Şizofren Müslüman

Üniversite başlıyor! (Sezon Finali)

  (Kardeşlerim beğendiğiniz yerlere yorum yapmayı unutmayın olur mu, seviyorum sizleri :) )    

"La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin"

Hemen dışarı çıkıp arabaya atladık. Hüseyin birinci sigarasını içtikten sonra üstüne ikinci sigarayı yakmıştı. Normalde Musab arabasında sigara içilmesine izin vermezdi. Ancak Hüseyin'e bu sefer bir şey dememişti. Dumanı içine çekerken, göz yaşlarını dışarı akıtıyordu. İman ettikten sonra gelen ağır imtihanlar canını acıtıyordu. Sessizce bir zikir döküldü dudaklarından.

"La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin"

"Ben nefsime zulmettim Allah'ım. Ben hatalar yaptım. Ben gafletin derin kuyusuna düştüm. Yusufça dönüyorum sana! Sen bütün hatalardan münezzehsin. Ben farkında olmadan zalimlerden oldum, sen Rahmetin ile muamele et! " dedi iç sükunetiyle. 'Ben nefsime zulmettim Allah'ım ! '

İnsan çoğu zaman nefsine zulmeder zaten. Allah ona bir ömür bahşeder. İnsan değerini bilemez bu ömrün. "La Yükellifullahü Nefsen İlla Vüs'aha" sırrını unutur. "Allah kimseye kaldıramayacağı yükü vermez" manasıdır bu sırrın. Her ne yaşadıysan o yükü kaldırabilirsin demek ki.

Tebessümlere büründürürsün yüzünü. İçten içe ağlarsın. Herkes gülen yüzüne bakıp "Ne kadar mutlu !" der. Oysa sen içine atmışsındır tüm dertlerini. Kimse anlamasın diye gülmek. Ağlamak istersin ama ortam müsait değildir. Öylede çaresiz kalırsın bazen. Ailene belli etmemek için yorganın altında ağlamak... 

 Bir damla suya muhtaç olursun bazen, ver Allah'ım, ne olur ver dersin. Vermez Allah... Az ilerde seni bekleyen bir okyanus olduğunu bilir çünkü. Lakin sen bilmezsin. Şöyle der Secde 17; "Artık hiç kimse yaptıklarına karşılık olmak üzere, kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez." Kolunu kırar bazen de Allah. Yerine kanat taksın diye. Sen yine bilmezsin, o bilir lakin. Bundan işte, öyle der Talak 2; "Bilemezsin, belki Allah, bundan sonra sana daha hayırlı bir kapı açar." İşte bundandır ki olumsuzluk "nankörlükle" birlikte zikredilir İslam'da. Diyor ya hani Hud 9'da; "Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da, sonra bunu ondan çekip alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör oluverir." Umut Allah'tan, umutsuzluk şeytandandır çünkü. Ve müminler Al-i İmran 139'dan çok iyi bilirler ki, "Eğer gerçekten inanıyorlarsa üstün gelecek olan kendiler olacaktır." Sonunda inananların galip geleceği bir oyundur bu. Umudumuzu diri tut Allah'ım. Çünkü gerçek olurlarsa bir gün, senin yolunda kullanılacaklar. Ve olmazlarsa, hüzünlü kalbimize rahmetle bakmanı sağlayacaklar. Allah inancımızı kırmasın, ümidimizi yere düşürmesin. Su birikintisine ulaşamamış kolu kırık bir garibiz şimdi. Lakin o kırık kolumuzun yerine çıkacak kanatlarımızla, az ilerdeki okyanusa ulaşacağımız günü gözlüyoruz. Öyle işte... Daha şimdiden selam vermek lazım bizi bekleyen güzel günlere, ki alsın selamımızı.

Arabada ki sessizliği bozmak için bakışlarımı Hüseyin'e çevirerek konuşmaya başladım.
- "Zor günler, yanında olmak lazım Dilan'ın."

Son bir nefes alıp izmaritini atan Hüseyin yüreğindeki yangını dışarı çıkarttı.
- " İyi ama nasıl ? Dilan'ı hayata bağlayan kızıydı. O artık bu dünya da değil. Benim korkum üzülmesi değil. Benim korkum gaflet hayatına geri dönmesi. İşte o zaman Dilan'ı bu dünyada değil, iki dünyada da kaybederim. "

İki dünyada da kaybetmek.. En büyük hüsran buydu sanırım. Dünyevi ayrılık zaten geçer giderdi. Bilirdin sonsuz hayatın olacağını, bilirdin sonsuzun olacağını. Ama ya sonsuz da onu kaybedersen ?

  Hüseyin haklıydı. Dünya da hanımına hesap ödettirmiyorsan, ahirette de ödetmeyeceksin !  

Bir araba Musab'ın önünde durup, El frenini çekti. Küfürler ederek dışarı çıktı. Musab da dışarı çıkıp;
- "Haklısın kardeşim kusura bakma. Bak kaza bela olmadı çok şükür. Hadi devam edelim de trafik aksamasın. " dedi.
Hüseyin bağırış seslerini duyduktan sonra düşünce girdabından çıktı. Hep beraber aşağı indik. Karşıda 5 adam Musab'a hakaretler ediyordu. Hüseyin;
- "Doğru konuşun. Basın gidin sinirlerimi sizden çıkarmayayım." dedikten sonra uzun boylu göbekli olan adam ağzını iyice bozarak Hüseyin'in rahmetli annesine küfür etti. Adamlar Hüseyin'e saldırınca bende olaya dahil oldum.