ÖZEL BÖLÜM 1 (KAİ)

4.8K 233 7
                                    

Not:Kai'nin akıl hastanesine girmeden önceki hayatı bebekler  Toplam 15 özel bölüm olcak  Kafanıza takılan bir şey olursa sorun :)) -Gizem



ÖZEL BÖLÜM 1 (KAİ)

İçki içmeyi severdim.
Çoğu zaman içki içmek hayatı unutmamı kolaylaştırırdı.Hayatın sarhoşluğuna kapılmaktansa onun sarhoşluğuna kapılmayı tercih ederdim.Çünkü içki içmek yaralamazdı.Yaralasa bile o acıyı hissetmemenizi sağlardı.Ama hayat yaralardı.Ve o acıyı öyle bir hissederdiniz ki hiçbir güç o yaraları kapatamazdı.Hayattan hep yara yiyen taraf ben olmuştum.8 yaşında ailemi kaybetmiştim.12 yaşındaysa bulunduğum yetimhaneden kaçmıştım.Liseyi son senemde bırakmıştım.Ve o andan itibaren kendimi sokaklara adamıştım.Yanımdaki insanlar ise sadece çıkar ilişkisi yüzünden yanımda olmuşlardı.Hala da çıkarları yüzünden yanımdaydılar.
Onlara yemek veriyordum.Onlara kalacak yer veriyordum.Ve onlara iş veriyordum.Şuanda güçlüydüm.Bu gücü nasıl kullanmam gerektiğini ise hiç ama hiç bilmiyordum.Çünkü gücüm beni yukarı çekmiyordu.Gücüm beni daha da dibe batırıyordu.Ve dibe daha çok vardı.Ama batıyordum.Yavaş yavaş...Ayaklarına beton dökülmüş bir mafya kurbanı gibi...En derine..
"Mallar hazır..."Baekhyun'un sesi boş depoda yankılandı ve elindeki çöp poşetini masaya fırlattı.Uyuşturucu ticareti yapan çoğu insan gösterişi severdi.Siyah güzel çantalarda alışverişler olurdu.Fakat bizim tek özelliğimiz gösterişten tamamen uzak olmamızdı.Bize siyah çantalar gelirdi.Bizse onlara çöp poşeti verirdik.Bir nebzede olsa yaptığımız işin boktanlığını ve değersizliğini anlatmak için bir yoldu bu.Kimse anlamazdı.Onlarla dalga geçtiğimizi sanarlar ve bize silah çekerlerdi.Sonra ise torbadaki malı gördükleri an bu silahlar yeşil destelere dönüşürdü.
"Kontrol ettiniz mi?"Baekhyun yavaşça başını salladı ve kocaman sırıttı.Malı çoktan kontrol ettiğini puslu halinden anlayabiliyordum.Ve puslu halin biraz daha süreceğinide biliyordum.
"Öyleyse gidelim mi?"Suho yavaşça oturduğu yerden kalkıp bize doğru ilerlemeye başladı.
"Bu seferki işin doğruluğu konusunda endişeliyim..Dostum bu malları lise öğrencilerine satacaklar.."Sadece gözlerimi devirdim.Kimseyi umursamıyordum.Kimseninde beni umursamasını istemiyordum.Çünkü biliyordum ki bu malı alanlar kötülüğe zaten çoktan adım atmış olanlardı.Ve bununla adımlarını sadece hızlandırıyorlardı.
"Sen gelme.."dedim."Baekhyun gidelim.."Suho bir şey söylemedi.Fakat peşimizdende gelmedi.Asla korkak biri olmamıştı.Hatta içimizdeki en cesur kişi oydu.Fakat sorunu içimizdeki en iyi kişininde o olmasıydı.Ya da içinde en çok iyilik kırıntılarını barındıran kişinin..İyiler burada yaşayamazdı.Ve iyiler bizim kötülüğümüzün içinde boğulurdu..Kötü biri değildim..Ama iyiliğin yanından bile geçmiyordum..Hayatım böyleydi.Dünya yuvarlaktı ve hayatta öyle.En derin yeri aynı zamanda en yüksek yeriydi...Ve ben aslında en derinindeyken hayatın en tepesindeydim.Sadece oradan insanları izliyor ve gerektiğinde müdahale ediyordum.Hayatım berbattı.Nereden baktığıma veya nerede doğduğuma bağlı değildi.Doğduğum yerden ne kadar uzaklaştığımada bağlı değildi..Berbatlık içimdeydi.Berbatlık aslında şişenin dibinde ne kadar hayat kaldığına bağlıydı..
Depodan çıktık ve Baekhyun ile tek bir kelime bile etmeden arabaya bindik.Zaten Baekhyun'un tek kelime bile edemeyecek durumda olduğunu bakışlarından anlayabiliyordum.Uçmuştu..Bambaşka bir diyarda ve bambaşka bir yerdeydi...Ve o diyarda kiminle olduğunu bakışlarına yerleşen şefkatten anlayabiliyordum..Yolculuk sessiz geçti.Ve her yolculuk gibi hemen bitti.Adamla buluşacağımız yer bir lisenin önüydü.Ve tamda öğrencilerin çıkış vaktiydi.Benimle şuanda alışveriş yapmayacağını biliyordum.Kalabalığın dağılmasını bekleyecekti.Kalabalık dağıldığında ise karşıdaki sokaktan bana doğru yürümeye başlayacaktı.Hep böyle olurdu.Yolun ortasında buluşur ben parayı o da malı alırdı.Birbirimizin gözlerinin içine bakmazdık.Belkide yaptığımız işten suçluluk duyardık.Bilmiyordum.Tek bildiğim şey ise birbirimize tek kelime bile etmediğimiz bu adamla aynı kaderi paylaştığımızdı.
Kalabalık yavaş yavaş dağıldı.Öğrenciler sıcak yuvalarına ve ailelerinin kollarına döndüler.Biz ise onlardan kalan soğukluğu toplamak istercesine birbirimize baktık.Adam tamda tahmin ettiğim gibi sokağın başındaydı ve bende çoktan arabadan inmiştim.Baekhyun kendini hayal alemine bırakmış başını cama yaslamış bir şekilde uyuyordu.Bir tehlike yoktu.Fakat şuanda çok büyük bir tehlike bile olsa onun uyanmayacağını biliyordum.
Birkaç adım attım.Benim adım atmamla o da adım atmış ve elindeki siyah çantayla bana doğru ilerlemeye başlamıştı.Gülümsedim.Klişeler hiçbir zaman peşimi bırakmıyordu.Ve şuanda elimde bir çöp poşetiyle ona doğru ilerlerken oldukça komik görünüyordum.İki yeraltı dünyasından insanın yer üstüne adapte olması..Biri siyah bir çantayla biri de mavi bir çöp poşetiyle..
Birkaç adım daha attım.Adam temkinliydi ve sadece ona yaklaşmamı bekliyordu.Etraf sakindi.Fakat ne olduğunu anlayamadığım aptal bir his göğsüme yerleşmişti.
Ve sadece birkaç adım daha atmamla bu hissin ne olduğunu anlamıştım.Narin,zayıf bir beden sertçe bedenime çarpmış ve elimdeki poşetin yere düşüp dağılmasını sağlamıştı.Tüm toz havaya ve toprağa karışmış adam ise sadece bana alayla gülümseyip çıktığı sokağa geri geri yürümeye başlamıştı.Fakat benim dikkatimi çeken şey bu değildi.Yere dökülen tozu,kaçırdığım işi umursamıyordum.Bakışlarım sadece mahçup bir şekilde yerdeki tozu toplamaya çalışan bedene takılmıştı.Üzerinde üniforması vardı ve öğrenci olduğu her halinden belliydi.İri gözleri korkuyla bana bakıyordu.Ve dudakları...Dudakları için söyleyecek hiçbir söz bulamıyordum.
"Özür dilerim."dedi.Sesi ağlamaklıydı ve şuana kadar duyduğum en masum ses tonuydu.Dünyadaki en güzel müzikten bile daha güzel geliyordu kulağıma..
"Çok özür dilerim.."Sadece ona bakıyordum.Zaman ve mekan önemini yitirmişti.Ve şuanda burada sadece o ve ben vardık.Bugüne kadar asla ani kararların insanı olmamıştım.Her zamanda aşktan nefret etmiştim.Fakat o bana bu şekilde bakarken kararımı çoktan vermiştim.
İçkinin sarhoşluğuna kapılmaktansa bundan sonra hayatın sarhoşluğuna kapılacaktım.Ve o benim bu şekilde nefesimi kestiği sürece bir daha asla alkol almayacaktım.

TIMARHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin