyi hatırlıyorsun?"dedi.Bakışları sert ve duygudan yoksundu.Onun profesyonel bir oyuncu olduğunu biliyordum.Fakat şuanda rol yapıp yapmadığını anlayamıyordum.
"Seni..."dedi."Seni hatırlıyorum.Kokunu..Dokunuşunu...Bakışlarını..."
"Başka.."dedi beklentiyle.Gözlerindeki duygusuzluk yerini ufak umut kırıntılarına bırakmıştı.Ve bu sefer bu umudu o kadar kolay bir şekilde kıramayacağımı biliyordum.
"Öpüşünü...Bana söylediklerini...her şeyi.."dedim.Ve yavaşça elimi göğsüne yerleştirdim.Jongin hala gözlerimin içine bakıyordu ve orada bir şeyler arıyordu. Aradığı şeyin ne olduğunu biliyordum.Ve o şeyi bulamayacağından ölümüne korkuyordum.
"Peki ya sözün?"dedi."Bana verdiğin sözler.."
"Hatırlıyorum.."dedim.Bakışlarımı bakışlarından kaçırmıştım.Çünkü o sözlerin ağırlığını bütün ruhumda hissediyordum.Her ne kadar benim elimde olmasada acı çekiyordum.
Çünkü Jongin belkide benim yüzümden senelerce acı çekmişti.Ve ben onun varlığından bile haberdar değildim.Senelerce ilk birlikteliğini bir başkasıyla yaşadığını sanan bir aptaldım.Ve aslında aramızdaki bu savaşın bütün sorumlusuda bendim.
"Seni hatırlayamıyorum.."dedi birdenbire.Gözlerinde aptal bir hayal kırıklığı vardı ve bu canımı yakmıştı.Ve korkuğumun şuanda başıma gelmeye başladığını hissedebiliyordum.
"Sen o gece seviştiğim kişi değilsin..."
"Jongin.."
"Sen o gece tüm benliğimle hissettiğim kişi değilsin..."Jongin yavaşça ellerimi bıraktı ve bir adım uzaklaştı.Bundan hoşlanmamıştım.Bana bu şekilde bakmasından ve benden bu şekilde uzaklaşmasından hoşlanmamıştım.Ve istemsizce ona doğru bir adım atmıştım.
"Hala aynı kişi olduğumu biliyorsun..."dedim büyük bir umutsuzlukla.Jongin yavaşça başını sağa sola salladı ve tekrar bir adım uzaklaştı.
"Sorun ne biliyor musun?"dedi."O gece seviştiğim kişi masumdu.O gece seviştiğim kişiye koşulsuz bir şekilde güvenmiştim.Ve o gece seviştiğim kişi ilk defa bana doğru hissettirmişti.Ama sen..."dedi.Yüzünü buruşturmuş ve benden birkaç adım daha uzaklaşmıştı.Ve ben onun daha fazla uzaklaşmasıyla gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.
"Neden bu kadar yanlış hissettiriyorsun Soo?Neden sana güvenemiyorum?Ve neden senden hala kopamıyorum?"
"Jongin...Ben.."Ona ameliyat olduğumu söyleyecektim.İsteyerek unutmadığımı ve tekrar hatrladığımı söyleyecektim.Fakat bunların hiçbirini söyleyememiştim.
"Buradan git.."dedi.Öylece kaldım ve dolu gözlerle ona bakmaya devam ettim.Gitmemi istiyordu.O gitmemi istiyordu.
"Ve çıkarken kapıyı kapat."
Sonra Jongin odayı terk etti.Beni orada karmakarışık ve tamamen tükenmiş bir şekilde bırakarak.Ve aynı zamanda bir şeyi çok iyi kavramamı sağlayarak.
Eski Kyungsoo yoktu.
Ve Jongin sadece eski Kyungsoo'ya aşıktı.
Fakat Jongin'in bilmediği bir şey vardı.
Jongin yeni Kyungsoo'yuda sevecekti.
Ve o kadar çok sevecektiki bensiz nefes bile alamayacak duruma gelecekti.
Bunu başaracaktım.Emin olun bunu başaracaktım.