22.BÖLÜM

3.4K 261 60
                                    


Y-N:Arkadaşlar bu bölüm komple Luhan'ın akıl hastanesine girmeden öncekİ hayatını ve Layle olan ilişkisini içeriyor.Bir nevi anılardan oluşan bir bölüm.Komple Flashbak..Keyifli okumalar.Yorum bırakmayı unutmayın :))-Gizemrhcp

1-
Luhan baharı ve baharda açan çiçekleri severdi. Tıpkı karı,rüzgarı ve yağmuru sevdiği gibi.Karlı bir gün ona sevdiği adamı getirmişti ve bahar onu bütün güzellikleriyle kucaklamaya hazırken yine o adam yanındaydı.Luhan mutluydu.Tüm yalnız geçen günlerinden sonra sonunda huzura kavuştuğunu hissediyordu.Ve sevdiği adam yanındayken bu huzurun asla son bulmayacağını biliyordu.
"Bir dilek dilemek istiyorum."dedi.Güneş uzun geçen bir kışın ardından onlara gülümsüyor ve içlerini ısıtıyordu.Luhan yanında oturan sevgilisinin göğsüne yaslanmış dudaklarında ki memnun gülümsemeyi eksik etmeden parkta oynayan çocukları izliyordu.
"Bu da nereden çıktı?"
"Bilmem..Sadece canım öyle istedi."
"Tamam.Ne dileyeceksin?"Luhan yavaşça başını yasladığı göğüsten kaldırarak ona baktı ve gözlerindeki hiç eksilmeyen pırıltılarla gülümsedi.
"Sana söyleyemem."
Luhan o gün sonsuza kadar birlikte olmayı diledi.

2-
Yixing sigarasından birkaç nefes daha çekip söndürmek için harekete geçmişken içeriye giren adamıyla yavaşça başını kaldırdı ve bakışları adamının arkasında duran kişiyle buluştu.O kişiyi tanıyordu.O kişiyi defalarca Luhan'ı gizlice izlerken görmüştü.Demek zamanı gelmişti ha?Gülümsedi.
"Efendim bu bay.."
"Tamam çıkabilirsin.Tanıyorum."Yavaşça adamın üzerindekileri inceledi.Oldukça pahalı siyah bir takım elbise ve bunu tamamlayan siyah pahalı ayakkabılar giyordu.Bu çöplüğe zerre kadar yakışmıyordu.
"Ne zaman geleceğinizi merak ediyordum."dedi.Paketten bir dal daha sigara çıkarıp tereddüt etmeden yakmıştı.Bu konuşmayı kaldırabilmesinin tek yolu buydu.
"Burada ne için bulunduğumu biliyorsun Yixing.Ya da iş yaptığın adamların deyimiyle Lay."
"Direk konuya girelim efendim."Efendimi oldukça kinayeli bir şekilde söylemişti."Fazla uzatmaya gerek yok.Neden her gittiğimiz yerde Luhan'la beni takip ediyorsunuz?"
"Oğlumla ilişkinizin boyutunu anlamaya çalışıyordum sadece Lay.Her gittiğiniz yerde sizi takip etmiyordum."Yixing bu konuşmanın nereye gideceğini tahmin edebiliyordu.Fakat bunu zerre kadar umursamıyordu.O Yixing'ti.Namı şimdiden birkaç yerde duyulmuştu.İleride bunun daha fazla olacağını da biliyordu.
"Luhan'dan ayrılmayacağım."dedi."Eğer bunu konuşmak için geldiyseniz boşuna zahmet etmişsiniz."
"Dalga mı geçiyorsun?Tabiki de ondan ayrılmayacaksın.Buraya bunu konuşmak için gelmedim."Adam soğuk kanlılıkla gülümsemişti.Ve Yixing şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmıştı.Bu konuşma hiçte tahmin edemediği bir şekilde farklı boyutlara doğru ilerliyordu.
"O zaman burada ne arıyorsunuz?"
"Sadece birkaç şeyi bilmeni istedim Yixing.Luhan'ın zarar görmemesi için ve seninde tüm her şeye hazırlıklı olman için.."Yixing parmaklarının arasında duran bitmemiş sigarayı yavaşça yere attı ve bütün dikkatini karşısındaki adama verdi.Önemli olduğunu hissediyordu.Bugün burada geçecek olan konuşmanın hayatını etkileyeceğini hissediyordu.
"Luhan'la yakın değiliz.Biliyorsun..Ama asıl bilmeni istediğim şey onunla neden yakın olmadığımız."Adam hiç tereddüt etmeden masanın üzerindeki sigara paketine uzandı ve içinden bir sigara çıkardı.Yixing şaşkındı.Karşısında böyle birini bulmayı beklemiyordu.Fakat yinede adamın çıkardığı sigarayı kendi çakmağıyla tereddüt etmeden yakmıştı.
"Luhan tek varisimdi.Şirketimin başına o geçecekti.Başka çocuk yapmayı düşünmemiştim bile.Fakat onun tam bir hayal kırıklığı olduğunu anlamam çok zamanımı almadı..."
"Cinsel tercihi yüzünden mi?"Yixing'in bakışları sertleşmişti.Her ne kadar Luhan'ın babasıda olsa şuanda karşısındaki adamın onu aşağılamasını dinlemek istemiyordu ve bu konuşmanın nereye gideceğini anlayamıyordu.
"Hayır.Kesinlikle hayır.Onun kimi sevdiğini,kiminle yattığını umursamıyorum Lay.Umursadığım tek şey onun sağlığı.."
"Luhan gayet sağlıklı."
"Evet sağlıklı.Bedeninde hiçbir problem yok.Problem nerede biliyor musun?Aklı..Luhan tam bir deli Lay.O tam bir kaçık."Adamın dudaklarından bu cümleler inanılmaz bir çabuklukla dökülmüştü.Sanki hala buna inanamıyormuş gibiydi.Ve Yixing sadece boş gözlerle karşısında ki adama bakmaya başlamıştı.
"Luhan 15 yaşında akıl hastanesine yattı.Daha önce yatması gerekiyordu.Ama kabullenemedik.Bizim çocuğumuzun bu şekilde olduğunu kimsenin bilmemesini istedik.Sakladık..Ta ki 15 yaşına kadar.15 yaşında evden kaçana kadar."Yixing adamın dudaklarından dökülen her bir kelimeyi kavramaya çalışıyordu.Onun Luhan'ı hasta mıydı?Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi?
"Onu bulduğumuzda perişan haldeydi.Sürekli sayıklıyordu.Arkadaşının öldüğünü söylüyordu.Hayali arkadaşının intihar ettiğini söyleyip duruyordu."
"Hayali arkadaşı mı?"
"Evet..Sürekli onunla konuşurdu.Odasına kapanır saatlerce çıkmazdı.Luhan sürekli halüsinasyonlar görürdü.Evimizin yandığını..annesinin ona saldırdığını..gece yatağının başında birinin beklediğini.O kadar çok görürdü ki hiçbir şey yapamazdık.Sonunda 15 yaşına gelip o olayı yaşayınca artık hiçbir şekilde saklamamızın bir yolu olmadığını anladık.Ve onu o hastaneye yatırdık.2 sene kaldı..Sadece 2 sene.Çıktığında düzeldiğini umuyorduk.Fakat düzelmemişti.Yeni bir çocuğumuz da olunca onu daha fazla evimizde tutamayacağımızı anladık.Ona yeni bir ev aldım.Ve sonra da zaten seninle tanıştı."Yixing şaşkındı.Luhan daha önce ona asla hayatından bahsetmemişti.Ne söyleyeceğini bilmiyordu.Nasıl tepki vereceğini kestiremiyordu.
"Bunları neden bana anlatıyorsunuz?"
"Luhan'ın üzerindeki malları onun imzası olmadan yeniden kendi üzerime alamıyorum.Ayrıca bankadaki parayıda..."Yixing şimdi anlamıştı.Ve sakince adamın cümlelerini bitirmesini beklemişti.
"Luhan tüm bunları idare edemeyecek biri Lay.Onunla konuşmama izin vermiyor.Onu ikna edebilecek tek kişi sensin."
"Neden onu deli olarak gösterip bütün malları kendi üzerinize geçirmiyorsunuz ki?"Yixing bakışlarını adamın bakışlarına sabitlemişti.Adam ise bu soru karşısında sadece huzursuzca kıpırdanmıştı.
"Yapamazsınız.Çünkü o mallardan daha değerli bir şey var değil mi?İtibarınız..Deli oğlunuz yüzünden itibarınızı düşüremezsiniz.."
"Yapacak mısın?"Adamın sesi sertti.Fakat adam şu anda kimin karşısında oturduğunu tam olarak bilmiyordu.
"Yapacağım."dedi.Adamın yüzüne anında memnun bir gülümseme yayılmıştı.Yixing ise çoktan o gülümsemeyi darmadağın edecek günü sabırsızlıkla beklemeye başlamıştı.

3-
"Dün baban beni ziyarete geldi."dedi Yixing,ölüm ciddiyetiyle.Luhan'ı karşısına oturtmuş ve dakikalarca nasıl söyleyeceğini düşünmüştü.Bunu bir şekilde açıklığa kavuşturmalıydı.Ve bir şekilde bu sorundan bir an önce kurtulmalıydı.
"Ne?Neden seni görmeye geldi ki?Sana ne dedi?"Luhan telaşla ayağa fırlamış ve vücudu istemsizce titremeye başlamıştı.Konu babası oldu mu hiçbir şey yolunda gitmezdi.Ve babasının Yixing'le konuşacağını asla tahmin edememişti.
"Sakinleş bebeğim."Yixing Luhan'ı elini yavaşça kavradı ve onu yeniden oturturken gözlerinin içine sakinleşmesi için bakmaya başladı.Luhan telaşlıydı.Yixing ise bu telaşın nedenini çok ama çok iyi biliyordu.
"Baban bana ilişkimizi desteklediğini söyledi."Luhan'ın çenesi kasılmış fakat bakışları birazda olsa yumuşamıştı.Fakat bunun altında başka şeyler olduğunu biliyordu.Bu kadar kolay değildi.Hiçbir zaman onun için hayat bu kadar kolay olmamıştı.
"Luhan.."Yixing yavaşça parmağıyla Luhan'ın elini okşadı."Baban bana 15 yaşında hastanede yattığını söyledi."
"Ne?"Biliyordu.O adamın hayatını yeniden mahvedeceğini biliyordu.
"Şişşşt sakinleş tamam mı?Sadece bana bak ve beni dinle.Hastanede yatman ve diğer şeyler umurumda bile değil.Önemsediğim tek şey sensin.Luhan bana bak.."Luhan'ın gözleri dolmaya başlamış ve bakışlarını yavaşça yere indirmişti.Neden geçmişi her zaman karşısına çıkmak zorundaydı ki?Neden sadece mutlu olamıyordu?
"Beni terk edeceksin."
"Hayır seni terk etmeyeceğim.Şimdi bana bak.Şuanda bir karar vermemiz gerekiyor.Bu önemli..Beni dinliyor musun?"
Luhan sadece başını salladı.Fakat bakışlarını Yixing'ten olabildiğince uzağa kaçırdı.Sadece kendini suçluyordu.Bütün bunların suçlusunun sadece kendisi olduğunu düşünüyordu.
"Luhan..Baban bankadaki bütün parandan ve üzerindeki bütün mallardan vazgeçmeni istedi.Her şeyden..Senin hasta olduğunu ve onları idare edemeyeceğini söyledi."
"Lanet olası para umurumda değil.Hepsini alsın Yixing.. Beni bırakma lütfen.Yemin ederim artık iyiyim.Hasta değilim.Sağlıklıyım.Beni oraya zorla gönderdiler.Sana yemin ederim.."
"Şişştt bebeğim.Seni bırakmayacağım.Sadece bana bak.."Yixing Luhanın yüzünü ellerinin arasına aldı ve ona bakmasını sağladı."Sana inanıyorum tamam mı?Seni bırakmayacağım.Ama inan bana o adamın sana bunu yapmasına da izin vermeyeceğim."
"Bana inanıyor musun?"
"Evet bebeğim sana inanıyorum."Luhan kollarını Yixing'in boynuna doladı ve gözlerinden bir damla yaş akmasına izin verirken ona sıkıca sarıldı.Sorun yoktu.Yixing onu bırakmayacaktı.
"Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum Luhan.Ve seni sevdiğim için o adamın sana bunu yapmasına izin vermeyeceğim."
"Peki ne yapacağız?"
"Bir süreliğine bütün her şeyi bana devretmeni istiyorum.Sadece bir süreliğine...Böylelikle o adam senin mallarına dokunamayacak."
"Tamam."dedi Luhan.Hiç düşünmemişti.Bir saniye bile tereddüt etmemişti.Ve sadece Yixing'in dudaklarına dudaklarını bastırmıştı.
4-
"Sanırım..sanırım seni hissediyorum."dedi Yixing dudaklarını Luhan'ın dudaklarından ayırdığında.Elleri utanmazca Luhan'ın tişörtünün altında dolaşıyor ve elleri gittikçe daha da istekli bir hal alıyordu.Luhan'ın tadı inanılmazdı.Bedeni adeta onun için yaratılmış gibiydi ve her geçen saniye ona sahip olma arzusu içinde daha da büyüyordu.
"Luhan.."diye inledi.Hızlı bir şekilde onu kucağına almış ve vakit kaybetmeden yatak odasına yönelmeye başlamıştı.Daha fazla sabredemezdi.Luhan bu kadar güzelken ve bu kadar mükemmel kokarken istediği tek şey onu daha fazla hissetmekti.Zamanı gelmişti.Artık tamamen onun olmalıydı.
"Neden bu kadar mükemmelsin?"İlk önce kendi tişörtünden sonra Luhan'ın tişörtünden bir çırpıda kurtulmuştu.Kıyafetlere tahammülü yoktu.Bir an önce teni tenine değmeliydi.İlişkileri başladığından beri kurduğu tek hayal buydu.
"Luhan.."diye inledi sabırsızca.Karşılığında Luhan'ın kusursuz dudaklarından bir inleme kazanmış ve çoktan boynuna öpücükler bırakmaya başlamıştı.Acele etmek istemiyordu.Ama bir yandan da kaybedecek tek bir saniyesi bile olmadığını biliyordu.
"Dokun bana bebeğim."Luhan ellerini yavaşça Yixing'in karın kasları üzerinde dolaştırmaya başlamış ve yavaşça boynuna dudaklarını sürtmüştü.Kalbi daha önce hiç bu kadar hızlı atmamıştı.Bu anın tek bir saniyesini bile kaçırmak istemiyordu.Yixing'in vücuduna büyük bir hayranlıkla bakıyordu.Kaslarına,kasığında ki dövmesine,yaralarına.Kusursuz yüzüne...Boynundaki izlere..
Boynundaki izlere..
"Dokunma bana."dedi birden.Ellerini Yixing'in göğsünde sabitlemiş ve sertçe itmişti.Gözleri çoktan dolmaya başlamış ve yaşlar görüşünü bulanıklaştırıyordu.Yixingşaşkındı.Ne olduğunu onun neden böyle davrandığını bir türlü anlayamıyordu.
"Luhan neler oluyor?"
"Kalk üzerimden.Çek ellerini..Dokunma sakın bana."Luhan Yixing'i son bir güçle itti ve kendini onun altından kurtardı.Gözlerinden yaşlar çoktan süzülmeye başlamış ve göğsü şiddetle inip kalkıyordu.Berbat hissediyordu.Berbat..
"Bana neler olduğunu söyler misin?"
"İstemiyorum.Seninle yatmak falan istemiyorum.Git.."
"Ne?"
"Sana git dedim."Yixing bedenine yayılan sinir dalgalarını hissedebiliyordu.Bu ilk değildi.Bu odadan bu şekilde ilk çıkışı olmayacaktı.
"Senin bu aptal hallerinden bıktım.Ne zaman sana yaklaşsam beni kendinden uzaklaştırmandan bıktım.İyi gitmemi mi istiyorsun?Gidiyorum.Bir daha sana asla dokunmayacağım."
Yixing yerdeki tişörtünü bir hışımla giydi ve arkadasına bile bakmadan odadan çıktı.Luhan ise o odadan çıkar çıkmaz daha şiddetli ağlamaya başladı.

5-
"Neredeydin?"Saat gece yarısını gösteriyordu.Masada karşılıklı oturmuş sakince birbirlerine bakıyorlardı.Yixing başını elleri arasına almıştı.Kötü bir gündü.Aylardır uğraştığı işi batırmıştı ve şuanda peşinde onlarca adam olduğunu biliyordu.Paraya ihtiyacı vardı.Çok fazla paraya..
"İşlerim vardı."dedi basitce.Daha fazla konuşacak gücü yoktu.Bundan bir an önce kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı.Düşünmeliydi..Çıkış yolu bulmalıydı.
"Neredeydin?"
"Luhan şuanda konuşmak istemiyorum."
"Sana nerede olduğunu sordum Yixing."Luhan gözünü bile kırpmadan Yixing'e bakıyor ve sinir katsayısının git gide yükseldiğini hissediyordu.Onunlaydı işte.Biliyordu.Onun yanındaydı.
"Onunlaydın değil mi?O kadınlaydın.."
"Ne?"
"Geçen gün seni öperken gördüğüm kadınlaydın.Ona gittin değil mi?"
"Ne saçmalıyorsun sen?Seninle uğraşamayacağım."Yixing bıkkın bir şekilde oturduğu yerden kalktı ve mutfaktan çıkmak için hareket etti.Şuanda Luhan'la tartışmak yapmak istediği en son şeydi.Sadece birazda olsa uyumak istiyordu.Uyumak ve kafasını toplamak.
"Kaçıyorsun.."Luhan oldukça yüksek bir sesle bunu söylemiş ve Yixing mutfaktan çıkmadan kolunu sıkıca kavramıştı.
"Ya da o kadına gidiyorsun ..."
"Seni aldatmıyorum Luhan.Kimseyle öpüşmedim.Bugün kimseyle buluşmadım.Şimdi sadece beni rahat bırak."
"Hayır..Hiçbir yere gidemezsin.Sizi gördüm.Yalan söyleme.."
"Sen çıldırmışsın."Yixing sinirle Luhan'ın elinden kolunu kurtardı ve çıkışa doğru yönelmeye başladı.Peşinde bir düzine adam vardı.Bulması gereken yüklü miktarda para vardı.Burada tüm bu aptalca şeyleri konuşarak vakit kaybediyordu.
"Hayır gidemezsin.O aptal kadına gitmene izin vermeyeceğim. "
"Kadın falan yok lanet olası.Kadın falan yok."Bu kadarı fazlaydı.Artık tamamen patlama noktasındaydı.Tüm bu aptalca şeyleri dinlemek istemiyordu.
"Sen delisin Luhan.Anlıyor musun?Bütün bu lanet olası şeyleri kafandan uyduruyorsun ve bana işkence ediyorsun.Buna daha fazla katlanamayacağım.İnan bana buna daha fazla katlanamayacağım."
Yixing dudaklarından dökülen kelimelerin onu ne kadar yaraladığını önemsemeden onu tek başına bırakıp dışarı çıktığında derin bir nefes aldı ve gözlerinin dolmasına izin verdi.Luhan'ı bir daha görmeyecekti.Çünkü artık tek kurtuluş yolunun bu olduğunu biliyordu.

6-
"Luhan.."dedi Bay Lee.Boş bakışlarını duvara sabitlemiş çocuğa acıyarak bakmış ve derin bir nefes almıştı.
"Ziyaretçin var.Onu içeri almamı ister misin?"Çocuğun cevap vermeyeceğini biliyordu.3 haftadır burada olmasına rağmen en ufak bir tepki bile vermemişti.Durumu kötüydü.Çabası yoktu.Sadece oturuyordu.Sadece boş bir şekilde karşısındaki beyaz duvara bakıyordu.
"Onu içeri alıyorum Luhan.Girebilirsiniz.."Luhan en ufak bir hareket bile göstermedi.Yixing ise elindeki beyaz güllerle yavaşça içeri girdi.Nasıl bir manzarayla karşılaşacağını bilmiyordu.Fakat bu kadar kötüsünü asla beklemiyordu.
"Luhan.."dedi.Hiçbir tepki yoktu.En ufak bir göz kırpma bile..
"Sana bu çiçekleri aldım.Çiçekleri sevdiğini biliyorum.En çokta beyaz gülleri..."Yixing'in gözleri dolmuştu.Buraya neden geldiğini bile bilmiyordu.Sadece onu yeniden görmek istemişti.Sadece onu son bir kez daha görmek istemişti.
"Luhan..Yapmak zorundaydım."dedi.Luhan cevap vermedi.Fakat yumruk şeklini alan ellerinden Yixing onun duyduğunu biliyordu.Ve en kötüsüde hissediyordu.
"Gidiyorum."
"Bizimle ilgili nefret ettiğim tek şey kendimdi."Yixing çıkmadan önce Luhan'ın zayıf sesi onu gafil avlamıştı.Arkasını dönmüş bir şekilde öylece bekliyordu.Ona yeniden bakacak cesareti yoktu.Çünkü ona her baktığında yaşanılan her şey gözlerinin önüne geliyordu.
"Neden böyle kalmasına izin vermedin Yixing?"
"Bunu ilk ve son kez söyleyeceğim Luhan.Bir şeyleri değiştirmemesine rağmen.."Yixing son kez Luhanın gözlerinin içine baktı.
"Özür dilerim."
Ve onu bir daha görmemek üzere o odadan çıkıp gitti.

BÖLÜM SONU

TIMARHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin