TIMARHANE 17.BÖLÜM

4.9K 248 12
                                    

Gençler Kai'nin özel bölümleri normal hikayemizden bağımsız.Hikaye kaldığı yerden yani 17.bölümden devam ediyor.Hepinize keyifli okumalar..



Yeryüzünde insanların sayısı kadar gerçek vardır.Binlerce hayal ve binlerce hayat...O hayallere bağlı binlerce gerçek..O hayatlarla şekillenen sonlar..Kendi gerçeğimin farkına ise çok önce varmıştım.Tek gerçeğim Luhan'dı.Sonumun olacağı tek kişi oydu.Hayalimdi..Hayatımdı..Kısa bir sürede her şeyim olmayı başaran tek kişiydi.Berbat hayatımda asla kaybedemeyeceğim tek mükemmelikti...Luhan benim mucizemdi.
"Üşütüceksin.."dedim kapıdan içeriye girdiğimizde onun üzerine yapışmış tişörtüne bakarak.İkimizde saatlerce yağmurun altında hiçbir şeyi umursamadan sarılmış ve dakikalarca öpüşmüştük.Onun kokusunu yeniden hissetmek inanılmazdı.Ona dokunmaksa tıpkı evimdeymişim gibi hissettiriyordu.
"Üzerimizi değiştirmeliyiz.."Elimi hala bırakmıyordu.Yol boyunca ellerimi sıkı sıkı tutmuş ve bir kere bile bırakmamıştı.Ve şuanda evde olmamıza rağmen hala ellerimi sıkı sıkı tutmaya devam ediyordu.
"Yorgunum Sehun.Sanırım hasta olacağım..Üzerimdekileri çıkarmama yardım eder misin?"dedi ve parlayan gözleriyle bana dönüp gülümsedi.Ellerini yavaşça ellerimden çekmiş ve boynuma dolamıştı.Gözlerime ise bana her zaman bakmasını istediğim şekilde bakıyordu.
"Biliyor musun?"dedim elimle yavaşça yüzüne yapışmış saçlarını geriye doğru iterken."Bana hep bu şekilde bakmanı bekledim Luhan..Şuanda bana o kadar mükemmel görünüyorsun ki.."Yavaşça ellerimi yüzünde dolaştırdım ve dudaklarımı alnına bastırdım.Dudaklarım teniyle her temas ettiğinde olduğu gibi yeniden irkilmeme engel olamamış ve onu belinden tutarak kendime çekmiştim.Onu özlemiştim.Onu o kadar uzun zamandır bu şekilde hissetmiyordum ki onu özlemiştim.
"Sana hep bu şekilde bakıyordum Sehun..Sadece ne sen bunun farkındaydın ne de ben.Ama artık her şey düzelmek üzere.Her şeyi birlikte düzelteceğiz.."Gülümsedim.Belindeki ellerimi sıkılaştırmış ve dudaklarımı boynunda dolaştırmaya başlamıştım.İkimizde her şeyin bir çırpıda düzelmeyeceğini biliyorduk.Fakat artık ikimizdede geçmişte olmayan bir şeyin olduğunuda biliyorduk.Umut..Umut ve savaşma arzusu..
"Hadi üzerini değiştirelim.Gerçekten hasta olmanı istemeyiz..."Güldü.Ve boynuma doladığı kollarını çekerek elimden kavradı.Birlikte yatak odasına doğru yönelmiş ve sakince içeri girmiştik.Ve Luhan direk olarak dolaptan bir kazak ve bir alt çıkararak onları benim elime tutuşturmuştu.
"Soy beni.."dedi.Gözlerindeki pırıltılar artabilirmiş gibi daha da artmış ve büyük bir beklentiyle gözlerimin içine bakmaya başlamıştı.
"Hadi ama Sehun..Hasta olmak istemiyorum."Bunu söylemesiyle birlikte gülümsemiş ve yavaşça ona doğru yaklaşarak ceketini omuzlarından aşağı indirmiştim.Bana büyük bir açlık ve büyük bir şehvetle bakıyordu.Ve bende ona aynı bakışlarla karşılık verdiğimi biliyordum.
İlk önce tişörtünü kavradım.Ve bedeninden yavaş yavaş sıyırmaya başlarken açıkta kalan her noktaya seyrek öpücükler bırakmaya başladım.Tişörtü ıslak olduğundan dolayı vücuduna yapışmıştı ve yukarıya doğru sıyırdığım her seferde beyaz teni biraz daha açığa çıkıyordu.Onu özlemiştim.Dudaklarımda tenini hissetmeyi ve ona bu şekilde dokunmayı özlemiştim.Ve onunda saçlarımı kavrayan ellerinden beni aynı şekilde özlediğini hissediyordum.
Tişörtünü biraz daha sıyırdım.Yukarı doğru sıyırdığım her seferde dudaklarım biraz daha yukarı çıkıyordu ve ıslak bedenine ıslak öpücükler bırakıyordu."Benimle oynama..."dedi saçlarımı yavaşça çekiştirirken.Göğsüne doğru gülümsedim ve bir çırpıda tişörtünden kurtuldum.Vakit kaybetmeden dudaklarımı kavramış ve ellerini saçlarıma daha da geçirmişti.Bedeninin tamamını bedenimde hissedebiliyordum.Her zerresi bedenime bir yapbozun parçası gibi tam uyuyordu ve dudakları sanki benim için yaratılmış gibiydi.Fakat yine de dudakları kontrolsüzdü.Dudaklarımın üzerinde bir acemi gibi hareket ediyordu ve beni ilk defa bu şekilde öpüyordu.Sanki bu öpücükle tamamen bana teslim olduğunu ilan ediyordu..Tamamen bana ait olduğunu...
Alt dudağını yavaşça dişlerimin arasına aldım ve gene aynı yavaşlıkla çekip bıraktım.Bunu yapmamla birlikte dudaklarından ufak bir inleme koparmasına engel olamamış ve bedenini bedenime daha da bastırmıştı.
"Seni yeniden giydirmeli miyim?"dedim.Yavaşça ceketime uzandı ve ceketimi omuzlarımdan aşağı indirirken hızlı bir şekilde başını salladı."Asla.."dedi."Bu gece hissetmek istediğim şey kıyafetler değil..Senin tenin.."Güldüm.Gülümsememle o da gülmüş ve çeneme masum bir öpücük bırakmıştı.
"Oh Sehun.."demişti gözlerimin içine bakarak."Hayatımı tekrar yaşanabilir kıldığın için ve bana yeniden mücadele şansı verdiğin için teşekkürler.."Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve hızlı bir şekilde çekip beni yavaşça geriye doğru itti.
"Her ne olursa olsun yanımda olduğun için teşekkürler.."Dudaklarını dudaklarıma tekrar bastırdı ve beni yeniden geriye doğru itip yatağa düşmemi sağladı.
"Beni sevdiğin için teşekkürler.."Yavaşça üzerime çıktı ve bu sefer dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Seni tekrar hissetmeme izin verdiğin için teşekkürler Sehun..Çok teşekkürler..."Yavaşça boynuma öpücükler bırakmaya başlayıp tişörtümü yukarıya doğru sıyırmaya başladı.Biraz önce benim yaptığım gibi tişörtümü sıyırdıkça açıkta kalan yerlere öpücükler bırakıyor ve yavaşça emiyordu.Bu sefer kontrolün onda olmasına izin veriyordum.Çünkü bu sefer onu tam anlamıyla hissetmek istiyordum.Her şeyiyle ve bütün mükemmelliğiyle..
"Benimle oynama.."dedim onu taklit ederek.Yavaşça gülümsedi ve göğsümde dolaşan dudaklarını ayırarak burnuma bir öpücük bıraktı.Gülümseyişi içimi ısıtmaya yetmişti ve öpücükleri kanımdaki şehvetin bütün vücuduma yayılmasını sağlamıştı.
"Seninle daha fazla oynamalı mıyım?dedi.Gülerek başımı salladım ve onun tişörtümden tek bir hareketle kurtulmasına izin verdim.Tişörtümden kurtulur kurtulmaz boynuma yönelmiş ve vakit kaybetmeden emmeye başlamıştı.Dudakları boynumda en sevdiği meyvenin tadına bakıyormuş gibi iştahla dolaşıyordu ve her dilini değdirişinde vücuduma yayılan arzu dalgasıyla titrememe engel olamıyordum.
"Mükemmelsin Oh Sehun.."dedi.Dudaklarını önce çeneme sonra da boynuma bastırdı ve vakit kaybetmeden göğsüme doğru yönlendirdi.Hiçbir şey söylemiyor ve sadece dokunuşlarını daha fazla hissetmeye çalışıyordum.Bu his mükemmeldi.Gerçekti..Ve oldukça saf bir duyguydu.
Dili göğsümde düz bir yol çizdi.Ve ben dudaklarımdan kısık sesli bir inlemenin dökülmesine engel olamadım.Bakışları oldukça yoğundu ve elleri pantolonumun düğmesi üzerindeyken dili ustalıkla göbek deliğimin orada hareket ediyordu.
"Luhan.."dedim.Adı dudaklarımdan bir duaymış gibi dökülmüştü ve Luhan vakit kaybetmeden pantolonumun düğmesini açıp aşağı doğru indirmişti.
"Bundan sonra.."dedi yavaşça yukarı doğru kayıp bana sürtünürken."Sen benden vazgeçsen bile senden vazgeçmeyeceğim.."Dudaklarını yavaşça dudaklarıma bastırmış ve dolan gözlerini gizlemeden gözlerimin içine bakmıştı.Erkekliğini erkekliğimin üzerinde hissedebiliyordum ve bu daha da tahrik olmamı sağlıyordu.Tekrar bana sürtündü ve dudaklarımdan ufak bir inleme daha koptu.Gözlerimi sımsıkı kapatmış ve onu bütün benliğimle hissetmeye çalışıyordum.Ve ellerinin yavaşça iç çamaşırımı kavradığını hissediyordum.
"Gözlerini aç."dedi."Sana dokunurken beni izlemeni istiyorum.."Bunu söylemesiyle birlikte gözlerimi aniden açtım ve onun gözlerinin içine baktım.Bana güven verici bir şekilde gülümsemiş ve iç çamaşırımdan bir çırpıda kurtulmuştu.Dudakları vakit kaybetmeden kasıklarıma ilerlemiş ve oradan daha da aşağılara inmişti.Sıkı bir şekilde çarşafı kavradım ve dudaklarımdan boğuk bir inleme dökülmesine izin verdim.Dudakları erkekliğimin üzerindeydi ve tadını çıkarmak istercesine yavaşça emiyordu.
"Lanet olsun.."dedim ve dudaklarımdan arka arkaya birkaç tane daha inleme dökülmesine izin verdim.Zevkin doruklarındaydım.Ve eğer biraz daha devam ederse bu doruktan yere çakılacaktım.
"Yeter bu kadar.."dedim.Dudaklarını yavaşça erkekliğimden ayırdı ve anlamsızca gözlerimin içine baktı."Sıra bende.."Onu hızlı bir şekilde yukarı çektim ve aniden altıma altım."Hala giyinik olman adil değil.."dedim."Seni daha çok hissetmem lazım bu kadar erken olmaz.."Luhan'ı gördükçe ve o bana dokundukça daha çok tahrik oluyordum ve boşalmamı engelleyemeyeceğimden korkuyordum.Onu daha çok hissetmem lazımdı.Bütün benliğimle ve bütün vücudumla..
Pantolonunun düğmelerini hızlı bir şekilde açtım ve bir çırpıda ondan kurtuldum.Dudaklarım vakit kaybetmeden önce kasıklarına ve sonra erkekliğine ulaşmıştı.Onun yaptığı gibi yavaşça ve tadını çıkarmak istercesine emiyordum.Ve onunda benim yaptığım gibi sıkıca çarşafları kavradığını fark edebiliyordum. 
"Sehun.."dedi adımı yavaşça inlemeye başlarken.Daha hızlı bir şekilde emmeye başlamış ve onun zevkle kasıldığını fark etmiştim.Zirvedeydi.Neredeyse boşalmak üzereydi.Ve ben onun zevkten kasılmış yüzüne baktıkça daha da sertleştiğimi hissediyordum.
"Hayır.."dedi,saçlarımdan yavaşça çekerek beni erkekliğinden ayırdığında.Daha sonra hızlı bir şekilde beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı."İçinde olmalıyım.."dedi."İçinde olmalıyım Sehun..."Ve bunu söyler söylemez yeniden beni altına aldı.Hareketleri hızlıydı.Bir an önce bana sahip olmak istediğini biliyordum ve aynı şekilde bende bir an önce onu hissetmek istiyordum.
"Hazır mısın bebeğim?"dedi.Erkekliği girişime baskı uyguluyordu ve gözlerimin içine bakıyordu.Gözlerinde kendinden emin bir ifade vardı.Fakat o gözlerinin içinde beni incitme korkusuda vardı.Luhan şuanda beni incitmekten ölümüne korkuyordu.
"Hazırım.."dedim ona rahatlatıcı bir gülümseme gönderip kollarımı boynuna dolarken.Başını yavaşça boynuma gömmüş ve derin bir nefes alarak kokumu içine çekmişti.Deliğime yavaşça baskı uygulamaya başladığında ise sadece nefesimi tutarak onu beklemeye başlamıştım.
"Yap şunu.."dedim."Canım acımayacak..."Ve Luhan bunu söylememle aniden içime girmişti.Acı dayanılmaz değildi.Bedenimde tatlı bir sızı vardı ve onu içimde hissetmek hayatımda yaşadığım en güzel duyguydu.

Gülümsedim.
Ve o içimde hareket etmeye başladıkça inlemelerimizin birbirine karıştığını fark ettim.Mükemmel bir melodi gibiydi.Dünyadaki en güzel şarkıdan bile daha güzeldi.Ve bu melodiyi sonsuza kadar dinleyebilirdim.
Nefesini boynumda hissediyordum ve onu sımsıkı sarmalıyordum.İkimizde boşalmak üzereydik.Onu uzun süreden beri tüm benliğimle hissetmek yeniden yaşıyormuşum gibi hissettirmişti.Ve bir şeyi yeniden fark etmemi sağlamıştı.
O olmadan,onun kokusu olmadan bir hiçtim Ve yaşamamı sağlayan tek şey Luhan'dı.
"Sana aşığım.."dedi.Ve son bir kez inleyerek benimle birlikte boşalmaya başladı.Şuan o kadar özel ve güzeldi ki söyleyecek hiçbir şey bulamıyordum.Sadece ona daha çok sarılıp kokusunu içime çekiyordum.İçimden ise binlerce defa tekrarlıyordum.
Seni seviyorum Luhan..Seni seviyorum..

....

Karanlık her zaman ürkütücüdür.
Gecenin karanlığı insanları boğar ve onları yavaş yavaş içine çeker.Çünkü çoğu insan sadece aydınlıkta yaşamaya alışmıştır.Karanlıkta göremezler.Yönlerini bulamazlar ve sadece korkup kaçarlar.Ama karanlıkta yaşayanlar için bu böyle değildir.Onların gözleri o kadar keskindir ki onlara ne karanlık ne aydınlık fark eder.Karanlık evleridir.Aydınlık ise sığınakları..Onlar sadece karanlıkta sevişirler.Ve hava aydınlanmaya başladımı karanlıkta seviştikleri herkesi unuturlar..
Çocuk dışarıya doğru bir adım attı ve karanlık sokağa kısa bir göz gezdirdi.Her gün,her sabah bu sokaktan geçmesine rağmen şuanda oldukça tedirgin hissediyordu.Saat 23:50 idi.Gece yarısı olmasına sadece on dakika vardı.Ve gece yarısı demek ona göre bütün tehlikelerin açığa çıktığı vakit demekti.Yavaşça birkaç adım attı.Ve sonra adımlarını daha da hızlandırdı.Hissediyordu.Bir şey olacaktı.O hiçbir zaman hislerinde yanılmazdı.
Koşmaya başladı.Göğsünde inanılmaz bir ağrı vardı.Nefes alamıyordu.Korkuyordu.Bugün farklıydı.Bugün diğer günlerden farklıydı.Ve bu farklılığın nedenini duyduğu ses ile dahada iyi anlamıştı.
"Sen.."demişti ona o ses.Tanıyordu.Olduğu yerde kalmasını ve tek bir kelime bile edememisini sağlayan o sesi tanıyordu.Fakat onun nasıl burada olduğunu bilmiyordu.
"Kai.."dedi.Sesi fısıltı halini almıştı ve karanlıkta parlayan figürü gördüğünde nefesi kesilmişti.
Korkuyordu.
Şuanda deli gibi korkuyordu.
"Sen..nasıl..."
"Beni aramadın.."dedi."Beni ziyarete bile gelmedin.."Nefesi kesildi.Gözlerinin dolmasını engelleyememiş ve 5 senedir görmediği o adama bakmıştı.
Onun yüzünden bunları yaşayan o adama...
"Ben.."
"Bir şey söyleme.."Kai'nin sert sesi yüzünden bir adım geriledi."Senin yüzünden delilerin arasına girdim.."dedi."Senin işlediğin cinayet yüzünden.."Ve onun gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.Nefes alamıyordu.Olanlsr hafızasına yeniden dolmaya başlamış ve suçluluk ağır bir yük gibi üzerine çökmüştü..
"Kai..Ben.."
"Bana borçlusun Soo.Bana borçlusun.."Ve Kai ona doğru birkaç adım attığında ekledi."Ve şimdi o borcu ödeme zamanı.."

TIMARHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin