Evvel refik, Bade-l Tarik

5.8K 688 447
                                    

(Kardeşlerim beğendiğiniz yerlere yorum yapmayı unutmayın olur mu, seviyorum sizleri :) ) 

Önce yoldaş, sonra yol.İnsan nefis için değil O'nun rızası için sevmelidir en başta. Tek taraflı dünya için değil ahiret hayatı için yani Sonsuz içinde sevmelidir aynı zamanda. Sevdiğinden önce, sevdiğini yaratanı sevmelidir.



Yavaşça silahımı yere koydum. Sırtım Topal'a dönüktü.

- "İşte şimdi yolun sonuna geldin !"dedi gülerek. Bu söylediği cümle gülmem için yeterliydi.

- "Yolun sonu değil Topal, yolun başı. Ben Rabbime kavuşacağım. Ama bu yolda Özkanlar bitmeyecek. Biz bir ölür, bir diriliriz. " dedim ve kelimeyi Şahadet getirdim..


...

- "Asıl sen yolun sonuna geldin. At o silahı !" diye bir ses duydum. Bu, bu Musab'tı. Topal elinde ki silahı yere atmış ve ellerini havaya kaldırmıştı. Arkamı döndüğüm de Topal ile yüz yüze gelmiştik. Şehidimizin son nefesinde

-"Firdevs'im kızım !" dediği aklıma geldi. Öfkeyle Topal'a sert bir kafa vurdum. Yere düşmüştü. Üstüne çıktım ve suratına iki yumruk daha geçirdim. Gözleri kapanmış, bayılmıştı. Musab ile beraber hemen yaralıları tedavi etmek üzere camiye koşmuştuk.

Derttaş'ın bana neden silah eğitimi verdiğini şimdi daha iyi anlıyordum. Dilan'ın kocası Furkan omzundan yara almıştı. Ancak büyütülecek bir yara değil sadece sıyrıktan ibaretti.

Yaralıları tedavi ettikten sonra tekrar Topal'ı bıraktığımız yere gittik. Topal orada değildi. Yaşadığımız olayın etkisiyle onu bağlamayı bile unutmuştuk. Bir kaç dakika sonra çok sayıda polis ekibi ve ambulans gelmişti. Görkem, Musab, Hüseyin ve ben de karakola ifade vermek için gitmiştik. İfademizde tüm teröristleri camide ki polis abimizin etkisiz hale getirdiğini söyledik.

Karakoldan çıktıktan sonra Hasan bizi buluşmak için davet etmişti. Davetine icabet ettik. Attığı konuma doğru gittik. İçeri girdiğimizde Hasan ve Furkan bizi bekliyordu.

Görkem, Hüseyin ve ben içeri girdik. Onların bulunduğu masaya oturduk. Selamlar verildikten sonra Hüseyin konuşmaya başladı. - "Geçmiş olsun Furkan kardeş yaran nasıl iyidir inşallah ?"

Furkan Hüseyin ile Dilan'ın mazisinden habersizdi.

- "Allah razı olsun kardeşim iyidir işte nasıl olsun. Allah için yaralanan vücut bize gazilik unvanı veriyorsa elbette başımızın üzerine."

Hüseyin için zor bir imtihandı bu.

Gönül yarası... En çetin imtihanlardan biridir bu hayatta. Savurur sizi o hüzünden bu hüzüne. Ama bir kilit noktası vardır. "Allah."

Böyledir bu kural, dünyalar kadar hatırı olanı bile Allah'ın sevgisinin önüne geçirdin mi gider. Yinede şunu bilmeliyiz ki başımıza gelen her şey bizim tekamülümüz(olgunlaşmamız) içindir.

Sadece 'kötü şeyler' imtihan değildir bu hayatta, bazen 'iyi şeyler' daha da büyük imtihandır.

Allah bize nimetlerini sunar. Para, mal-mülk makam sahipliği.. Ve bazende imtihanların en büyüğü olan gönül imtihanı..

Allah, sevginizi O'nun sevgisinin önüne geçen o sevdiğinizi elinizden alır. Bazende bakalım sevginizi O'nun önüne koyacak mısınız diye karşınıza bir sevgili çıkartır.

Şizofren MüslümanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin