23.BÖLÜM 1.PART

2.5K 206 9
                                    



KAI

Bakışlarımı yere sabitlemiş zihnimdeki çığlıkları susturmaya çalışırken aynı zamandada göğsümdeki inanılmaz ağrıyı bastırmaya çalışıyordum.Bu yaralayıcıydı.Tüm hayatımı tek bir kişiye adamışken onun beni değilde başka birini sevdiğini görmek,gözlerindeki pırıltının nedeni olamadığımı bilmek beni yaralıyordu.Yaralıydım.Kızgındım.Aynı zamandada hala aşıktım.Neden bu kadar karışık olmak zorundaydı?Neden senelerimi o çöplükte geçirmişken birazda olsa huzura kavuşamıyordum?

"Hey pislik.Lavobaya gidiyorum.Sakın kaçmaya kalkışma.Zaten kaçamazsın da."Kapımda bekleyen polis memurunun alaycı sırıtışını ve sözlerini bile umursamayıp bakışlarımı sabitlediğim yerden milim kıpırdatmazken Kyungsoo'nun bugün söylediği sözler aklıma geliyordu.

"Sizi tanımıyorum."demişti."Sizi tanımıyorum.Sanırım beni biriyle karıştırıyorsunuz."Ve sonra sevgilisi olan o lanet adamla o kapıdan el ele çıkıp gitmişti.İhanetin her türlüsünü tatmıştım ben.Fakat bu kadar ağırıyla ilk defa karşılaşıyordum.Bu kadar yaralayanıyla..Dünyadaki her türlü suçu işlemiş birinin bir polisle çıkması ne kadar ironikti,değil mi?Onun işlediği bütün suçların günahı çekmem ne kadar aptalcaydı.

"Hey sen..Neden gözünü bile kırpmadan oraya bakıp duruyorsun?"Saat sabaha karşı üçü gösteriyordu.Merkezde sadece kapımda duran aptal polis memuru ve birkaç polisten başka kimse yoktu.Yavaşça başımı kaldırdım ve ona ürkütücü bir gülümseme gönderdim.Beni deli sanıyorlardı değil mi?Deli olmalıydım belki de..Belki de gerçekten deli olmalıydım.

"Görüyorum.."dedim.Yüzümdeki ürkütücü gülümseme silinmemişti."Senin kafanı koparttığımı ve kanının bu polis merkezini kirlettiğini görüyorum.Seni elimden kimsenin alamadığını görüyorum.Acı çekerek öldüğünü görüyorum."Bakışlarım adamın korkuyla açılmış bakışlarına kaydı.Sonra da arkasına...Yeniden gülümsedim.Bu seferki gülümsemem ürkütücü değildi.Biraz şaşkındı.Birazda umutlu.

"Görüyorum."dedim tekrar."Buradan 10 dakika içinde kurtulduğumu görüyorum.Ve ben kaçarken senin hiçbir şey yapamadığını görüyorum."Ve tam o anda adam kafasına inen kalın sopayla acı içinde yere çökerken gülümsemem büyük bir kahkahaya dönüştü.

"Sussana gerizekalı.Herkesi başımıza mı toplamak istiyorsun?"

"Neden buradasın Soo?"Kahkahalarımı durduramıyordum.Tüm bunlar o kadar aptalcaydı ki ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Beni yaralamıştı.Paramparça etmiş ve tanımamıştı.Fakat yine buradaydı.Her zamanki gibi..Her zaman olduğu gibi..

"Senin kıçını kurtarıyorum.Şimdi kapa çeneni ve beni takip et."Cebinden çıkardığı anahtarlarla kapıyı açıp bileğimden kavrarken dokunuşunu ne kadar özlediğimi fark ettim ve bir saniyeliğine gözlerimi kapattım.Beni kurtarıyordu.Yıllar önce yapması gereken şeyi şimdi yapıyordu.Aptalcaydı.Cidden aptalcaydı.

Koridorlardan onun sayesinde inanılmaz bir görünmezlikle geçip onun gizlenmede hala eskisi gibi tam bir profesyonel olduğunu anlayıp gülümserken sorunsuz bir şekilde arka kapıya geldik ve dışarı çıktık.Yerde baygın bir şekilde yatan iki polis memurunu görüp yeniden gülümsememe engel olamazken Kyungsoo bileğimdeki elini daha da sıkılaştırdı ve hızlı bir şekilde beni sürükleyerek ara sokaklara sokmaya başladı.

"Kameralar .."dedim.Bir polis merkezinden beni öylece kaçırıyordu.Onlarca güvenlik önleminin olduğu bir polis merkezinden..

"Salak değilim.Polis bir sevgilimin olması böyle zamanlarda oldukça işe yarıyor."Polis bir sevgili diye geçirdim içimden...Polis bir sevgili..

"Kyungsoo.."Ses tonum sakindi.Ve o aceleyle beni merkezden uzaklaştırmaya çalışırken ben sadece ona ayak uyduruyordum.Acelem yoktu.Artık yakalanmayı o kadar da umursamıyordum.

"Bunu yapmak zorunda değildin."dedim.Bileğimi elinden kurtarmış ve öylece durmuştum.O ise telaşla yeniden bileğimi kavramaya çalışmış ve beni biraz daha uzaklaştırmaya çalışmıştı.

"Yeterince uzaklaşmadık Kai.1 saat içinde seni aramaya başlayacaklar.O zamana kadar uzaklaşabildiğin kadar uzaklaşmalısın."

"Hayır."

"Ne?"

"Hayır ,dedim.Beni kurtarmak zorunda değildin.Beni tanımadığını söyleyen sen değil miydin?Neden beni kurtardın?Neden hayatını tehlikeye attın?"

"Hayatımı tehlikeye falan atmadım.Uzaklaş şurdan lanet olası."Yeniden bileğimi kavramaya çalışıp ondan birkaç adım uzaklaşmamla bunda başarısız olurken sinirden kızarmış yanaklarına ve burnuna bakıp gülümsedim.Değişmiyordu.Hiçbir zaman değişmeyecekti.

"Polislerin elinden beni kurtardın.Hemde sevgilin bir polis olmasına rağmen..Bunu neden yaptın Soo?"

"Çünkü dediğin gibi.."Derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarında dolaştırdı.

"Dediğim gibi.."

"Sana borçluydum.Sana her şey için borçluydum.Borcumu bir şekilde ödemeliydim."Gözlerinin yaşlarla dolduğunu görebiliyor ve büyük bir hayal kırıklığının bedenimi ele geçirmesine engel olamıyordum.

"Bana borçluydun.."dedim fısıltıyla.Bütün bunları bana borçlu olduğu için yapmıştı.Başka bir neden yoktu.Asla da olmayacaktı.

"Beni korudun.Beni sevdin.Benim işlediğim cinayeti üstlendin.Sana hiçbir şey veremedim Jongin.Hiç değilse yeniden seni oraya girmekten kurtarabileceğimi düşündüm.Ben.."Soo'nun gözlerinden yaşlar süzülmeye başlarken cümlelerini bitirmesini bekledim ve ellerimin yumruk şeklini almasını engelleyemedim.

"Ben üzgünüm."dedi.Üzgün olmalıydı.Üzüntüden başka bir duygu hissetmemeliydi.Sonsuza kadar üzgün kalmalıydı.

"Masum olduğunu düşünmüştüm."dedim."Seni ilk tanıdığımda dünyadaki en masum insan olduğunu düşünmüştüm.Masumiyetin güzelliğindi.."Ona doğru birkaç adım attım ve aramızda santimler kala durdum.

"Ama sen gördüğüm onlarca insandan daha kirlisin Soo."

"Sensin.."dedi.Gözlerinden yaşlar süzülmeye devam ediyor ve gözlerimin içine bakıyordu.

"Bütün bunların suçlusu sensin.Bu halde olmamın suçlusu sensin.Bu kadar kirlenmiş olmamın suçlusu sensin."Sesi fısıltı şeklindeydi.Beni suçlamak istemediğini biliyordum.Bütün bunları içinden gelerek söylemediğini biliyordum.Sadece ihtiyacı vardı.Birilerini suçlamaya ihtiyacı vardı.Kendinden başka birilerini suçlamaya ihtiyacı vardı.

"Asıl kirli olan sensin."

"Evet ben kirliyim.Fakat beni kirleten ne biliyor musun?"Yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve yavaşça ona doğru eğildim.

"Senin aşkın.Kirli de olsa ben seni kirlice sevmeye devam edeceğim Soo.Bunu sende biliyorsun.."

"Jongin.."Dudaklarımı onun konuşmasına fırsat vermeden dudaklarına bastırıp yıllardır özlediğim dudakları son bir kez tadarken dudaklarımla dudaklarına sadece birkaç saniyelik bir baskı uyguladım ve yavaşça çektim.

"İşte şimdi bitti."dedim.Başparmağımla yavaşça dudağını okşadım.

"Bütün borçlar ödendi."

Ve onu orada öylece bırakıp vakit kaybetmeden uzaklaştım.

BÖLÜM SONU

TIMARHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin