19.BÖLÜM 2.PART
Soğuk havanın ciğerlerimi yaktığını hissediyor fakat hızımı kesmeden koşmaya devam ediyordum.Korku bütün bedenimi ele geçirirken düşünebildiğim tek şey Luhan'dı.Yixing ne demişti?Onu yalnız bırakmamam gerektiğini söylemişti.Onu yalnız bırakmamalıydım.Doğruydu.Onu asla yalnız bırakmamalıydım.Ciğerlerimçoktan yanmaya başlamıştı.Acı bütün bedenimdeydi.Korku bütün bedenimdeydi.Görüş alanıma giren evim ise bu korkuyu daha da tetikliyordu.
Neden ışıklarım yanmıyordu?
Luhan uyuyor muydu?Evet.Evet kesinlikle uyuyor olmalıydı.
Hızımı kesmeden nefes nefese önce binaya girdim ve vakit kaybetmeden merdivenlerden çıkmaya başladım.Her adımda daha da tükeniyor ve her adımda daha fazla titremeye başlıyordum.
Hissediyordum.Lanet olsun!Hissediyordum.
Ellerimin titremesi daha da artarken cebimden anahtarımı çıkardım ve zorlukla kapıyı açmaya başardım.
"Luhan..."Sesim boş evde yankılanıp bana geri dönerken delirmiş gibi bütün odaları gezmeye başlamış ve her girdiğim odada sinirlerimin daha da berbat bir hal.almasını engelleyememiştim.
Yoktu.
Lanet olsun!O cidden yoktu.
...
"Sen..."Birkaç uzun adımla ona yaklaşıp yumruğumun sertçe çenesine isabet etmesini sağlarken geriye doğru sendeledi ve sırtı sertçe masaya çarptı.Bakışlarında beni yeniden burada görmenin şaşkınlığı değil çenesine yediği yumruğun şaşkınlığı vardı.Ona vurabileceğimi düşünmüyordu.Ona zarar verebileceğimi düşünmüyordu.Fakat içimde öyle bir ateş yanıyordu ki bu ateşin onu öldürsem bile gitmeyeceğini biliyordum.
"Sen..."dedim tekrar.Bu sefer yakasından kavramış ve onu kendimle birlikte çevirip çenesine bir yumruk daha geçirmiştim.Vurmanın şiddetiyle yere düşmüş fakat kalkmamıştı.Ellerim titriyor ve sinir bütün vücuduma yayılıyordu.O bana karşılık vermedikçe daha da delirdiğimi hissediyordum.Ona zarar vermişti.Benim Luhanıma zarar vermişti.
"Sen ona nasıl zarar verebilirsin?"Sinirle karın boşluğuna bir tekme geçirip ondan acı dolu bir çığlık yerine bir kahkaha kazanırken daha da delirmeme engel olamadım ve bir tekme daha attım.
"Gülme lanet olası gülme.Bana hemen onun yerini söyle.."Ellerim,vücudum,beynim çoktan uyuşmaya başlamıştı.Kahkahası kulağımda yankılanıyordu.Canım yanıyordu.Çok fazla canım yanıyordu.
"Bana vurmak mı istiyorsun Sehun?Vurmaya devam et.Canım yanmıyor.."Ufak bir kahkaha daha bırakıp dirseği üzerinde yavaşça doğrulurken bacaklarımın daha fazla beni taşıyamadığını hissettim ve hıçkırıklarımı serbest bırakmadan önce yavaşça yere çöktüm.
Bütün bunlar anlamsızdı.
Onunla asla baş edemezdim.
Ona karşı asla kazanamazdım.
"Senden nefret ediyorum.."dedim.Gözyaşlarım durmaksızın akıyordu ve onları durdurmak için hiçbir çaba sarf etmiyordum.Nefessiz kalana kadar ağlamak istiyordum.Nefessiz kalana kadar ağlamak ve haykırmak istiyordum.
"Senden nefret ediyorum Yixing..."
"Önemli değil bebeğim.Luhanda gittiğine göre bu nefreti aşka dönüştürmen için elimden geleni yapacağım."Yavaşça olduğu yerde doğrulmuş ve koltuğa yaslanırken sehbanın üzerindeki sigarasına uzanıp bir tek sigara yakmıştı.Bakışlarında mutluluğun aksine hüzün vardı.Ve gözleri ilk defa bu kadar doluydu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE
FanfictionTIMARHANE Yazar:Gizemrhcp(Just 6 Months yazarı) *TANITIM* "İlaçlarını almadığını duydum Luhan."Bay Lee dirseklerini masaya dayamış karşısındaki ufak bedene bakarken içindeki acıma dürtüsünü bastırdı ve bakışlarını daha da sertleştirdi.O uzun süredi...