(Kardeşlerim beğendiğiniz yerlere yorum yapmayı unutmayın olur mu, seviyorum sizleri :) )
(Bu arada şimdiden uyarayım biraz heyecan dolu bir bölüm olabilir :) )
- "Üç seçeneğin var Özkan'cım. Ya benimle zina edeceksin ya da yanağımı öperken fotoğrafımızı çekip Elif'e göndereceksin. Eğer bu ikisini seçmezsen üçüncü seçeneği seçmiş olursun. "Üstümü başımı yırtar, imdat bana tecavüz ediyor ! " diye bağırırım. " Seçim senin !"
- Allah'ım... Ben şimdi ne yapacaktım ?
...
- "Evet Özkan seçim yapmanı bekliyorum." dedi yüzünde ki umursamaz ifadeyle.
Ben şimdi ne yapacaktım ? Üç seçenekte bir birinden kötü ve zalimceydi.
- "Düşünmem için biraz zaman verir misin ?" dedim. İğrenç bir gülümseme ile karşılık verdi.
- " Düşün bakalım ama çok zamanın yok."
Birinci seçeneği tercih edemem. Bu Rabbimin yasakladığı en büyük günahlardan biri. Hem gözüm Elif'ten başkasını görmüyorken bu Elif'e ihanet olurdu. Asla ama asla ben bu pis günaha giremezdim, zina yapamazdım.
İkinci seçeneği tercih etsem, Elif ile kesinlikle ayrılırdık. Belki de ikinci seçeneği tercih edip Elif'e Sultan'ı öperken çektiğim fotoğrafı göndersem bile Sultan bunu kabul etmeyecek ve beni zinaya zorlayacaktı. Böyle bir ihtimal de söz konusuydu sonuçta.
Üçüncü seçeneği tercih etsem bu benim yüzümden bütün Mücahit kardeşlerime hakaretim olurdu. "Görüyor musunuz bu hacı hocaların hepsi böyle." diyerek tüm kardeşlerimi hedef alacaklardı. Bu da Allah'ın dinine zarar verecekti.
İki elim başımın arasında içeriye biri girmesin diye dua ederek düşünüyordum. Erkekler tuvaletinde olması avantajdı. Ancak inanmak istemeyenler gene inanmayacak, hatta onu erkekler tuvaletine zorla götürdüğümü düşüneceklerdi.
Ya Rabbi bu ne zor bir imtihandı böyle. Aklıma Yusuf Peygamberim gelmişti. Öylesine güzeldi ki, tüm kızların hayalindeki erkekti. Hatta onu gören kadınlar, meyveleri soymak yerine ellerini kesmişlerdi. Bilinir ki Yusuf Peygamber bir meclise girmişti. Orada bulunan kadınlar ellerinde ki bıçaklar ile meyvelerini soymak yerine kendisinden geçip ellerini kesmişlerdi. Allah peygamberlerine güzellikler nasip etmiştir.
Diyor ya Hz. Ayşe:
"Yusuf peygamberi görüp ellerini kesen hanımlar, Muhammed ( sallallahualeyhivessellem ) Peygamberi görselerdi, o bıçakları kalplerine saplarlardı."
Bu Allah'ın peygamberlerine lütfuydu şüphesiz. Yusuf Peygamberin güzelliğinden etkilenen Züleyha onunla gayrimeşru bir ilişki yaşamak istemişti.
Hatta Kur'an bu olayı anlatır ve der ki ;
23 - Derken, evinde bulunduğu hanım, onun nefsinden murad alıp yararlanmak istedi. Kapıları kilitledi ve "Haydi beri gel !" dedi. Yusuf: "Allah'a sığınırım! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı. Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar." dedi.
24 - O hanım, ona gerçekten niyeti bozmuştu. Eğer Rabbinin burhanını görmese idi. Yusuf da ona özenip gitmişti. Aslında ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyle olmuştu. Çünkü o bizim ihlasa erdirilmiş kullarımızdan biriydi.
25 - İkisi de kapıya koştular. Hanım, onun gömleğini arkadan yırttı ve kapının yanında hanımın efendisiyle karşı karşıya geldiler. Hanım hemen dedi ki: "Senin eşine fenalık yapmak isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya acı bir azaba uğratılmaktan başka ne olabilir ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Müslüman
EspiritualDerin bir nefes aldım. Ayaklarımın altındaki İzmir manzarası çarpıyordu gözüme. Bakışlarım yerdeydi, kaldırdım: "Beyler, ben annem ve kardeşimden sonra ilk kez bir karşı cinsi sevdim lan!"dedim. Görkem, "Gizemli konuşma oğlum noldu?"ded...