Not:Olaylar Sehun'un ağzından anlatılıyor -Gizem
Hayatım inatçılığın kitabını yazacak kadar inatçı ve manyak insanlarla çevriliydi.Kimseyi umursamayan,duygusuz ve bencil insanlar...O insanlar artık hayatımda o kadar yer etmişti ki onlarsız hayatın anlamı olmayacağını biliyordum.O insanları aslında seviyordum da.Fakat şuanda karşımda kayıtsız bir şekilde yemeğini yiyen çocuğun tüm o insanlardan daha kötü olduğunu ve onu asla sevemeyeceğimi düşünüyordum.Aynı zamanda kulaklarımda son 1 saattir onun sözlerinin çınlamasına engel olamıyordum.
"Öldürmemiz gereken biri var."Karşımdaki çocuk psikopat bir katil miydi?Bilmiyordum.Onu buraya getirip yemek ısmarlamamın doğru olup olmadığından da emin değildim.Fakat içimdeki git gide artan merak duygusunu önleyemiyordum.
"Bana bakmayı kes."Luhan'ın sesiyle kendime geldim.Fakat yinede onun üzerinden bakışlarımı çekmemek için direniyordum.İsyankar biriydim.Bugün o köprüye çıkmamın bir nedenide bu isyankarlığımdı.Fakat karşımdaki çocukta beni yatıştıran bir şeyler vardı.Sakinleştiren ve her bakışında daha da uysallaştıran.
"Sana bakmıyorum."Sonunda kelimeler aklıma geldiğinde kafamı kurcalayan düşüncelerden biraz olsun kurtuldum ve konuşmaya başladım.
"Yalancı.."Ses tonundaki muziplik dudaklarımın yukarı doğru kıvrılmasını sağlamıştı.Luhan korkutucuydu.O gerçekten şuana kadar gördüğüm en korkutucu insandı.Bunun nedeni görüntüsü değil,hareketleriydi.Aniden değişen ruh hali ve sözleriydi.Her cümlesi sizi dakikalarca düşünmek zorunda bırakıyordu.Ve ben onun bu huyundan ileride daha da nefret edeceğimi anlamıştım.
"Evet yalancıyımdır."Sanki övünülecek bir şey söylemişim gibi koltuğumda dikleştim ve Luhan'a bakmaya başladım.Dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.Güzeldi.Çok masumdu.Ve bu masumluğun altındaki şeyleri öğrenmek beni korkutuyordu.
"Sorun yok.Bende yalancıyımdır."dedi ve tabağını kenara doğru itti.Her hareketini dikkatle inceliyor ve çözmeye çalışıyordum.Kimdi?Nerede yaşıyordu?Bir mesleği var mıydı?Deli gibi merak ediyordum.Fakat sorularımın hiçbirine cevap bulamayacağımı biliyordum.
"Bana hala cevap vermedin."Luhan'ın sesi sakindi.Neyin cevabını istediğini biliyordum.Benim cevabımın onun için çok önemli olduğunuda hissediyordum.Fakat o bunun önemli olduğunu belirtecek hiçbir şey yapmıyordu.
"Sana yemek ısmarladım.Ödeştik."Basitçe omuz silktim.Luhan hala sakinliğini koruyordu.Fakat bu sakinliğin çokta uzun sürmeyeceğini hissediyordum.
"Bu kadar basit değil.Seni kurtardım."
"Beni kurtarmanı söylemedim Luhan.Benim için çokta fark etmiyordu."Luhan bakışlarını bakışlarıma kenetledi ve bir süre bekledi.
"Göremiyorsun,değil mi?"Çok öneml bir sır verecekmiş gibi bana doğru eğilmişti.
"Parlıyorsun Sehun.Etrafındaki ışığı görebiliyorum.Karanlıkla o ışığı gizlemeye çalışıyorsun ama ben fark edebiliyorum.Bugün o köprüye çıkmanın nedenide o karanlık.Senin neye ihtiyacın var biliyor musun?O ışığı serbest bırakmayaSenin sadece o ışığı serbest bırakacak birine ihtiyacın var.Senin bana ihtiyacın var."Sözleriyle irkildim ve hala bana bakmakta olan gözlerine baktım.Çok güzeldi.Gözleri gerçekten çok güzeldi.
"Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.Hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun."kıkırdadı.Ve aniden benden uzaklaştı.İşte bahsettiğim şey tam olarak buydu.Onun en korkunç yanı buydu.Sizi bir anda darmadağın ediyor ve kenara çekilip izliyordu.
Luhan yıkıcıydı.
O gerçekten yıkıcıydı.
"Senin hakkında hiçbir şeyi bilmek istemiyorum."dedi.Şaşırmıştım.Bir an hayatım hakkındaki her şeyi öğrenmek istiyormuş gibi davranırken aniden umursamamaya başlıyordu.
"Bana yardım edeceksin.Kalacak yerim yok.Param yok.Eğer yardım etmezsen açlıktan ölürüm."Aptal bir şekilde gülümsüyordu.Ve ben hayatımda hiç bu kadar dehşete uğradığımı hatırlamıyordum.
"Sana yardım etmek zorunda değilim."
"Ama edeceksin."Kolasından bir yudum aldı ve yeniden gülümsedi.Kendinden emin tavırları sinirlerimi bozmuştu.Fakat onun doğru söylediğini biliyordum.Ona yardım edecektim.Bunu sadece içimdeki merakı biraz olsun gidermek için yapacaktım.Kısa bir süre daha düşündüm ve sonunda iç sesimi dinlemeye karar verdim.Gerçektende ona ihtiyacım olabilir miydi?
"Sadece 1 hafta Luhan.Ve sakın daha fazla bir şey bekleme."Luhan'ın yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldığında bunun onun onaylama ifadesi olduğunu biliyordum.Ve yaşadığım bu aptal merak duygusunun içimdeki boşluğu birazda olsa kapattığın hissediyordum.
"Bana kendinden bahsetmelisin."dedim.Luhan ise söylediğim bu cümleyle kaşlarını çattı.Bunu istemediğini biliyordum.Fakat onunla 1 hafta boyunca aynı evde kalacaksam bir şeyleri bilmeyi hak ediyordum.
"Sen bana kendinden bahseder miydin?dedi.İrkildim.Ona bahsetmek istediğim en son şey kendi hayatımdı.Çünkü berbat bir hayatım vardı.Çünkü onun gözünde acınası bir duruma düşeceğimi biliyordum.
"Bana kendi hayatından bahsetmeyeceksen benim hayatım hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışman bencilce değil mi?
"Aynı şey değil.Benim evimde kalacak olan sensin."
"Ve bu da seni tanımamama rağmen sana ne kadar güvendiğimi gösteriyor."Söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.Yine aynı şeyi yapmış ve bütün laflarımı ağzıma tıkmıştı.Kendime lanetler okudum ve Luhan'ın yemeğini bitirdiğini fark edip yavaşça yerimden kalktım.Luhan'ın şuanda sinsi bir şekilde sırıttığını görebiliyordum.Ve bu sinirlerimi daha da yıpratıyordu.
Buradan hemen gitmek istiyordum.Adımlarımı hızlandırıp kasanın önüne gelirken kredi kartımı uzattım ve beklemeye başladım.Geçen birkaç saniyenin ardından yeniden masaya bakma ihtiyacı hissettiğimde ise Luhan'ın orada olmadığını gördüm.
Luhan yoktu.Tanrı aşkına!Luhan yoktu.Bu lanet çocuk nereye gitmişti?
İçimde yavaş yavaş yükselen endişe dalgasını hissetip onu aramak için harekete geçeceğim sırada omzuma dokunan elle irkildim ve o tarafa döndüm.Luhan bana birkaç saniye endişeyle bakıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ise tek bir şey düşünüyordum.
O tam bir deliydi.Çok iyi öpüşen bir deli.
....
"O gün ilk defa öpüştünüz."Karşımda oturmuş siyah bir deftere sakince not alan kadına bakıp olumlu bir şekilde başımı sallarken siyah camın ardında şuanda kaç kişinin beni izlediğini merak ediyordum.
Şuanda herkes ağzımdan çıkacak olan kelimelere odaklanmıştı.Ve bu beni daha da rahatsız hissettiriyordu.
"Peki ya sonra?Seni neden öptüğünü öğrendin mi?"Kadının sorduğu soruyla gülümsememe engel olamazlen o bakışlarını üzerimden sadece not alması gerektiğinde ayırıyordu.Her hareketimi inceliyor ve bir sonuca varmaya çalışıyordu.Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadım ve bakışlarımı bir ona bir de beni çekmekte olan kameraya yönlendirmeye başladım.
"Evet.Bunu çok sonra öğrendim."
"Yani Luhan sana aşıktı."
"Ben ona aşıktım."Kadın sanki çok önemli bir şeyi not alıyormuş gibi özenle yazdı.
"Luhan'ın nerede olduğunu biliyorsun.Değil mi,Sehun?"Kadının ses tonu şefkatliydi.Fakat ben bunu sormasıyla yüzümdeki gülümsemeyi silmiş ve tepkisiz bir şekilde ona bakmaya başlamıştım.
"Bunu bize söylemeyeceğini biliyorum."
"Doğru tahmin."Kadının gözlerinden kısa bir parıltı geçti.
"Bana hikayenin devamını anlat Sehun.Bana her şeyi anlat."Yutkundum.Kadın meraklı gözlerle bana bakıyordu.Ve siyah camın arkasındada bana bakan meraklı gözler olduğunu biliyordum.
"Onu ilk kez o köprüde gördüm."dedim ve yeniden gülümsedim.Bu seferki alaycı veya karşımdakini ürpertmek için atılan bir gülümseme değildi.Bu seferki gerçek bir gülümsemeydi.
"Ve onu ilk kez tenini tenimde hissettiğim an sevdim."diye sözlerime gülümseyerek devam ettim.
İşte bizim hikayemiz tamda burada başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE
FanfictionTIMARHANE Yazar:Gizemrhcp(Just 6 Months yazarı) *TANITIM* "İlaçlarını almadığını duydum Luhan."Bay Lee dirseklerini masaya dayamış karşısındaki ufak bedene bakarken içindeki acıma dürtüsünü bastırdı ve bakışlarını daha da sertleştirdi.O uzun süredi...