16.BÖLÜM 3.PART

5.2K 304 7
                                    

LUHAN-

"Sen ne dedin?"dedim çocuğun güzelliğinden hayret olmuş bir şekilde ona bakarken.Karşımda kendini beğenmiş bir gülümsemeyle bana bakıyordu ve ellerini göğsünde birleştirmişti.Kasları bu hareketiyle oldukça belli olmuştu.Ve keskin çene hattını gülümseyişi gizliyordu.
"Diyorum ki önce aynaya bakmalısın.Ah doğru!Bu çirkin yüzü aynada görmek isteyeceğini bile sanmıyorum."Gözlerimi irice açtım ve çocuğun söylediklerini anlamlandırmaya çalıştım.Bana çirkin demişti.Korenin en ünlü modeline çirkin demişti.Bana Lu Han'a çirkin demişti.Siktiğimin orospu çocuğu bana çirkin deme cesaretini göstermişti.
"Sen.."dedim sinirden yüzümün kızarmasını engelleyemeyerek."Seni piç..."Kelimelerimi toparlayamıyordum.Karşımdaki çocuk hala ellerini göğsünde birleştirmiş sakin bir şekilde dururken ben kelimelerimi toparlayamıyordum.Sinirden ölmek üzereydim.Gerçekten de sinirden ölmek üzereydim.
"Hakaret mi?"dedi."Hem bana çirkin deyip hem de hakaret mi ediyorsun?Daha ne kadar küçülebilirsin?"Ses tonundaki sakinlik ve kendini beğenmişlik daha da sinirlenmemi sağlıyordu.Ve şuanda sadece yumruklarımın yüzünde iz bırakmasını istiyordum.
Sakinleş Luhan.. dedim kendi kendime.Sakinleş ve bu kendini beğenmiş piçe gününü göster.O piçten daha çok özgüvene sahip olduğunu biliyorsun.
"Yah!Sen.."dedim tekrar."Sen benimle bu şekilde konuşabileceğini mi sanıyorsun?İkinci sınıf bir modele göre fazla özgüvenlisin."
"İkinci sınıf değil.."dedi omuz silkerek."Üçüncü sınıf..Daha lise öğrencisi olduğum için ikinci sınıfa bile atlatmıyorlar.Ama harika bir fiziğe ve yüze sahip olduğum oldukça açık.."Şaşkınlıkla ağzım açıldı ve kelimeler yeniden dudaklarımda hapsoldu.Lise öğrencisiydi.Biraz önce "adam" diye nitelendirdiğim kişi lanet olası bir "çocuk"tu.Ve bu çocuk her şeyiyle benden daha büyük görünüyordu.
"Hey sen.."dedi."Ağzın beş karış açık bir şekilde bana bakmaya devam mı edeceksin?Yoksa şu lanet olası çekimi yapacak mıyız?"
"Yapmayacağız.."dedim kararlı bir sesle.Onunla tek bir karede bile yer almak istemiyordum.Ve ödeyeceğim miktar şuandan itibaren umurumda bile değildi.
"Luhan saçmalama.."Menejerime döndüm ve ona öldürücü bakışlarımdan birini gönderip susmasını sağladım.Hiç kimseyi dinlemeyecektim ve hiç kimse umurumda bile değildi.Lanet olası Kris'i istiyordum.Sadece o kameranın karşısına sorunsuz bir şekilde çıkabileceğim en yakın arkadaşımı istiyordum.
"Korkak.."dedi."Seni gölgeleyeceğimi biliyorsun ve sırf bu yüzden korkuyorsun."
"Ne?"dedim yüzümün sinirle kızarmasına engel olamayarak."Bunu bana üçüncü sınıf bir model mi söylüyor?"
"Hayır bunu sana oldukça yakışıklı bir üçüncü sınıf model söylüyor."Gözlerimi yavaşça kıstım ve içimden ona kadar saymaya başladım.
1
Önemli değildi.Hiç önemli değildi.
2
Karşımdaki sadece bir çocuktu.
3
Bir yetişkin gibi davranmalıydım.
4
Ödeyeceğim parayı düşünmeliydim.
5
Onun beni küçük düşürmesine izin veremezdim.
6
O kadarda yakışıklı sayılmazdı.
7
Kahretsin!Kasları mükemmeldi.
8
Lanet olası piçin egosu tavandaydı.
9
Beni rezil etmişti...
10
O piçe gününü gösterecektim.

"Adın ne?"dedim içimde kopan fırtınaların aksine oldukça sakin bir şekilde ona bakarken.Yavaşça dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve sesine yansıtmamaya çalıştığı fakat benim gülümsememi sağlayan bir heyecanla cevapladı.
"Oh Sehun!"dedi.Ve ben adını söyler söylemez içimden geçirmeme engel olamadım.
Sen bittin Oh Sehun!Senin için bu çekimi cehenneme çevireceğim.

BAEKHYUN-

'Arkadaşımlayım.Eve geç geleceğim.'
Kyungsoo'ya bu mesajı gönderip yavaşça arkama yaslanırken derin bir nefes aldım ve bakışlarımı büyük bir sakinlikle araba kullanmaya devam eden Chanyeol'a çevirdim.Yüzünde anlamlandıramadığım masum bir gülümseme vardı ve büyük bir dikkatle yola bakıyordu.Hafif bir şekilde aralık olan camından süzülen rüzgar saçlarını dağıtıyordu ve o saçlarının önüne gelmesinden hiç ama hiç rahatsız olmuyordu.Onun gibi bir insanı daha önce tanımamıştım.Çünkü Chanyeol küçük mutsuzlukları kocaman mutluluklara çevirebiliyordu.Ve binlerce hayranın olmasının en büyük nedeni de sanırım buydu.
"Beni mi izliyorsun?"dedi çarpık bir şekilde gülümseyerek.Bakışlarımdaki ciddiliği bozmadım ve ona bakmaya devam ettim.Anlamaya çalışıyordum.Sadece onu birazda olsa anlamaya çalışıyordum.
"Beni bir kere gördün.."dedim."Ve beni sadece bir kere görmeyle bana aşık oldun.."Bakışlarını yldan ayırmayarak yüzündeki gülümsemeyi sildi ve yavaşça kaşlarını kaldırdı.
"Yani.."dedi."Şüphelerin mi var?"
"Hayır.."dedim."İlk görüşte aşka inanırım.Fakat sadece birinin bana ilk görüşte aşık olması fikri komik geliyor.Düşünsene senin odandaydım.Olmayan seks kasetlerini arıyordum.Ve önünde neredeyse panik atak geçiriyordum.Ve sen bana aşık oldun."Chanyeol tekrar gülümsedi.Bu gülümseyişin o anı hatırladığı için olduğunu biliyordum ve dudaklarımın onun dudakları gibi yukarı kıvırılmasına engel olamıyordum.
"Aşkın ne zaman ve nereden geleceğini bilemezsin."dedi.Haklıydı.Kyungsoo yağmurlu bir günde aniden karşıma çıkmıştı.Ve bende Chanyeol'un karşısına aniden çıkmıştım.
Gülümsedim ve "Haklısın aşkın nereden geleceğini bilemezsin.."dedim.Ve bakışlarımı camdan dışarıya sabitlemeden önce ekledim.
"Giderken şarap alalım.Bu gece içmeye baya ihtiyacımız olacak."

KYUNGSOO-

Yavaşça kapıyı ittim ve ayaklarımı sürüyerek içeriye girdim.Yaklaşık iki saat boyunca ıslak kıyafetlerimi umursamamış ve sokaklarda bir deli gibi dolaşmıştım.Düşünmeye ihtiyacım vardı ve yalnız başıma olmak bu ihtiyacımı karşılamamıştı.
Jongin'i düşünmüştüm.Ve bir türlü işin içinden çıkamamıştım.
Baekhyun'u düşünmüştüm ve kendimi daha kötü hissetmekten kurtulamamıştım.
Luhan'ı düşünmüştüm ve ihanetinin ağır yükünün omuzlarıma binmesine engel olamamıştım.
Düşünmüştüm.Sadece düşünmüştüm ve bir türlü işin içinden çıkamamıştım.
Kalbim deli gibi atıyordu ve vücudum 3 saat önce yaşadığım olayla kasılıyordu.
"Tamam.."dedim."Sorun yok."Sadece gidip uyuyacağım ve sabah her şey eski haline dönecek.
Yavaş ve uyuşuk adımlarla odama doğru yürümeye başladım fakat ilerleyemeden durdum.Kapı çalıyordu.Ve kapıyı her kim çalıyorsa sadece yumrukluyordu.
"Tamam.."dedim tekrar."Birazdan da uyuyabilirim."Ve adımlarımı yavaşça kapıya doğru yönlendirdim.
"Geldim."dedim hala sabırsızca kapıya vurmaya devam eden kişiye karşı.
"Bu kadar önemli olan.."
Ve dudaklarıma değen dudaklarla sustum.Dudaklarını sadece dudaklarıma bastırmış ve anında geri çekmişti.Ve terden dolayı alnına yapışan saçlarından koşmuş olduğunu anlayabiliyordum.
"Önemli olan ne biliyor musun?"dedi."Önemli olan biziz...Önemli olan bizim aptal bir sik kadar kısa olan hayatta birbirimize yeterince geç kalmış olmamız...Ve lanet olası geçmişe bir daha geri dönemeyecek olmamız.."
"Jongin.."
"Kyungsoo ..Benim için değiş demeyeceğim..Çünkü eski Kyungsoo olmadığını biliyorum..Fakat ne istiyorum biliyor musun?Bu yeni halimizle denememizi..Belki başarırız...Belki de başaramayız..Ama sadece deneyelim..."Denemek dedim içimden.Denemem demek tamamen kapılmam demekti.Denemem demek Luhan'ı incitmem demekti.Ve denemem demek delirmem demekti.
"Peki ya o kadın?"dedim.
"Ondan ayrılmayacağım.Ve sende Luhan'dan ayrılmak zorunda değilsin."Omuzlarım aşağı doğru düşmesine engel olamadım.Adildi.Çok adildi.Jongin o kadını incitmek istemiyordu.Ve bende Luhan'ı incitmek istemiyordum.Fakat kötü hissediyordum.Çünkü Jongin o kadına değer veriyordu.Jongin o kadından ayrılamayacak kadar o kadına değer veriyordu.
"Deneyelim.."dedim.Dudaklarımdan bu sözler istemsizce dökülmüştü.Ve Jongin sadece vakit kaybetmeden dudaklarımızı birleştirmişti.
Ama bir şeyler eksikti.
Ve ben bu eksikliğin ne olduğunu şuanda çok ama çok net bir şekilde hissetmiştim.
Aşk..

Catch Me!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin