(Kardeşlerim beğendiğiniz yerlere yorum yapmayı unutmayın olur mu, seviyorum sizleri :) )
"Elif bir demektir, tek demektir. Birim, tekim olur musun? İmanımın diğer yarısı olur musun? Benim refika-ı hayatım, saadetim olur musun?"
Evet artık evlenme teklifi edecektim. Çünkü Peygamber Efendimiz Önderimiz Hz.Resulallah (sallallahu aleyhi ve sellem) "Erteleyenler Helak oldu!" demiştir.
Yarın yarın diye erteliyoruz çoğu işlerimizi. Ama bir gün gelecek, bir gün kalacak.
Artık ertelemenin hiçbir manası yok.
Tıpkı, Hz. Mevlana'nın (ks) Mesnevi'sinde anlattığı gibi:
"Adamın biri yol kenarına diken ekmiş. Önceleri zararsız gibi görünen bu dikenler, zamanla gelip geçenleri rahatsız etmeye başlayınca, şikayetler çoğalmış. Fakat, adam bu şikayetleri duymamazlıktan gelmiş. Derken, Allah Teala'nın bir veli kulu gelip adama dikenleri sökmesini söylemiş. Adam da: 'Bir hayli gün var babacığım. Bugün olmazsa yarın; bir gün mutlaka o dikenleri sökeceğim.' demiş. Bunun üzerine Allah dostu, adama şöyle demiş: 'Hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun. Fakat, bil ki günler geçtikçe o dikenler büyüyüp güçleniyor, sense güç kaybediyorsun. Dikenler gençleşiyor, sense giderek ihtiyarlıyorsun...'"
Ertelememeliyiz işlerimizi. Tövbe mi etmek istiyorsun, bugün senin günün olmalı. Tesettüre mi gireceksin, bugün senin günün olmalı. Namaza mı başlayacaksın, bugün senin günün. Ertele ertele nereye kadar? Şeytanın en büyük tuzağı "Yarın yaparsın, okul bitince yaparsın, yaşlanınca başlarsın" gibi cümlelerdir. Bende şeytanın bu tuzağını Hüseyin'in yaşadığı olayla daha iyi anladım.
Ve şeytanıma döndüm:
- "Ey şeytan, Erteleyenler helak oldu ;) " dedim.
Bugünün değerini bilmeliyiz oysa ki. İmam-ı Gazali hazretlerinin dediği gibi "Farz et ki öldün! Mezarında yalvardın yakardın ve sana bir gün daha verildi. "Bugünü öyle bil ve öyle yaşa..."
Bugünü o gün bilerek yaşıyorsam, neden evliliği erteliyorum ki? Hem Elif ile çok büyük projelerimiz var. Üniversiteler arası "Şizofren Müslüman" Kulübünü kuracağız. İsmi biraz garip gelebilir. İnanın bize de garip geliyor. Ancak okulumuzun kokonaları bize bu lakabı takmışlar. Bizde bu isim ile o kadar büyük bir hareketlenmeye başlayacağız ki "Üniversitelerden inançsızlığı sileceğiz inşaAllah !"
Ama bu kız benim helalim olmazsa, biz bu çalışmaları yapamayız. Sonuçta bir erkek ile bir hanımın nikah dışında ki yakınlaşmaları hoş karşılanmıyor.
Aklıma çok güzel bir şey geldi. Ancak bunun için ilk önce Musab ile konuşmam gerek. Bu yüzden hemen Musab'ı aradım. Acil ama çok acil bize gelmesi gerektiğini söyledim. Telefon da
- "Bir kötü haber daha kaldıramam." dedi Musab. Bende telaş etmemesi gerektiğini ve çok hayırlı bir iş için onu davet ettiğimi söyledim. Musab hemen espriye vurarak
- "Bana kız mız bulduysanız hayatta evlenmem hacı. Şimdiden unutun." dedi. Bende Musab'a
- "Sen değil, ben evleneceğim. Hadi oğlum kapat artık şu telefonu. Gel yüz yüze konuşalım." dedim telefonu kapatmadan önce.
Normal de bir saatte gelecek olan Musab, on beş dakika da gelmişti. Eee merak işte. Biz insanlar böyleyiz. O kadar meraklıyız ki. Biri gıybet etse hemen kulaklarımızı dört açar onu dinleriz. (Allah affetsin) Elhamdülillah iman ettikten sonra artık gıybet dinlemiyoruz, etmiyoruz orası ayrı. Görkem gibi magazin çocuk bile susmayı öğrendi çünkü. Yaşasın gıybetsiz hava sahası!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Müslüman
EspiritualDerin bir nefes aldım. Ayaklarımın altındaki İzmir manzarası çarpıyordu gözüme. Bakışlarım yerdeydi, kaldırdım: "Beyler, ben annem ve kardeşimden sonra ilk kez bir karşı cinsi sevdim lan!"dedim. Görkem, "Gizemli konuşma oğlum noldu?"ded...