Y-N:Hala burada olup hikayemi severek takip eden herkese teşekkürler Yorum bırakmayı ve beğenmeyi unutmayın.Keyifli okumalar -Gizemrhcp
LUHAN
Saatlerce debelenmemin ardından bunun hiçbir şekilde işime yaramayacağını anlayıp öylece oturmayı seçmiştim.Canımı bileklerimde ki iplerden daha fazla şuan burada öylece oturmak yakıyordu.Oysa ki hangi noktaya gelince pes denmesi gerektiğini hiç düşünmemiştim.Artık pes mi demeliydim?Her zaman daha fazlasını umut etmişken artık gerçekleri görmeye başlamalı mıydım?Bu kadar kolay olamazdı değil mi?Hayır hayır bu kadar kolay olamazdı. Artık savaşmam için kendimden daha önemli bir nedenim vardı.Başlarda içimdeki tek şey intikam ateşiyken bu ateşin yerini çok daha parlak,güneşten bile daha sıcak bir duygu almıştı...İçimdeki intikam ateşini kül edebilecek kadar büyük bir duygu hemde..Sehun şuanda neredeydi?Onu yine hayal kırıklığına uğratmıştım değil mi?Ona bu kadar acıyı yaşattıktan sonra şimdi de onu bıraktığımı sanıyordu.Onu asla bırakamazdım ki..İçimdeki şey bu kadar güçlenmişken ve beni benliğimi bile hiçe sayacak bir duruma getirmişken artık onu bırakamazdım.Geçmişimi bana unutturan ve geleceğe umutla bakmamı sağlayan kişiydi o.Hatalarımla beni kabullenen ve reddetmeyen tek kişi...Beni ben olduğum için seven tek kişi..
"Sana yemek getirdim."Düşüncelerimden Yixing'in sesiyle sıyrılmış ve kapının açıldığını bile fark edemediğim için kendime kızmıştım.Dikkatsiz olmamalıydım.Şuanda tek yapmam gereken şey bu herifin elinden kurtulmak ve Sehun'u bulmaktı.Sonra da kaçmalıydık.Onun ikimizide bulamayacağı bir yerlere..Sadece onun ve benim olduğum her yere.
"Senin getirdiğin yemeği yemektense ölmeyi tercih ederim."Gülümsedi.Elindeki tepsi gürültüyle yere düştü ve o bundan 3-4 saat önce oturduğu sandalyeye yani tam karşıma yeniden oturdu.
Onun yüzüne yeniden bu şekilde bakmak içimde tarif edemediğim hislerin uyanmasını sağlıyordu.Nefretim zaten güçlüydü.Fakat bu nefretin yanına kin ve tiksinmişlikte ekleniyordu.Onun yüzünü bir daha görmek istemiyordum.Rahatsız edici sesini duymak istemiyordum.Sadece ölmesini diliyordum.Sadece ölmesini..
"Zaten içine zehir koymuştum bebeğim.İlk testi geçip ölmediğine göre konuşmaya başlayabiliriz.Uzun zaman oldu.."
"Seninle konuşmak istemiyorum.Senin yüzüne bakmaya bile tahammülüm yok."Cümleler dudaklarımdan kinle dökülmüştü.Beni burada çürümeye bıraksa bile onunla şuanda konuşmak istemiyordum.Hayatımı mahvetmişti.Ve hayatımı hala mahvetmeye devam ediyordu.
"Tamam bebeğim .Konuşmayalım..Ortalıktan kaybolacağına ve Sehun'u bir daha görmeyeceğine söz ver.Bir daha seni rahatsız etmeyim."
"Asla.."Sandalyemde refleksle öne doğru atılmış fakat hareket edememiştim.Şuanda onun yüzüne güçlü bir yumruk savurmak istiyordum.Öldürene kadar dövmek ve yüzünü tanınmayacak hale getirmek..Sehun'un adını ağzına aldığı için onu pişman etmek..
"Çok yazık.O zaman buradan sağ çıkamayacaksın demektir.Eski günlerin hatırına sana bir iyilik yapmak istemiştim.Ama sen bunu geri çevirdin.."
"Hep böyle miydin Yixing?İki yüzlü,şerefsiz,bencil..Böyle biriyken Sehun'un seni sevmesini mi bekliyorsun?"
"Sadece sana karşı böyleyim Luhan..Sehun konusunda kullandığım tek şey bencilliğim.Onu paylaşamam.Hele seninle asla paylaşamam."
"O zaten benim Yixing.Onu benimle paylaştığını falan mı sanıyorsun?"Bunu söylememle birlikte yüzü sinirle kasılmış ve gözlerinde tehlikeli pırıltılar dolaşmaya başlamıştı.Bakışlarımı gözlerinden çekmiyor ve onun en sonunda bunu anlayıp kabullenmesini istiyordum.O benimdi..Sehun benden başka kimsenin olamazdı.Ve bende ondan başka...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE
FanfictionTIMARHANE Yazar:Gizemrhcp(Just 6 Months yazarı) *TANITIM* "İlaçlarını almadığını duydum Luhan."Bay Lee dirseklerini masaya dayamış karşısındaki ufak bedene bakarken içindeki acıma dürtüsünü bastırdı ve bakışlarını daha da sertleştirdi.O uzun süredi...