CATCH ME!
24.BÖLÜM
(Hatırlatma)
"Bir planım var.Bundan tamamen kurtulacağız."Gözlerindeki kararlılık o kadar keskindi ki ve bana o kadar güven verici bakıyordu ki yüzüme masum bir gülümsemenin yayılmasına engel olamıyordum.
Bundan kurtulucaktık.
Buna inanıyordum.
En önemlisi de Jongin'e artık kendimden bile çok güveniyordum.
...
Gözlerimi yavaşça araladım ve burnumu aptalca dürten parmağa baktım.Baekhyun tepemde dikilmiş uyunmam için baskı yapıyor ve her zamanki aptal sesiyle bir şarkı mırıldanıyordu.
'Ben mükemmelim..'diyordu şarkı, onun egoistliğini vurgularmışcasına.'Ben en mükemmelim ve her şeyi yapabilirim.'
"Hadi ama Kyungsoo.Son on dakikadır burnunu parmaklamaktan parmaklarım aşındı."
"Cidden ...Sen mükemmel falan değilsin.Berbatsın..."Hala burnumda bulunan parmaklarını sertçe ittim ve yavaşça yattığım yerden doğruldum.Berbat bir uyku geçirmiştim.Gözlerimin altındaki mor halkaların yanaklarıma kadar indiğine emindim ve ruhum amansız bir sıkıntı içindeydi.Jonginle birbirimize duygularımızı itiraf edeli tam tamına 1 hafta olmuştu.Delice sevişmemizin ve birbirimize sözler vermemizin üzerinden tam tamına 1 hafta geçmişti.
Beni aramamıştı.
Beni tam tamına 1 hafta boyunca aramamıştı.
Bir planım var bundan tamamen kurtulacağız derken bu planı bana da söylemesini beklemiştim fakat o sadece beni eve bırakmış ve yanağıma masum bir öpücük kondurmuştu.Güven...diye tekrarlamıştım.Son bir haftadır kendi kendime ona güvendiğimi söylemekten başka bir şey yapmamıştım.Fakat niye aradığımda telefonlarıma çıkmıyordu?Ona hala güvenmeli miydim?
"Tanrım!Çok çirkinsinnnn."Baekhyun'un çığlığı beni kendime getirip düşüncelerimden birazda olsa sıyrılmamı sağlarken kucağımdaki yastığı kafasına fırlattım ve kendini dramatik bir şekilde yere atışını izledim.
"Bu bir savaş mı?"
"Dostum cidden enerjim yok."
"Biliyorum..biliyorum.Enerjin yok ve çirkinsin.Ayrıca o piç kurusu seninle seviştikten sonra seni aramadı ve en dramatiğide seni eve bırakırken yanağından öptü.."
"En dramatiği o değil..."Yüzümde aptal bir sırıtış oluşmasını engelleyemeyip acıncak halime gülerken Baekhyun yastığı suratıma fırlattı ve kocaman bir şekilde gülümsedi.
"Ah unutmuşum..Onun karşısında ağladın ve o sana acınası hayatını anlattı.Mükemmel bir çiftsiniz gerçekten.Sizi alkışlıyorum."
"Benimle uğraşma..Kendi salak sevgilinle uğraş."
"Sevgilim olduğu doğru..Ama salaklığı konusunda hem fikir değilim.Belki biraz aptal.Ama salak değil."Baekhyun'un saçmalamasına daha fazla dayanamayıp bacaklarıma dolanan yorganımla kısa bir savaş verirken Baekhyun kollarını belime doladı ve başını göğsüme yasladı.
Tamam..
Gene ne isteyecekti?
"Kyungsoo..."
"Baekhyun.."
"En yakın arkadaşım olduğun için çok şanslıyım.."
"Evet..."
"Sen bu dünyadaki en güzel gözlere sahipsin.."
"Evet Baekhyun evet..."
"En güzel dudaklara ve en uzun boya.."
"Yalan söylemeyi kes ve ne istediğini söyle."
"Tamamen bittim...."Hızlıca kollarını doladığı belimden çekip ayağa kalkarken odanın içinde bir yukarı bir aşağı yürümeye ve stresli olduğu zamanlarda her zaman yaptığı gibi tırnaklarını yemeye başladı.
"Ne oldu?Gene nasıl bir belaya bulaştın?"
"Tam olarak şöyle oldu..."
3 GÜN ÖNCE
BAEKHYUN
Dudaklarımın üzerinde hareketlenen dudaklarını arzuyla karşıladım ve ellerimi saçlarının arasından geçirdim.Dili dilimle dans ediyor ve elleri tişörtümün içerisinde dolaşıyordu.Daha önce bu kadar yandığımı hatırlamıyordum.Bu kadar kavrulduğumu...Bu kadar yoğun duygular yaşadığımı...Sanki yıllardır susuz kalmışımda sonunda büyük bir göl kenarına ulaşmış gibiydim.O benim suyumdu..Yaşam kaynağımdı.Enerjimdi..
"Chanyeol.."diye fısıldadım..Dokunduğu yerler uyuşuyordu.İnlemelerimi dudakları arasına hapsediyor ve oradan çıkmasına izin vermiyordu.Nasıl bu hale gelmiştik?Ne ara onun kolları arasında bu kadar savunmasız kalmıştım hatırlamıyordum.Basit bir iyi geceler öpücüğü olacaktı değil mi?Bu basitten çok daha fazlasıydı.
"Yanıyorum.."dedim.
Elleri tişörtümü ustalıkla kavramış ve salonun en ücra köşesine göndermişti.Dudakları yavaşça boynumda dolaşıyor ve beni bambaşka diyarlara sürüklüyordu.
"Eriyorum.."diye fısıldadı.
"Sana baktıkça içim eriyor Baekhyun.."Kalbime dokunmuştu...Ruhuma dokunmuştu...Ve şimdide bedenime dokunuyordu.Her şeyimle onun olmak istiyordum.Bütün benliğimle..Ruhumla..
"Seni seviyorum."dedim."Seni çok seviyorum."Onu hızlıca ensesinden çekmiş dudaklarını dudaklarıma hapsetmiştim.O benimdi.Ben onundum.Diğer yarımı bulmuş gibiydim.Ondan başkası olmayacağını dudaklarını dudaklarımda hissettiğim ilk an anlamıştım.
"Baek..."dedi.Çenemi dişlerinin arasına almış ve yavaşça ısırmıştı.Tanrım!Bu aptalca hareket neden beni bu kadar tahrik etmişti?
"Herkes bilsin istiyorum."dedi."Herkesin benim olduğunu bilmesini istiyorum."Dudakları yavaşça göğsüme inmiş masum fakat beni anında titretmeyi başaran öpücüklerini kondurmaya başlamıştı.Deliriyordum.Onun için deliriyordum.
"Evet..."dedim."Ben seninim.."Dudaklarımın arasından bu cümle sanki Tanrıya yalvarıyormuşum gibi çıkmıştı.
"Seni seviyorum."
"Seni istiyorum.."
"4 gün sonra..4 gün sonraki galaya benimle katıl."Şuanda dudaklarından dökülen her cümleyi emir olarak algılıyordum.Sanki yapmazsam ölecekmişim gibi...
"Tamam..."demiştim."Tamam seninle geleceğim."Dudakları göğsümden yavaşça boynuma daha sonrada yanağıma çıkmıştı.Kulak mememi dişlerinin arasına aldığında ise beynimin düşünen kısmını çoktan rafa kaldırmış ve kendimi zevkin kollarına bırakmaya başlamıştım.
...
"Dostum resmen şeyinin derdine düşmüş ve kendini boka sürüklemişsin."Kahkahalarımın ardı arkası kesilmezken Baekhyun'un dehşete düşmüş suratını baktım ve zorda olsa kendimi durdurmayı başardım.Baekhyun her zamanki Baekhyundu işte.Küçük dertleri olabildiğince büyüten ve onları hayatının merkezine koyan..
"Senin bana akıl vermen gerekiyordu salak.Dalga geçmen değil.. "
"Ne yapmamı bekliyorsun ki?"Açlıktan guruldamaya başlayan karnımı hissedip onun cevap vermesini beklemeden salona doğru yönelirken "Bana kahvaltı hazırlarsan sana yardım etmeyi düşünebilirim."dedim ve kendimi kanepeye attım.
"Eğer bana yardım edersen sana hayatın boyunca her gün kahvaltı hazırlarım."
"Bunu yapmayacağını ikimizde biliyoruz."Sehpanın üzerindeki kumandayı bana uzatmasını başımla işaret edip kumandayı elime almamla kanalları gezmeye başlarken Baekhyun kanepenin önünde diz çöktü ve yavru köpek bakışlarını bana atmaya başladı.
"Lütfen Kyungsoo...Oraya gitmek istemiyorum.Bahane bulmalıyız...Öldüğümü söylesek sence inanır mı?"
"Ama ölmedin.."dedim.Yüzümde aptal bir sırıtış oluşmuş ve Baekhyun'un tamamen televizyonun önünü kapatmasıyla bu sırıtış huysuz bir hal almıştı.
"Ya çekilsene.."
"Dostum televizyondan daha önemli şeyler var şuan...Mesela bahane bulmamız gibi...Ya da ne bileyim..."
'Ünlü oyuncunun evlilik kararı herkesi şaşırttı.'
Televizyondan yükselen isim ile Baekhyununda benimde yüzümdeki gülüş donarken bakışlarımız aynı anda televizyona odaklandı ve Baekhyununun bakışları anında bana yöneldi.
'Ünlü oyuncu Kim Jongin bir hafta sonra yapılacak olan muhteşem bir düğünle evlenecek.Düğüne birçok ünlü isim davetli.Düğün basına açık bir şekilde yapılacak.'
"Kyungsoo."Donmuş bir şekilde ekrandaki Jonginin gülümseyen yüzüne bakarken Baekhyun'un adımı söylemesiyle ona döndüm ve aptalca gülümsemeye çalıştım.
"Bir planı olduğunu söylemişti."dedim.Sesim daha ilk cümlemde çatlamış ve gözlerimden yaşlar aptalca süzülmeye başlamıştı.
"Gel buraya aptal."
Ve Baekhyun şuanda en çok ihtiyacım olan şeyi yapıp bana sıkıca sarılmış ve defalarca "Geçecek.."diye mırıldanmıştı.
Güven..
Güveniyordum..
Ama neye?
Kime?
Baekhyun'un dediği gibi geçecekti.Ama hissediyordum... Arkasında büyük bir yıkım bırakacaktı.
"Ona güveniyorum Baekhyun.."dedim.Kendimi inandırmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyordum.
"Onu güveniyorum."
BÖLÜM SONU
Hala buralardaysanız ve bekliyorsunuz lütfen yorum bırakın sizi seviyorum.